Gerçek bir terörist olmamak için her gün dua ediyorum!

Biz ne yazarsak yazalım, kimse bizi dinlemiyor, kimse bizi duymuyor.

Gerçek bir terörist olmamak için her gün dua ediyorum!


Gerçek bir terörist olmamak için her gün dua ediyorum!

Rahatlatıcı ensturmantal piyona müziği eşliğinde çalışırken, Twitter’da Ak Parti Grup Başkanvekili Av. Özlem Zengin’in bir twiti gözüme takıldı.

Sayın Zengin’in twiti;

Sağlıkta Şiddetinin Önlenmesine dair kanun teklifi Siyasi Parti Gruplarının tamamının uzlaşısıyla Meclis’ten geçti. Sağlık çalışanlarımızın huzurla güvenle vazifelerini yapmaları temennisiyle hayırlı olsun. Kanuna destek veren bütün Siyasi Parti Gruplarına hassaten teşekkürler 


Bu twiti görünce ben de altına şu notu ekledim.

Sayın Vekillerimiz toplumdaki  şiddet’in çıkarılacak yasalarla engelleneceğini mi düşünüyorlar? Bu ülkede hiç mi psikolog, psikiyatri uzmanı yok.

Neden sorunun temeline inilmiyor?

Biz ne yazarsak yazalım, kimse bizi dinlemiyor, kimse bizi duymuyor.

22 aydır evimden, ailemden, beşikteki çocuklarımdan uzaktayım. Kurucusu olduğum Ak Parti’ye FETÖ Operasyonu yapacaklar diye yazdım. (05 Haziran 2018) Uyardım, dikkat edin dedim. 

O yazıdan bir ay, bir hafta sonra beş yıldır yaşadığım Ukrayna’dan  "FETÖ’nün üst düzey adamı" suçlaması ile Türkiye’ye getirildim. 

21 yıldır Şehit Aileleri’nin haklarını savunan, Türkiye’de kaos çıkarmak isteyenlerin karşısında duran,  Şehit Aileleri ile Ak Parti Hükümeti’ni, devleti karşı karşıya getirmek isteyenlerin oyunlarını bozan,  Başbakan Erdoğan’ı İzmir Şehit Aileleri ile buluşturan PROVOKASYONLARIN önünü alan Ak Parti kurucusu bir gazeteci  tüm dünyaya  terörist ilan edildi.

Türkiye’ye geldiğim bir kaç gün içinde operasyonun hatalı olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı küresel anlamda itibarsızlaştırmak için kurulmuş bir tuzak ve bir kumpas olduğu ortaya çıktı.

Ukrayna’da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı onurlandıracak faaliyetlerde bulunduğum görüldü. Belgeleriyle şahsım tarafından ortaya konuldu.

Ukrayna’da yaşadığım beş yıl içinde BİMER VE CİMER üzerinden yazdığım dilekçeler ortaya çıktı.

İnternet gazetem News2023.com’da yayınlanan 10 bin civarındaki haber ve köşe yazılarımın hepsi incelendi.

2011 – 2014  Ekrem Dumanlı ve Zaman Gazetesi tarafından hakkımda açılmış 4 adet dava dosyası UYAP sisteminde ve benim ibraz ettiğim belgelerde görüldü. 

*

*


Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a KUMPAS olduğu ortaya çıktı.

Şahsıma yöneltilen tüm suçlamalar çöktü. 

FETÖ tarafından 2011 – 2014 yılları arasında  İzmir ve İstanbul Adliyelerinde Adli Mobbing’e maruz kaldığıma dair belgeler hem UYAP siteminde, hem de benim tarafımdan ibraz edilen belgelerle kanıtlandı.

Bu nedenle dönemin  Adalet Bakanı Yardımcısı'nın daveti üzerine makamına giderek Adli Mobbing Belgeleri’ni sunduğum ortaya çıktı.

Baskılara dayanamayarak gazetemin yayınını durdurmak  zorunda kaldığım ortaya çıktı.

İzmir’de  faaliyet gösteren  şirketlerimin FETÖ iltisaklı  ticari ve sosyal derneklere üye olmadığı görüldü.

Bank Asya ile şirketlerimin ve şahsımın her hangi bir hesabı ve ticari iletişimi olmadığı  görüldü.

FETÖ iltisaklı kurumlar İzmir’de  gazetelere reklam yağdırırken, gazetemin 19 yıl içinde hiçbirinden bir liralık reklam almadığı  şirket hesaplarının dökümlerinde görüldü..

Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Erdoğan’ın villasıyla siyaset yaptığı günlerde Kılıçdaroğlu’nun da villa yaptırdığı haberini yazdığım için, CHP düşmanı ilan edildiğim, bu nedenle CHP’li Belediye Başkanlıkları’nın reklam ambargosu uyguladıkları ortaya çıktı.

İzmir İktidar Olmalı, İzmir’i iktidar partisi almalı başlıklı bir köşe yazısı nedeniyle gazetemin  tabelasının indirildiği, (2009  yerel seçim sabahı) gazetemin  zabıta baskınlarına  maruz kaldığı, İzmir Adliyesi’nde de bu nedenle mağdur edildiğim, UYAP sistemindeki ve kendimin sunduğu belgelerle ortaya çıktı.

İnternet gazetemde Fethullah Gülen hakkında ne düşünüyorsunuz? Başlıklı anketin seçenekleri içinde yer alan “ABD Hesabına çalışıyor” seçeneği gerekçe gösterilerek yazılım şirketinin tüm domainlerinin hacklenerek şirketimin bir gecede batırıldığı, hacklenen domainlerin içinde SehitlerOlmez.com sitesinin olması ve PKK  bayrağı asacağız tehditleri nedeniyle hackleyen şahıs Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan bir operasyonla yakalanarak polis karakoluna teslim edildiği, yargılama süreçlerinde anılan kişinin korunarak davanın sonuçsuz kaldığı UYAP sistemindeki belgelerle ispatlandı.

Mahkeme başkanı bu dosya ile sana ceza veremeyiz demesine rağmen 11 ay cezaevinde yatırıldım.

11 aydır da hukuka aykırı olarak konulan yurtdışı yasağı ile Ukrayna’da yaşayan eşime ve iki kızıma, evime gidemiyorum.

Eşim  ve çocuklarım Ukrayna’da, şehir dışında bir bağ evinde  22 aydır tek başlarına yaşam mücadelesi veriyor.

 

Ben Türkiye’ye getirildiğimde küçük kızım Ayşe beşikteydi. Şimdi beni tanımıyor, Türkçe konuşamıyor.

Eşimin annesi ve babası ve kardeşi yok. Hem öksüz, hem yetim. Benden başka sahip çıkacak kimsesi de yok.

Koronavirüs salgınından bir kaç ay önce Ukrayna’da büyük fırtına felaketi oldu. Bağ evinin çatısı uçtu. Aracımın üzerine ağaç düştü. Eşim ve çocuklarım kış günü, çatısız evde üzerlerine yağmur yağarak hayata tutunmaya çalıştı.

Avukatım dilekçe yazdı. Kimse tınmadı.

Şimdi Koronavirüs salgını var. Ben hala evime  ve aileme dönemiyorum.
Karantina günlerinde çocuklarıma et, ekmek, süt alıp götüremiyorum. 

Çocuklarıma sahip çıkamıyorum. Aileme sahip çıkamıyorum. Küçük kızım üzerine sıcak çaydanlığı döktü ve kendini yaktı. İki kez ameliyat oldu. Bu nedenle sağlık sorunları var. Ellerinden tutup hastaneye götüremiyorum.

Eşimin göz ameliyatı olması gerekiyor, ameliyat ettiremiyorum.

Ukrayna’da iki tane şirket kurmuştum. İkisi de battı.

Hayvancılıkla uğraşıyordum, hayvanlar telef oldu.

Daha anlatamayacağım sayısız çile çektik, hala da çekiyoruz.

Ben bu acıların verdiği depresyonu yenmek için  Yüce Allah’a dua ederken, Ak Parti Grup Başkanvekili Av. Özlem Zengin’in “Sağlıkta Şiddetinin Önlenmesine dair kanun teklifi Siyasi Parti Gruplarının tamamının uzlaşısıyla Meclis’ten geçti. ” mesajını görünce acılarım depreşti,  bu yazıyı yazmak zorunda kaldım.

Yaşadığım mağduriyetleri hatırladığımda,  dört yaşına giren Elif’in baba bize misafir olarak da gelemez misin, neden gelmiyorsun sözleri karşında çıldırmamak için  Yüce Allah’a dua ediyorum.

Ve bu süreçte hile yapanları, fitne fesat çıkaranları, yalan haber yazanları, iftira atanları, tuzak kuranları, doğru haberler yazdığım için, eleştirel  köşe yazıları yazdığım için düşmanlık yapanları, beşikteki bebekleri babasız bırakanları, hukuk dışı muamele yapanları, haksız ve hukuksuz yurtdışı yasağı koyanları, tüm kötülük yapanları,  kalbi karaları, hukuk dışı muameleleri görüp de sessiz kalan, görevini yapmayanları kendi vicdanlarıyla başbaşa bırakıyorum.

Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı bunları yaşarken, adaletin tecelli etmesi için yıllar geçerken, aileler yok olurken, TBMM tek yürek olmuş, sağlıkta 'şiddet'in önlenmesi için yasa çıkarmış!

Sayın vekiller, siyasi parti genel başkanları ve Ak Parti Hükümeti gerçekten vatandaşı düşünüyorsa, elbirliği yaparak vatandaşa yaşattıkları haksızlıkları ve hukuksuzlukları  ortadan kaldırsınlar. 

Vatandaş çaresizlikten çıldırırken, TBMM'nin tek yürek olup çıkaracağı yasa hedefe ulaşmayacaktır.

Yasa var, 1. Yargı Reform Paketi de çıktı. Gazetecilik suç değil dedi. Gazetecilik zaten suç değildi. 1 Yargı Reform Paketi bunu bir kez daha teyit etti. İnfaz Yasası da çıktı.

Ne değişti?

Yasa var, uygulayan yok.

Mağduriyet var, gideren yok.

Toplumdaki şiddet'in sebebi vatandaş değil. Eksik yasa değil. Yeterince ağır yasalarımız var.

Sorun, vatandaşın çaresizliğe terk edilmesi, sesinin duyulmaması. 

 

 

"Şiddet zincirleme bir reaksiyondur."

 

*

 

Hz. Mevlana'nın tarihi bir sözü ile noktalıyorum;

"İncitme, incittiğin yerden incinirsin"

 

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]