10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ve Türkiye’de Gazeteci Olmak!

Gazetecilerin düşmanı, yine gazeteciler.

Editor

Ocak 10, 2020 - 00:10 Updated: Mayıs 9, 2021 - 23:30

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ve Türkiye’de Gazeteci Olmak!

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ve Türkiye’de Gazeteci Olmak!

Türkiye’de gazeteciler ve gazetecilik hiçbir zaman objektif olmadı. Türkiye’ye 28 Şubat zulmünü yaşatanlar gazetecilerdi.
Takvim yaprağından “irtica” manşetleri atanlar da gazetecilerdi.
Bugün basın kartları iptal ediliyor diye fevaran edenler, aynısını kendileri yapıyordu.

Türkiye’deki gazeteciler kendilerini sorgulamalıdır.

Yıl 2002.

Türkiye’nin en büyük gazetelerinden birinin Genel Yayın Yönetmeni, gazetenin avukatını Yerel Gündem’in ofisine göndererek “Bir manşetle şirketinizi batırırız” tehdidini yapabiliyordu.

Bugün o gücü kaybedince, farklı konuşuyor.

CHP, Basın İlan Kurumu üzerinden iktidar partisini eleştiriyor. Aynı CHP İzmir iktidarında benzerini yapıyor.
CHP’nin İzmir iktidarında muhalif gazete ve gazeteciye, hava ve su bile çok görülüyor.

Evet bugün gazeteciler cezaevlerine atılıyor.

CHP’nin İzmir iktidarında farklı mıydı?

CHP’li başkanlarını eleştirdiğim için, hakkımda açılmayan soruşturma ve dava kalmadı.

Gazetenin ofisini zabılara taciz ettirme, tabelasını indirme gibi güzel hareketleri saymıyorum bile.

CHP, bugün iktidara talip olduğunu söylüyor.

CHP’nin İzmir iktidarında yaptıklarına bakarak söylüyorum, CHP iktidara gelirse, gazeteciler bugünden daha kötü duruma düşecektir.

CHP, iktidarda değilken bile kendilerini eleştiren gazetecileri ezebiliyor. Bir de iktidar olursa, gazetecilerin hali nice olur?

Türkiye’de sadece siyasi iktidarlar değil, kimse doğruyu sevmiyor.

Dünün Hizmet Hareketi, bugünün FETÖSÜ “Bank Asya Kurucu Hisse Yolsuzluğu’nu” gündeme getirdiğim için, yanlışlarını eleştirdiğim için, CHP ile işbirliği yaparak İzmir ve İstanbul Adliyesi’nde sayısız soruşturma ve dava açtırmış, adli ve mali mobbing uygulamıştı.

(Ekrem Dumanlı ve Zaman Gazetesi dolaylı davaların yanında doğrudan iki adet ceza, iki adet tazminat davası açmıştı.)

Hepsi UYAP Sistemi'nde mevcut.

Adalet Pankartı ile yürüyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bu girişimlerinde samimi ise, Yusuf İnan hakkında açılan sayısız soruşturma ve davaların arkasındaki kirli elleri ortaya çıkarmak için meclis araştırması istesin.

İsteyebilirler mi?

Bence isteyemezler.

Peki neden?

Çünkü CHP'nin istediği adalet sadece kendilerine. Farklı düşünen, Kılıçdaroğlu'nu ve CHP'yi eleştirenlere değil.

Türkiye’de gazetecilerin sorunu siyasi iktidarlar değil. Türkiye’de gazetecilerin sorunu, gazetecilerin meslek kuruluşlarıdır.
Türkiye’deki hiçbir Gazeteciler Cemiyeti görevini yapmıyor. Gazetecilerin haklarını aramıyor.

Günümüzde gazeteciler yine gazeteciler eliyle medya darağacında idam ediliyor.

Gazeteci meslek kuruluşları sağır ve dilsiz numarası yapıyor.

Görevini yapmıyor.

Türkiye Gazeteciler Fedarasyonu, Basın Konseyi yalan haberlerle ilgili harekete geçmiyor?

Gazetecilerin yargılandığı davalarla ilgili kamuoyunu doğru bilgilendirmiyor?

Gazeteci Meslek Kuruluşları görevini yapmadığı sürece, gazeteciler ezilecek, haksızlığa uğrayacak.

Yine Gazeteci Meslek Kuruluşları görevini yapmadığı sürece, bir kısım gazeteciler, farklı düşünen gazeteciler hakkında iftira, yalan ve düzmece haber yapmaya devam edecekler.

Gazetecilerin düşmanı, yine gazeteciler.

Kimse siyasi iktidarları suçlamasın.