1175 gün oldu... Yargı Erdoğan'ın o çağrısını dinlemiyor

Erdoğan konuşmasında adaletin önemine vurgu yaparken dikkat çeken ifadeler kullandı...

1175 gün oldu... Yargı Erdoğan'ın o çağrısını dinlemiyor




1175 gün oldu... Yargı Erdoğan'ın o çağrısını dinlemiyor

Erdoğan konuşmasında adaletin önemine vurgu yaparken dikkat çeken ifadeler kullandı...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 24. Dönem Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Kura Töreni'nde yaptığı konuşmada, görevlerine başlayacak 1008 adli yargı hakimi ve cumhuriyet savcısı ile 7 idari yargı hakimini tebrik etti.

Erdoğan konuşmasında adaletin önemine vurgu yaparken dikkat çeken ifadeler kullandı. 

Cumhurbaşkanı “Adalet terazisinin doğru tartması kadar adaletin gecikmemesi de önemlidir. Hep söylediğimiz gibi geciken adalet, adalet değildir. Bu ilkeden hareketle göreve geldiğimizden beri adalet mekanizmalarının etkin çalışması ve adalet sisteminin hızlı işlemesi için çaba harcıyoruz” dedi. 

Konuşmasının devamında da Erdoğan, “Hakimin, savcının lisanı, makul sürede vereceği adil karardır” ifadelerini kullandı. 

Peki, adalette işleyiş böyle mi?

1175 GÜNDÜR DEVAM EDEN HUKUK İHLALLERİ...

Elif ve Ayşe bebekler 1175 gündür Ukrayna'da şehir dışında ıssız bağ evinde babalarının eve dönmesini bekliyor!

Tam 1175 gündür hukuksuz bir şekilde  konulan YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI ile Elif ve Ayşe bebekler başka bir ülkede adaletin tecelli edeceği günü bekliyor!

Cumhuriyet Savcısı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Türk Milleti'nin gözbebeği MİT'e kumpas kuruyor.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Ukrayna'da dalgalanan Türk bayrağını, kendi fotoğraflarını indirtiyor, bedelini beşikteki Ayşe ve Elif bebekler ödüyor.

*

*

Suç yok, suç kanıtı yok. 

Cumhuriyet Savcısı Sahte Kırmızı Bülten çıkarıyor. İddianame yazıyor, hiçbir suç ve suç kanıtı olmadan...

Savcı, mahkemenin hakimi  dosyada tahrifat yapıyor...

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi temyiz dilekçesini gizliyor, engelliyor...

Sayın Cumhurbaşkanı bu kadar büyük hukuk ihlalleri karşısında neden susuyor?

Kendisine ve devlete yönelik kumpasa neden göz yumuyor?

Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi emsal kararlarına rağmen adalet tecelli etmiyor.

Hukuksuz  yurtdışına çıkış yasağı ile öksüz ve yetim bir anne iki kız çocuğu ile ölüme ve çaresizliğe terk ediliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ne kadar “geciken adalet, adalet değildir” dese de,  Anayasa Mahkemesi ne kadar emsal kararlar alsa da birileri Yusuf İnan'ın YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI ile evine ailesine dönmesini engelliyor...

www.sehitlerolmez.com