15 Temmuz hainliğini önceden bilen “Yine kaşınanlar var” diye yazdı..
Geçmiş gafletimi hatırlayıp uyarısına kulak verdim…
15 Temmuz hainliğini önceden bilen “Yine kaşınanlar var” diye yazdı.. Geçmiş gafletimi hatırlayıp uyarısına kulak verdim…
Önce şu satırları birlikte okuyalım:
“Son birkaç haftadır kimi emekli askerlerin, FETÖ mağduru Kemalist subayların sosyal medya hesaplarında darbe imaları görmeye başladım. Onlara Atatürkçülükle renklendirilmiş FETÖ’cü hesapların ve yurt dışındaki FETÖ’cülerin alenen ya da örtülü olarak eşlik ettiklerini de antrparantez belirteyim.
“Üç beş kişiyle konuştum ‘Nedir bu’ diye, çok tatmin edici cevaplar alamadım doğrusu. Bazıları da önemsiz buldular.
“Özellikle FETÖ mağduru emekli subaylardan bu imaların gelmesi ilginç.
“Bilmiyorum, TSK içindeki Atatürkçü subaylar üzerinde belli bir etkisi olan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğru Perinçek bu kaşıntıdan haberdar mı?
“Doğu Perinçek son derece zeki bir siyasetçi. Bir ‘Atatürkçü darbe’ durumunda, Atatürkçü olarak renklendirilmiş FETÖ’cülerin hareketi ele geçireceklerini ve ülkeyi Küresel Çete’ye peşkeş çekeceklerini çok iyi bilir. (…)
“Dolayısıyla ben Türkiye’de darbe mekaniğini harekete geçirmenin kimseye faydası olamayacağını bir kere daha söylemek istiyorum.” (Siyahlar yazarın kendisine ait).
Ne anladınız siz bu satırlardan?
Evet ben de aynısını anladım. Yazar kulağını ve gözünü açmış duyup okuduklarından birilerinin ‘darbe’ imalarında bulunduğunu tespit etmiş. ‘Atatürkçü’ olduğunu söylediği birilerinin… Sanki böyle bir niyet içeriside bulunduğunu düşündüğü kişileri uyarma mahiyetinde kaleme almış yazısını…
Kulak vermemek olmaz
Şahsen sosyal medya ile barışık olmadığım için böyle bir imadan haberdar değilim. Bir yıl kadar önce (Aralık 2018’de), bu satırların çıktığı gazetede, hem de birkaç gün üst üste ve birden fazla köşede, yine “Darbe hazırlıkları var” anlamına gelebilecek yazılar okumuştum ve o günden bu güne aradan geçen süre uyarıların ‘yanlış alarm’ olduğunu gösterdi.
Bunu da es geçebilirdim.
Geçmediysem, yazarın geçmişteki benzer yazılarını hafife aldığım için sonradan büyük pişmanlık duymam sebebiyledir.
Yazar ülkemizin başına büyük badireler açan ve etkisini hemen her alanda hala hissettiren o uğursuz 15 Temmuz darbe girişimini aylar önce okurlarıyla paylaşmıştı da, ilk okuduğumda değer vermemiş, kulak ardı etme gafletine düşmüştüm.
Uğursuz darbe girişimi sonrasında yazarın öngörüsünü tebrikle hatamı telafi etmeye çalışsam da konu içimde bir ukde olarak kalmıştı.
Aynı gafleti bir kez daha yaşamak istemem.
Hatırlatmak için yine birlikte şu satırları da okuyalım:
“Önce 2 Nisan 2016 tarihinde, “‘Cemaat’in ‘hususileri’ darbe için Ankara’da toplandı’ başlıklı bir yazı ile okur karşına çıkmış, orada o sıralarda kendisinden ‘Cemaat’ diye söz edilen yapının ‘derin adamları’ dediği tiplerinin bir ‘darbe’ hazırlığı için hareketlendiğini yazmış…
“Ardından (21 Nisan 2016’da) ‘Cemaatçi askerlere son uyarı: Tavuk ‘tar’da sayılır!’ başlıklı bir yazıyla uyarısını alarma çevirmiş ve Cemaatçilerin açık açık ‘darbe’ girişimini kendi aralarında konuştuğu haberini, geçmişte yaşanmış askeri müdahalelerden örnekler de vererek aktarmış…
“Tavukta tarda sayılır’ bir Anadolu deyimiymiş…
“Şu satırlar o yazıdan:
“Sanıyor musunuz ki devlet uyuyor. Hepsini takip ediyor. Emir yukarıdan geldiğinde harekete geçenler aynı zamanda kendilerini de ifşa etmiş olurlar. Devlet de onların zaten hizalanmasını beklemektedirve büyük temizliğe başlar. Anadolu’da bir laf vardır, Tavuk TAR’da sayılır. Siz dolaşır, çalışırsınız. Sanırsınız ki devletin hiçbir şeyden haberi yok. Emir komuta ile Tar’ın, yani odunun üzerine sıralanıp hizalandığınızda öyle kolay sayılır ve avlanırsınız ki neye uğradığınızı şaşırırsınız. Devlet bazı hareketlerinizi göremeyebilir ama ortaya çıktığınız an hepinizi avlar.” (Siyahlar yazarın kendisine ait).
Darbe girişiminin tarihi 15 Temmuz 2016. Yazar, o tarihten tam üç ay önce, ilki 2 Nisan 2016 ikincisi 21 Nisan 2016 tarihlerinde, sonradan FETÖ adını alacak grubun -o iki yazısında kendilerinden ‘Cemaatçi’ diye söz ediyor- bu işe kalkışacağını bildirmiş, dahası devletin de bu hazırlıktan haberdar olduğunu da duyurmuş.
Büyük olay.
Uyarı uyarıdır
Şimdi de bu defa ‘Atatürkçü subaylar’ diye andığı birilerinin aynı türden bir maceraya kalkışacaklarını söylüyor.
Yalnızca söylemekle de kalmıyor, “TSK içindeki Atatürkçü subaylar üzerinde belli bir etkisi” olduğunu düşündüğü Doğu Perinçek’i de, geçmişteki darbeleri ve sonuçlarını hatırlatarak uyarıyor…
Bu yazısından kendisinin farkına vardığı gelişmeden devletin haberdar olup olmadığını öğrenemiyoruz; yazının öyle bir bölümü yok. Daha önce haberdar olmamışsa bile devlet, bu yazıdan sonra herhalde alarma geçmiştir.
Geçmelidir de.
Kendi hesabıma, “Artık ülkemizde darbe-marbe olmaz” demeye başladığım bir sırada 15 Temmuz hainliğiyle karşılaştığımız için dilim hala yanıyor ve bu sebeple de 15 Temmuz ve sonrasında yaşadıklarımızdan hareketle öyle bir macerayı göze alabilecek birilerinin çıkacağını sanmasam bile, bu tür uyarıcı yazılara önem veriyorum.
İkinci bir gafleti taşıyamam da ondan…