25 Haziran 2018 Zafer mi, Hezimet mi?
İktidar olmak uğruna ölmek veya öldürmek, ne kötü son.
25 Haziran 2018 Zafer mi, Hezimet mi?
Türkiye'nin sorunu siyaseti savaş alanı haline dönüştürmek. 24 Haziran 2018 seçim sürecinde de bu böyle oldu. Liderlerin söylemleri, tabanın algılaması ve insanlar arasındaki çekişme bir tür savaş haline geldi. İnsanlar birbirini öldürdü.
İktidar olmak uğruna ölmek veya öldürmek, ne kötü son.
Sonuçlar açıklandı.
Arkada kalan tortu seçimin “adil” olmadığı vurgusu oldu. İktidar cenahının tek sesli medya üzerinden yaptığı güç gösterisi halkı mutlu etmedi.
Erdoğan her tür kargaşa ve çekişmeye rağmen yeni dönemin Cumhurbaşkanı olmayı başardı, Ak Parti ise eridi.
Eğer HDP ve İYİ Parti ortaya çıkmasa o erime görünmeyecek, HDP ve İYİ Partinin barajı aşması, Ak Parti'yi güçsüz bıraktı.
MHP'nin aldığı oy sürpriz olmadı. MHP ters köşe anketlerde en az tepki alan siyasi parti idi. Erdoğan, Türk Milletinin Milliyetçilik damarını MHP ile lehine çevirmeyi başardı.
İYİ Parti'nin geldiği yer de önemli. Yeni kurulmuş bir siyasi parti olarak barajı aştılar. Erdoğan balkon konuşmasında ne dedi?
Milletin verdiği mesajı aldık. İYİ Parti de o mesajı alırsa önümüzdeki seçimlerde güçlenir.
Türkiye İYİ Parti'nin kadrosuna güvenmedi. Gösterdiği adaylara güvenmedi. İlk dönem anketlerdeki halk desteğini koruyamadı. Söylemleri ve vaatleri ciddiye alınmadı. Ak Parti'nin ilk çıkış dönemi ile benzerlik olsa da o dönem anketlerde tüm siyasi liderler yüzde 1.5 oy alıyordu. O dönemde Yenilikçiler / Erdoğan ve arkadaşları ise yüzde 34...
Aradaki fark bu...
Fehmi Koru seçim analiz yazısında bir konuya dikkat çekmiş. Koru'ya göre "Ak Parti bir daha bu kadar büyük tolerans göremeyebilir" diyor.
HDP'nin TBMM çatısı altında olması, terörün önünü kapatır. Bunun kıymeti bilinmeli, HDP çizgi dışına itilmemeli.
En yakın seçimde de baraj sıfırlanmalı.
TBMM'de Doğu Perinçek'in olmaması eksiklik.
Temel Karamollaoğlu'nun olmaması da eksiklik.
Baraj sıfırlanmalı ki, gerçek başkanlık ortaya çıksın.
Gelelim Erdoğan'ın Başkanlık serüvenine...
Erdoğan aşırı güçlendi, çok büyük risk aldı. Bundan sonra her ne olursa olsun, tarih Erdoğan'ı suçlayacak veya onurlandıracaktır.
O nedenle Başkan Erdoğan'ın bundan sonraki süreci doğru yönetmesi gerekir. Açılan yaralar sarılmalı, ülke gündemi soğutulmalı. Ekonomiye yoğunlaşılmalı. Toplumdaki kutuplaşma ortamı yumuşatılmalı. Demokratik hak ve özgürlükler noktasında fabrika ayarlarına geri dönülmeli.
Cezaevleri boşaltılmalı. Çoluk çocuğa terörist damgası vurulmasından, sermayenin ürkütülmesinde vazgeçilmeli.
Ve gazetelerin sessizliği, yazarların görüş açıklayamaması!
Medya, Ak Parti ve Erdoğan MHP'ye muhtaç oldu diyor. Aslında hiç de öyle değil. Yeni Başkanlık yapılanmasında Erdoğan'ın izleyeceği yumuşak ve kucaklayıcı yapılanma bu mecburiyeti ortadan kaldırabilir.
Mesela Akşener'e yapılan yardımcım ol teklifi, HDP'ye de yapılabilir, CHP'ye de...
CHP seçim stresini atsın Kılıçdaroğlu ile İnce'nin koltuk kavgasına başlar. Böylece CHP Türkiye gündeminden bile uzaklaşır.
Sonuç:
Türk Milleti yerel seçimlere kadar herkese bir fırsat verdi.
Bekleyelim görelim...
Kim ne yapacak?
Kimler kalacak, kimler gidecek?
İşte her şeyi geride bırakıp giden güçlü liderler:
Atatürk
İsmet İnönü
Celal Bayar
Adnan Menderes
Kenan Evren
Bülent Ecevit
Süleyman Demirel
Turgut Özal
Necmettin Erbakan
Alparslan Türkeş
Erdal İnönü
Tarih: 2018-06-25 05:21:11
*
Bu köşe yazısı 25 Haziran 2018 tarihinde www.news2023.com haber sitesinde yayınlanmıştır.
YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
E-Mail: [email protected]