Rafael Sadi yazdı

Son iki haftadır HAMAS, Gazze’nin dışında tüm Filistin (Yani Batı Şeria’daki Filistin Otonomi Yönetimi) iktidarını yıkıp, yerine geçmeye çalışıyor.

Bölgedeki herkes bunun farkında…

HAMAS, Mahmut Abbas (Abu Mazen) yönetiminin görevini tamamladığını ve yerine genç, dinamik ve İsrail ile baş edebilecek bir yönetim olarak kendilerini tarif ediyor. Bu durum neredeyse 2 senedir devam ediyor.

Filistin Özerk Yönetimi (FÖY) beklenen seçimleri İsrail’in de onayı ile ertelenmesi üzerine, HAMAS yönetimi bu seçim olayını hızlandırmak için elinden gelen bütün malzemeyi kullanmaya karar verdi.

Kullandığı bu malzeme nedir:

Öncelikle toplumu iyi tanıdıklarını ve nasıl birlik ve beraberlik ruhu elde edeceklerini gayet iyi biliyorlar. Hem Gazze’deki hem de Batı Şeria’daki Filistinli, hatta İsrail vatandaşı Arapların da en zayıf noktası olan din ve Mescid-i Aksa kartını oynadılar.

1.   ETAP - ŞEYH CERRAH OLAYLARI

Şeyh Cerrah Doğu Kudüs mahallelerinden biri olup bir takım araziler yıllar önce iki değişik Yahudi kurumu tarafından satın alındı. Biri Sefaradik Yahudi kurumu diğeri de Ashkenaz Yahudi kurumunca. Bu arazilerde Yahudilerin oturabilmesi için inşaatlar yapıldı.

1948 ile 1967 yıllarında bu evler talan ve işgal edilirken, Müslüman nüfusun mülkleri de oradan kaçan Arapların evleri de değişik kişi ve kuruluşların eline geçti. Bunlar cebren yapılan ve herhangi bir yasal dayanağı olmayan işlemlerdir.

Bunun üzerine mülk sahipleri mahkemelere müracaat etti. Ellerinde tabuları olan mülk sahipleri mülklerinin iadelerini istedi.

Bu olaydan sonra bazı evlerin boşaltılması istendi. Ayrıca İsrail Mahkemesi, Şeyh Cerrah mahallesinde oturan herkese ellerindeki tapuları tapu dairesine tasdik ettirmeleri için süre verdi. Yüzde 50’sinin 2021 yılı sonuna kadar, diğer yüzde 50’sinin de 2025 yılı sonuna kadar ibraz edilmesini istendi.

Bu bölgede yıllardır yaşayan insanların acı bir şekilde evlerinden çıkarılması HAMAS tarafından siyasi olarak kullanıldı ve bölgede oturanlar isyana davet edildi.

Birleşik Arap Partisi milletvekillerinin gösterilerde yer alması ve Ahmed Tibi ve Yahudi Milletvekili Ofir Kasif de, olayların büyümesinde rol aldı.

2.   ETAP - TAPINAK DAĞI VE EL AKSA

İkinci etap ise HAMAS’ın Ramazan ayında özellikle toplumsal tepkiyi arttıracak çağrıları. Bunun üzerine halk ile İsrail polisi arasında çatışma yaşandı.

207 Filistinli yaralandı, hayatını kaybedenler oldu. Olaylarda 17 İsrail polisi de yaralandı.

Bu arada “İsrail camiye saldırdılar” sözleri üzerine olaylar geri dönülemez bir boyuta geldi.

Peki kim ne kazandı bu çatışmadan?

Bunun ardından yeni bir gelişme daha yaşandı.

 3 . ETAP

Gazze’den Kudüs’e füze atışları başladı.

 HAMAS, Mescid-i Aksa’ya saldırıya tepki olarak Kudüs’e roketler göndermeye başladı. Hedef ise İsrail parlamentosu Knesset idi.

4.ETAP

HAMAS’ın Kudüs’e attığı roketlerden sonra, aynı gece bu kez de İsrail, Gazze çevresindeki şehir ve köylere ağır bombardıman ateşi başlattı. Devamında HAMAS, İsrail’in merkezindeki Rishon Letsiyon, Holon ve Bat-Yam şehirlerine de roketler fırlatmaya devam etti. Aynı gece İsrail’e 150 roket geldi.

Bu arada Bat-Yam, benim de yaşadığım bizim ifademizle Türk şehridir. Yaklaşık 30 bin kadar Türk Yahudisi yaşardı bir zamanlar. Şimdilerde çoğu yaşlandı ve nüfus eksildi.

Gün bitimine kadar atılan füze sayısı 850 adet oldu.

Bugüne kadar ise Gazze’den atılan füze/roket, artık aradaki fark her ne ise ben bilmiyorum “1200 oldu” yazılıyor İsrail basınında.

5.   ETAP - İSRAİL NE YAPIYOR BU ARADA

Bunun üzerine İsrail Ordusu’da Gazze’deki 600 hedefi uçaklar ile vurdu. İsrail vurduğu Gazze hedeflerini canlı yayında gösterdi. Bu savaşının psikolojik açısından da önemliydi.

Öte yandan Türkiye’deki siyasi partilerin “İsrail katliam yapıyor” şeklindeki çıkışları ise, İsrail’deki Türk Yahudiler tarafından yakından takip edildi. Fakat, İsrail basını ve siyasiler bu açıklamaları görmezlikten geldiler.

Bu saldırılar sonrasında Gazze’de 60 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerin 24’ünün HAMAS’ın komuta heyeti olduğu söylendi.

6.   ETAP - İÇ SAVAŞ HALi

Çatışmalar İsrail’in iç bölgelerine kadar yayıldı ve adeta bir iç savaş eşine geldi. Bu satırları yazarken sirenler çaldı ve sığınağa koştum. (Sığınak dediğim bizim banyo ile yata odası arasında kalın çatısı olduğunu sandığımız yarım metrekarelik alan. ) Olsun Allah korur diyoruz. Bizim evde sığınak yok maalesef.

İsrail içindeki Arap vatandaşlar LOD ve RAMLE şehirlerinde ayaklanarak Yahudilere ait arabaları yaktılar ve LOD şehrindeki bir sinagogu ve içindeki Tevrat yazılımlarını ateşe verdiler.

LOD ve RAMLE şehirlerini müteakip kuzeyde AKKO şehrinde bir balık lokantası ateşe verildi. Yanılmıyorsam Sahibi Türk Yahudisi URİ BURİ lokantası.

Olaylar bununla kalmayıp Natseret (NASIRA) , Um El Fahem ve kardeş şehir Yafo’ya sirayet etti. Bu saydığım şehirlerde dükkanlar ateşe veriliyor, araçlar yakılıyor.

Dün gece en beklenmedik olaylar benim de yaşadığım Bat-Yam şehrinde cereyan ediyor. Telefonuma gelen görüntüler, sanki Çukur dizisinin sahneleri gibi. 30 senelik İsrail yaşantımda bu tür olaylar görmedim.

Yahudilerine ve İsraillilerin bu tür olaylara karıştıklarını hiçbir zaman tahmin bile edemezdim. Bir grup Yahudi genci artık nereden geldilerse, Bat-Yam sahilindeki iki güzel dükkanın (biri dondurmacı Victory diğeri ise Shara dönercisi) camlarını kırdılar ve dükkanları kullanılmaz hal’e getirdiler. Bu iki dükkanın sahiplerinin Araplar olduğunu herkes bilir .

Olaylar bununla kalmadı ve 33 yaşındaki bir Arap gencinin sahil yolunda dövülerek hastanelik edildiği görüntüleri düştü cep telefonuma.

Bu olay dayanılmaz derecede üzücü ve rahatsız edici idi. Allah’tan dövülen genç hayatını kaybetmedi ve tedaviye alınabildi. Bu arada filmleri izlerseniz birkaç iyi insanın dayak atanları durdurduğunu ve “yeter yapmayın” diyerek dayakçıları engellediğini de görebilirsiniz.

Olaylar bununla kalmadı ve Um El Fahem’de bir polis otosu ateşe verildi.

LOD şehrinde sıkıyönetim ilan edildi. Polis suçluların peşine düştü ve 20 kadar sorumlu gözaltına alındı.

Gerek Arap milletvekilleri İsawi Fridg (Meretz) ve Mansur Abbas (Raam) halkı sükûnete davet ettiler ve bir arada yaşamaktan başka çaremiz olmadığını izah ettiler. Tabii aynı bağlamda İsrail milletvekillerinden bazıları ile Müşterek Şehir Belediye Reisleri de bu çağırıya iştirak ettiler.

7.   ETAP

Uluslararası toplumda ise “yeter” buraya kadar sesleri devam ederken, baskılar genellikle İsrail’e  yönlendirilmekte. ABD Başkanı Joe Biden ise İsrail’in kendini Savunma Hakkı olduğunu beyan ederken bunun bir an önce bitmesi gerektiğini de vurgulamaktan geri kalmıyor.

Avrupa Birliği ise İsrail’e çağırıda bulunarak ateşi durdurmasını talep ediyor. HAMAS’a yönelik bir çağrıda bulunmamaları ise dikkat çekiyor.

Başbakan Binyamin Natanyahu ve Savunma Bakanı Benny Gantz ise kendilerine iletilen ateşkes taleplerin geri çevirerek “HAMAS’ı bitirmeden durmayacağız” mesajı verdiler.

8.   ETAP

Bu savaş ne zaman bitecek.

Henüz kimse bilmiyor ancak fazla uzun sürmeyecek sanıyorum.

Allah Gazze’deki komşularımızı da, hepimizi korusun.

Herkese de iyi bayramlar.

Rafael Sadi

Odatv.com