40 Yıllık Mücadele ve Siyasi Zemin: Müslüman Aynı Delikten İki Defa Isırılır mı?

40 Yıllık Terörle Mücadele

40 Yıllık Mücadele ve Siyasi Zemin: Müslüman Aynı Delikten İki Defa Isırılır mı?




40 Yıllık Mücadele ve Siyasi Zemin: Müslüman Aynı Delikten İki Defa Isırılır mı?

ŞEHİTLER ÖLMEZ / TÜRKİYE

Müyesser Yıldız, blogunda yayımladığı makalesinde, Türkiye'nin 40 yıllık terörle mücadelesine dikkat çekiyor ve bu süreçteki siyasi ilişkilerin ülke üzerindeki etkilerini sorguluyor. Özellikle PKK terör örgütüne karşı verilen savaşta yaşanan zorluklar ve ABD'nin terör örgütüyle kurduğu stratejik ilişkiler, Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından kritik bir boyuta ulaşıyor.

40 Yıllık Terörle Mücadele

Türkiye, 1984 yılında PKK'nın Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla başlayan silahlı eylemleriyle mücadele ediyor. Bu süreçte binlerce şehit verilmiş, milyonlarca lira harcanmış ve sayısız operasyon düzenlenmiş olmasına rağmen, PKK'nın kökünün kazınamaması, ülkeyi yönetenlerin teröristlerle değil, onların arkasındaki güçlerle olan dostluk ve müttefiklik ilişkilerine işaret ediyor.

Müyesser Yıldız, ABD’nin PKK/YPG'ye verdiği desteği eleştiriyor ve ABD'nin Suriye’de terör örgütlerine sağladığı silah desteğiyle Türkiye’ye saldırı hazırlığı yaptığına dair açıklamaları gündeme getiriyor. Özellikle ABD'li emekli Albay Douglas McGregor'un “PKK, YPG ve diğer örgütleri Türkiye'ye saldırmaları için teşvik ediyor ve silahlandırıyoruz” şeklindeki itirafı, Türkiye'nin müttefiki olarak görülen bir ülkenin nasıl bir tehdit oluşturduğunu gözler önüne seriyor.

ABD-Türkiye İlişkileri: Dost Görünümlü Tehdit

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake'in görev süresi dolarken yaptığı açıklamalar da Türkiye-ABD ilişkilerinin sorgulanmasına neden oluyor. Flake, iki ülke arasındaki ilişkilerin "uzun zamandır olduğundan daha iyi" olduğunu belirtirken, Türkiye'nin Batı'ya güçlü bir şekilde demir attığını ve stratejik ortaklığın her zamankinden daha güçlü olduğunu iddia ediyor. Ancak Müyesser Yıldız, bu açıklamaların gerçekte Türkiye'nin ABD tarafından adeta "emir eri" gibi görüldüğünü vurguluyor.

Yıldız, ABD’nin PKK/YPG'ye yönelik desteğini savunmaya devam ettiğini ve bu örgütleri "müttefik" olarak gördüğünü belirterek, ABD'nin Türkiye'ye yönelik politikalarının samimiyetsiz olduğunu ifade ediyor. Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadelesinde ABD'nin desteği yerine, bu örgütlerin arkasındaki gücün bizzat ABD olması, ilişkilerin ne kadar karmaşık ve tehlikeli bir boyutta olduğunu gösteriyor.

Sonuç: Türkiye’nin Stratejik Duruşu ve Gelecek Beklentileri

Müyesser Yıldız, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıklıkla kullandığı "Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz" hadisini hatırlatarak, Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinde sürekli aynı hataların tekrarlanıp tekrarlanmadığını sorguluyor. PKK ve FETÖ gibi örgütlerle mücadelede yaşanan zorluklar, bu hadisin doğru bir şekilde anlaşılmadığını ya da defalarca ısırılmanın yöneticiler tarafından umursanmadığını gösteriyor olabilir.

Bu bağlamda, Türkiye'nin gelecekteki stratejik duruşu, ABD gibi müttefiklerle olan ilişkilerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Ulusal güvenliği sağlamak ve terörle mücadelede etkili adımlar atabilmek için dış politikada daha dikkatli ve kararlı bir yol izlenmesi, ülkenin geleceği açısından hayati önem taşıyor.

www.sehitlerolmez.com