45 YAŞINDAN SONRA DÜZENLİ TARAMA KOLON KANSERİNE KARŞI KORUYOR

Kolon kanserinden korunma yolları

45 YAŞINDAN SONRA DÜZENLİ TARAMA KOLON KANSERİNE KARŞI KORUYOR




45 YAŞINDAN SONRA DÜZENLİ TARAMA KOLON KANSERİNE KARŞI KORUYOR

Kolon kanseri hem dünyada hem de ülkemizde çok sık görülüyor. Giderek sıklığı artan kolon kanseri hastanın hem yaşam kalitesini bozuyor, hem de tedaviye başlanılmadığı veya geç kalındığı takdirde hayati riske yol açabiliyor. Yıllar içerisinde yavaş ilerleyen kolon kanseri, erken teşhis edildiğinde doğru tedavi planlaması ile hastanın hayat kalitesi ve süresi uzatılabiliyor. 45 yaş üzerindeki herkesin kolonoskopi ile tarama yaptırması, kolon kanserinin erken teşhis edilmesinde büyük rol oynuyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi İleri Endoskopi Merkezi’nden Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. A. Emre Yıldırım, “Kolon Kanseri Farkındalık Ayı”nda kolon kanseri ile ilgili bilgi verdi. 

Ailesinde kolon kanseri öyküsü olanlar dikkat! 

Kolon kanseri, yavaş büyüyebilir ve ilk aşamalarda genellikle belirti vermez. Ancak ilerleyen aşamalarda, dışkıda kan, karın ağrısı, kabızlık veya ishal, kilo kaybı ve yorgunluk kolon kanserinin belirtileri arasında yer almaktadır. Kolorektal kanserlere yakalanma riski 50 yaşın üzerinde 6 ile 8 kat oranında artmaktadır. Kolon kanseri için riskli gruplar da bulunmaktadır. Ailesinde veya 1. derece yakınlarında kolon kanseri öyküsü bulunanlar ve daha önce kendisinde veya ailesinde riskli polipler bulunan kişiler ve ülseratif kolit veya crohn hastalığı gibi inflamatuar bağırsak hastalığı olanlar 45 yaşını beklemeden uygun aralıklar tarama kolonoskopileri yatırmalıdır. 

Kolon kanserinin öncü durumları kolonoskopi ile ortaya çıkıyor 

Kolonoskopi, kolon kanseri gibi bağırsak hastalıklarının teşhisinde ve tedavisinde çok önemli bir rol oynar. Kanser öncüsü poliplerin (küçük tümör benzeri oluşumlar) tanısında, çıkartılmasında ve kolon kanseri taraması için kullanılır. Kolonoskopi son dönemde yaygınlaştığı için, hastalığın bulunmasında konfor sağlayan etkili bir yöntemdir. Kolonoskopi yaygınlaşmadığı dönemde, gaitada gizli kana bakılarak kolon kanseri teşhis edilmeye çalışılmaktaydı. Kolonoskopinin yaygınlaşmasıyla birlikte, 45 yaşını beklemeden risk faktörü bulunan herkesin kolon kanseri için tarama yaptırması önerilmektedir. 

İleri endoskopi uygulamaları kolon kanserini önlemede etkili oluyor 

Kolonoskopi, kolon kanserinin öncü durumlarını belirlemektedir. Kolonoskopik taramada hastadan çıkan polipin büyüklüğü, sayısı ve patolojik durumu sorgulanmaktadır. Tüm bulgulara göre kolonoskopik taramanın sıklığı belirlenmektedir. Bazı polipler kolonoskopi sırasında kolayca çıkartılabilirken, bazıları için ise daha farklı Endoskopik Mukozal Rezeksiyon (EMR) veya Endoskopik Submukozal Diseksiyon (ESD) gibi ileri endoskopik işlemler gerekebilmektedir. Bu sayede kansere dönüşebilecek polipler ameliyatsız olarak endoskopik şekilde erkenden alınabilmekte ve bu hastalık önlenebilmektedir. İleri endoskopi üniteleri bu konuda çalışmalar yürütmektedir. Özel ünitede, özel ekipmanlar ve deneyimli gastroentroloji uzmanları işlemleri kolaylıkla yapılmaktadır. 

Kolonoskopi taramaları düzgün yapılmamış ve kolon kanserinin çok erken evreleri yakalanamamış,  endoskopik tedavi şansı kaçırılmış ise cerrahi müdahale ile tam tedavi gerçekleştirilebilir. Daha ileri evrelerde kemoterapi, radyoterapi veya immünoterapi gibi tedaviler de kullanılabilir.

Hızlı kilo kaybına dikkat! 

Kolon kanseri ile ilgili uzmana başvurulması gereken bazı semptomlar bulunmaktadır. 

•         Karın ağrısı veya krampları

•         Sürekli kabızlık veya ishal

•         İshal veya kabızlık sırasında kanlı dışkı

•         Dışkılama sırasında ince dışkı

•         Bağırsakta doluluk hissi veya bağırsak boşaltımı hissi

•         Yorgunluk, halsizlik veya enerji kaybı

•         İştah kaybı veya kilo kaybı

•         Demir eksikliği anemisi (kansızlık)

•         Bağırsakta tıkanıklık hissi

Bu durumda konu ile ilgili deneyimli uzmanlara başvurmakta gecikmemek önemlidir.

Kolon kanserinden korunma yolları

Kolon kanseri, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesi sonucu oluşur. Bu faktörler arasında genetik yatkınlık, yaş, beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam tarzı, inflamatuar bağırsak hastalıkları ve çevresel faktörler yer alabilir. Bu faktörler içerisinde düzeltilme şansı olanları düzelterek kolon kanserinden korunmak mümkündür. Kolon kanserinden korunmak için özellikle beslenmeye ve fiziksel aktiviteye dikkat etmek gerekmektedir. Şeker ve etin çok yoğun olarak tüketilmesi, kolon kanserine davetiye çıkartmaktadır. Obezite, alkol ve sigaranın tüketilmesi kişiyi kolon kanseriyle karşı karşıya bırakacak unsurlar arasında yer almaktadır.