6 Soruda Yeni Sosyal Medya Tasarısı
‘‘Sosyal medya platformları, şebeke hizmet sağlayıcıları ve internet sitelerinin yükümlülükleri arttırılacak’’
6 Soruda Yeni Sosyal Medya Tasarısı
Cumhur İttifakı’nın iki ortağı Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin uzun süredir üzerinde çalıştığı sosyal medya düzenlemesi ‘‘Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’’ adıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu.
Teklifin hazırlanması sırasında ‘‘sosyal medya yasası sansür düzenlemesi olmayacak’’ diyen TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman’ın ismi yasa teklifini imzalayan isimler arasında yer almadı. Kamuoyunda ‘‘dezenformasyon yasası’’ adıyla anılan düzenleme gelecek hafta TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nda görüşülecek
Gazeteci örgütleri ve muhalefet milletvekillerinin ‘‘sansür yasası’’ olarak tarif ettiği düzenlemenin neler getirdiğini Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi ve İfade Özgürlüğü Derneği kurucusu Profesör Yaman Akdeniz’le konuştuk.
‘‘Sosyal medya platformları, şebeke hizmet sağlayıcıları ve internet sitelerinin yükümlülükleri arttırılacak’’
VOA: Yeni sosyal medya yasası kimleri kapsıyor?
Yaman Akdeniz: Meclise gelen teklife baktığımız zaman aslında çok geniş kapsamlı. Yalnız internet yayıncılığını değil aynı zamanda sosyal medya platformlarını, şebeke hizmet sağlayıcıları adı altında Whatsapp, Signal, Skype gibi servisleri de etkileyecek bir teklif ortada. Birden fazla kanunda değişiklik yapılması sözkonusu. Öncelikle Basın Kanunu kapsamına internet gazeteleri alınacak. Bununla birlikte internet üzerinden yayın yapan haber sitelerine bazı yeni sorumluluklar ve yaptırımlar sözkonusu olacak. İkincisi, İnternet Kanunu dediğimiz 5651 sayılı kanun kapsamında Bilgi Teknolojileri Kurulu’nun erişim engelleme yetkileri genişletilecek. Aynı zamanda MİT Kanunu’nda yer alan bazı suçlar erişim engelleme uygulaması kapsamına alınacak. Keza sosyal medya platformlarının Türkiye’de açtıkları ofislere getirilecek yaptırımlar, yükümlülükler arttırılacak. Elektronik Haberleşme Kanunu’nda yapılacak bir düzenleme ile birlikte aynı zamanda Whatsapp, Signal gibi haberleşme servislerinin Türkiye’de şirket kurarak Türk hukukuna tabi olması yönünde bazı düzenlemeler yapılacağı bu geniş kapsamlı tekliften anlaşılıyor.
‘‘Dezenformasyon suçu nedeniyle basın kuruluşları ve gazeteciler yargılanacak’’
VOA: Türk Ceza Kanunu’na dezenformasyonun suç olarak tarif edilmesi ne tür sonuçlar doğurabilir?
Yaman Akdeniz: Dezenformasyon ile Türk Ceza Kanunu’na yeni bir suç yüklemesi eklenecek. Geniş kapsamlı tanımlanmış bu suç çerçevesinde sadece muhalif kişiler değil, aynı zamanda basın kuruluşları ve gazeteciler yeni bir suç tiplemesi ile ceza soruşturmaları ve yargılamaları ile karşılaşacaklar. Yaklaşan 2023 seçimleri ile pandemi dönemini birlikte değerlendirdiğimizde hükümetin özellikle sosyal medyada kendisine yöneltilen eleştirilerden rahatsız olduğu biliniyordu. Tabii artan internet gazeteciliğine bağlı olarak yazılan yolsuzluk haberleri, Sedat Peker’in yaptığı açıklamalar sonrası yazılanlar çizilenler, geçen yaz yaşadığımız orman yangınları ve diğer felaketler sonrası artan tepkiler sonrasında özellikle ‘dezenformasyon’ iddiasıyla hükümetin eleştirel içeriklerin kaldırılması yönünde bir adım atması bekleniyordu.
‘‘Sosyal medya platformlarına ‘Türkiye’ye elinizi verirseniz kolunuz kaptırırsınız’ demiştik şimdi bu gerçek olacak gibi’’
VOA: Sosyal medya platformları bu düzenlenmeden nasıl etkilenecek?
Yaman Akdeniz: Bu konuya el atmışken internet gazeteciliği ve sosyal medya platformlarını değil aynı zamanda Whatsapp ve diğer iletişim servislerini, ev araçlarını da etkileyecek bir düzenleme yoluna gittiklerini görüyoruz. Uygulamada nasıl olacak şimdiden kestirmek mümkün değil. Sosyal medya platformlarının ve diğer servislerin ne şekilde tepki vereceğini ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Fakat o zaman da (2020 yazında yapılan sosyal medya düzenlemesi sırasında) söylemiştik sosyal medya platformlarına, ‘Türkiye’ye gelmeyin Türkiye’ye elinizi verirseniz kolunuz kaptırışınız’ demiştik. Şimdi bu gerçek olacak gibi gözüküyor. 2023 seçimlerine giden dönemde sıklıkla bu suç tiplerinin ve yaptırımların kullanılacağını, bu kurallara uymayan sosyal medya platformlarının cezalandırılacağını ve hatta platformlara Türkiye’den bant genişliğinin daraltılması uygulamasının sonunda uygulanacağını göreceğiz.
‘‘Kağıt üzerinde internet haber sitelerinin basın yasasına tabi olması iyi olarak görülse de ciddi yaptırımlar sözkonusu’’
VOA: Yasa teklifiyle internet sitelerinin Basın Kanunu’na tabi olması olumlu bir adım değil mi?
Yaman Akdeniz: Kağıt üzerinde iyi bir şey yapıyormuşuz gibi görünse de, ki internet haber sitelerinin basın kanununa alınmasını internet siteleri talep ediyorlardı, ‘biz de gazeteciyiz biz de medya organıyız bizi de tanıyın’ diyorlardı, iyi değil. İnternet haber siteleri bu şekilde tanınmak istemiyorlar tabii ki. Çok ciddi yaptırımlar gelmesi sözkonusu. Haber sitelerine artık yalnız erişim engelleme ve içeriğin çıkartılması kararları gönderilmeyecek basın kanununda yer alan tekzip gibi yaptırımların da uygulanması sözkonusu olacak.
‘‘Türkiye bir sansür ülkesi olarak biliniyor; 5000’den fazla web sitesi ile 150 binden fazla haber erişime engelli’’
VOA: Bu düzenleme gazeteci örgütlerinin öne sürdüğü gibi sansür ve otosansüre neden olacak mı?
Yaman Akdeniz: Tarih hep tekrar eder. Türkiye de bir sansür ülkesi olarak biliniyor. Türkiye’de sansür basın, televizyon, radyo işte kablo yayınlar, arkasından internetin ortaya çıkması ile birlikte sürekli gündemde. Türkiye’nin internet altyapısı uzun yıllardır sansürleniyor. 2007’den beri bir sansür yasası mevcut. 2021 sonu itibariyle 5000’den fazla web sitesi ve alan adı erişime engelli. 150 binden fazla haber ve içerik erişime engelli. 2021 Temmuz'unda yapılan değişiklikler sonrasında haber siteleri sıklıkla içerikleri kaldırmak zorunda kalıyor. Biz geçtiğimiz 2 yıl içinde internet sansürlerinin daha etkili olmaya başladığını görüyoruz. Sulh ceza hakimlikleri tarafından alınan kararlar sonucunda 24 saat içinde haberler tamamen yayından kaldırılıyor hatta arşivlerden tamamen kaldırılıyor. Bu yeni teklif bunların üzerine gelecek.
‘‘Yalnız gazetecileri ve basını değil muhalif kesimi de korkutarak susturmayı amaçlayan bir teklif’’
VOA: Bu düzenlemeyle Cumhur İttifakı ne hedefliyor?
Yaman Akdeniz: Beklediğimizden geniş kapsamlı, bununla beraber yalnız internet gazeteciliğini ve basını değil muhalif kesimi de 2023 seçimleri öncesi susturmayı amaçlayan hatta korkutarak susturmayı amaçlayan bir telifle karşı karşıyayız. Muğlak tanımlarla bir korku ortamı yaratılması zaten mevcut olan korku ortamının genişletilmesi dolayısıyla daha fazla otosansür göreceğimiz bir döneme gidiyoruz. Basın kuruluşlarının haberleriyle ilgili bir de dezenformasyon suçu bakımından soruşturma açılacağını ve gazetecilerin bu suçtan dolayı da yargılanacağını göreceğiz.
Hilmi Hacaloğlu
VOA