AB koronavirüsten etkilenen ülkelere destek paketi konusunda uzlaşı sağlayamıyor
Hibe mi, kredi mi verilecek?
AB koronavirüsten etkilenen ülkelere destek paketi konusunda uzlaşı sağlayamıyor: Hibe mi, kredi mi verilecek?
Avrupa Birliği'nin (AB) 2021 yılı bütçesi ile koronavirüs salgınından en fazla etkilenen Güney Avrupa ülkelerinin desteklenmesi amacıyla oluşturulacak "Korona Onarım Fonu" için Cuma günü Brüksel'de toplanan liderler zirvesinde, bütün hafta sonu devam eden görüşmelerde uzlaşma sağlanamadı.
Üye ülkeler arasında destek fonu konusunda ciddi görüş ayrılıkları yaşanıyor.
Macaristan'ın başını çektiği Doğu Avrupa ülkeleri ile İtalya öncülüğündeki Güney Avrupa ülkeleri, Hollanda'nın liderlik ettiği "Tutumlu" ülkelere karşı mücadele ediyor.
Koronavirüs salgının yarattığı tahribatı gidermek için başta İtalya, İspanya ve Portekiz olmak üzere, üye ülkelere sağlanacak 750 milyar euroluk kurtarma fonu konusunda, "Tutumlu ülkeler" denilen Hollanda, Avusturya, Danimarka, İsveç ve Finlandiya katı bir muhalefet izliyor.
Almanya ve Fransa'nın girişimiyle hazırlanan 'koronavirüs kurtarma paketi', 750 milyar euronun üçte birinin salgından en fazla etkilenen ülkelere kredi olarak verilmesi, geri kalan 500 milyar euroluk kısmının da hibe edilmesini öngörüyordu.
Ancak Hollanda ve Avusturya'nın başını çektiği ülkeler, hibe önerisine karşı çıkıyor.
Bu ülkeler, hibe edilecek kaynağın siyasi otoriteler tarafından "çar çur edileceği" gerekçesiyle, 750 milyar euroluk fonun tamamının, reform planları karşılığında kredi olarak verilmesinde ısrar ediyor.
Salgından ağır şekilde etkilenen üyelerin, ekonomik ve sosyal kalkınmaya dönük güçlü reform planları hazırlaması ve bunun karşılığında kredi verilmesini isteyen muhalif ülkeler, böylece Avrupa'daki diğer vergi mükelleflerinin zarara uğramayacağını savunuyor.
İtalya'nın başını çektiği Güney ülkeleri ise, hibe için bastırıyor.
İtalya Başbakanı'ndan Hollanda Başbakanı'na: 'Belki ülkeden kahraman olacaksın ama tüm Avrupalılara hesap vereceksin'
AB'de geçmişte de yaşanan kuzey-güney hattındaki ayrışmalar, bu zirvede de İtalya ve İspanya gibi COVID-19 krizinden en ağır etkilenen güney ülkeleri ile Komisyon'un yardım paketinin fazla cömert olduğunu savunan Hollanda, Danimarka gibi kuzey ülkeleri arasındaki çatışmayla kendini gösteriyor.
Krizin İtalya'dan görünümünü, Başbakan Giuseppe Conte'nin sosyal medya mesajları ve İtalyan basınına verilen "kulis" bilgileri yansıtıyor.
Başbakan Conte, dün Facebook'ta yayımladığı "Brüksel'de müzakereler sürüyor" mesajına, Hollanda Başbakanı Mark Rutte'yi parmağıyla işaret ettiği bir fotoğrafı iliştirdi. İtalyan basınına göre İtalya Başbakanı Conte, Hollandalı mevkidaşı Rutte'ye şunları söyledi:
"Bu oyunun sizi ilgilendirmediğini, ya da sadece kısmen ilgilendirdiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Belki sen ülkende birkaç günlüğüne kahraman olacaksın ama ortak pazarın yok olmasına izin verirsek birkaç hafta sonra tüm Avrupa vatandaşlarına hesap vermek zorunda kalacaksın."
AB zirvesindeki kriz İtalyan basınında bugün manşetlerde yer aldı. Basında, bu zirvenin AB için bir ölüm-kalım anına dönüşebileceği görüşü yer buldu.
La Repubblica gazetesi "Parçalanmış Avrupa" manşetinin altında, Brüksel'de 3 gün boyunca "çok sert yüzleşmelerin" yaşandığını yazdı.
Corriere della Sera gazetesi de "Mark (Rutte) neden sert adamı oynuyor?" başlıklı analizinde, Hollanda Başbakanı'nın bu tutumunun arkasında, ülkesindeki "popülist kanattan gelen baskıların" rol oynadığını öne sürdü.
Il Fatto Quotidiano gazetesi de "AB'nin intiharı için bir Rutte yeterli. Yaşamla ölüm arasında birkaç saat" manşetiyle çıktı.
Hollanda başbakanının adı 'Bay Hayır'a çıktı
Brüksel'de Cuma gün başlayan ve Pazar gecesine kadar devam eden görüşmelerde, özellikle Avrupa'da adı "Bay Hayır"a çıkan Hollanda Başbakanı Mark Rutte ikna edilemedi.
AB Komisyonu Başkanı Charles Michel, "Tutumlu ülkelerin" liderleriyle yaptığı görüşmede, 750 milyarlık paketin yarısının kredi, diğer yarısının da hibe olarak ödenmesini önerdi.
Hollanda, "Yüksek miktarda para söz konusu olduğunda, kuruluşları iyi yönetmemiz önemli. Sübvansiyon verilmesini kabul etsek bile, reformların mümkün olduğunca uygulanması şart" diyerek, paranın reform planı çerçevesinde ödenmesinde diretiyor.
'Paris - Berlin hattı itibar kaybetti'
Hollanda ve beraber hareket ettiği ülkelerin olumsuz tutumu, sadece Güney ülkeleri değil, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de tepkisine neden oldu.
Macron, Cuma gecesi, görüşmeleri kesip, Paris'e dönmek için uçağını hazırlatacağı tehdidinde bulundu. Macron'un tepkisini elini masaya vurarak gösterdiği bildirildi.
AB Komisyonu Başkanı Michel'in girişimiyle, görüşmelere devam edilmesi kararlaştırıldı.
Brüksel'deki kaynaklara göre, 3 gün sonuç alınamayan ve Pazartesi öğleden sonraya sarkan zirve, Macron ve Merkel için "güç kaybı" anlamına geliyor.
Son birkaç aydır AB üyesi ülkeleri kurtarma fonu konusunda ikna etmeye uğraşan iki liderin, tüm çabalarına rağmen, bunda başarısız olduğu ve birlik içinde Paris - Berlin ittifakının itibar kaybettiği belirtiliyor.
'Hukukun üstünlüğünü ihlal eden üyelere yardım yok'
Hollanda, Güney ülkeleri için reform şartından vazgeçmezken, "hukukun üzgünlüğü ilkesini ihlal eden" bazı üye ülkelerin de, korona destek fonundan para almasının engellenmesini istiyor.
AB Komisyonu Başkanı Charles Michel, Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya liderleri ile hukukun üstünlüğü ve Avrupa değerleri konusunda bir görüşme gerçekleştirdi.
Hollanda Başbakanı Rutte'nin işaret ettiği ülkeler arasında, özellikle koronavirüs önlemleri kapsamında demokrasi sınırlarını zorlayan bazı düzenlemelere imza atan Macaristan ile Polonya gibi Doğu Avrupa ülkeleri vardı.
Slovenya, Polonya ve Macaristan, Hollanda'nın bu önerisine karşı çıktı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Hollanda Başbakanı'nı, "Soğuk savaş dönemi komünist diktatörlük yöntemlerini uygulamakla" suçladı.
Orban, "Gerekirse Brüksel'de 1 hafta kalırım. Anlaşmayı bozan taraf ben değil, Hollandalı adam olur" dedi.
Hollanda Başbakanı Rutte, başta İtalya Başbakanı Giuseppe Conte ve Macaristan Başbakanı Orban olmak üzere, diğer liderlerden kendisine yönelen tepkiler üzerine, "Burada doğum günü kutlaması için toplanmadık. Herkes kendi ülkesinin çıkarlarını korumak için burada. Hepimiz profesyoneliz ve birbirimize saygı duyuyoruz" diye konuştu.
BBC TÜRKÇE