ABD-Güney Kıbrıs Yakınlaşması: Türkiye’nin Kıbrıs’taki Rolü ve NATO’daki Konumu Tehlikede mi?

ABD’nin Güney Kıbrıs’a Yakınlaşmasının Altında Ne Yatıyor?

ABD-Güney Kıbrıs Yakınlaşması: Türkiye’nin Kıbrıs’taki Rolü ve NATO’daki Konumu Tehlikede mi?


ABD-Güney Kıbrıs Yakınlaşması: Türkiye’nin Kıbrıs’taki Rolü ve NATO’daki Konumu Tehlikede mi?

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile geliştirdiği stratejik iş birliği, NATO üyesi Türkiye’nin bölgedeki rolünü sorgulatıyor. ABD Başkanı Joe Biden’ın, Beyaz Saray’da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ile yaptığı görüşme, iki ülke arasında geçen ay başlatılan Stratejik Diyalog mekanizmasını güçlendirdi. Görüşme, enerji güvenliği, bölgesel istikrar ve savunma iş birliği konularında derinlemesine ele alınan iş birliği sürecinin bir parçası olarak dikkat çekiyor. Ancak, ABD’nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile giderek artan bu yakın ilişkisi, NATO ittifakında önemli bir yeri olan Türkiye’yi dışlanmış bir konumda bırakıyor mu?

ABD’nin Güney Kıbrıs’a Yakınlaşmasının Altında Ne Yatıyor?

ABD, Doğu Akdeniz’de artan enerji kaynakları ve bölgedeki stratejik çıkarlar doğrultusunda Güney Kıbrıs ve Yunanistan ile iş birliğini derinleştiriyor. 2022 yılında Güney Kıbrıs’a uygulanan silah ambargosunu kaldıran ABD, kısa süre sonra Güney Kıbrıs ile savunma iş birliği anlaşması imzalayarak bu stratejik adımı daha da güçlendirdi. Bu gelişme, ABD’nin Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını korumak amacıyla alternatif müttefikler aradığını ve bölgedeki etkisini artırma çabasında olduğunu gösteriyor.

ABD’nin Güney Kıbrıs ve Yunanistan ile yakınlaşması, enerji kaynaklarının güvenliği, Rusya ve Çin’in bölgedeki artan etkisi gibi küresel stratejik nedenlerle destekleniyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Avrupa Birliği üyesi olması da ABD’nin bölgedeki diplomatik hedeflerine uygun bir partner olmasını sağlıyor.

Türkiye’nin Güvenlik Endişeleri ve NATO İttifakındaki Rolü

Türkiye, Kıbrıs konusunda stratejik öneme sahip bir rol üstlenirken, ABD’nin Güney Kıbrıs’a olan desteğini “yanlı bir tavır” olarak değerlendiriyor. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Kıbrıs Adası’nın askeri bir cephe haline gelmesinden endişe duyuyor. Türkiye, Kıbrıs’ın iki toplumlu ve iki bölgeli federasyon temelinde çözüme ulaşması gerektiğini savunurken, ABD’nin bu konuda tarafsız kalmasını talep ediyor. Ancak ABD, Türkiye’nin beklentilerine rağmen Güney Kıbrıs’a yönelik desteğini artırmaya devam ediyor.

ABD’nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile kurduğu stratejik bağ, Türkiye’nin NATO içerisindeki konumunu da etkileyebilir. Türkiye, NATO’nun en önemli güney kanadı olarak kritik bir konuma sahipken, ABD’nin Yunanistan’a askeri üsler kurması ve Güney Kıbrıs’a savunma desteği sağlaması, Türkiye’nin ittifak içerisindeki önemini sorgulatan bir gelişme olarak yorumlanıyor. Türkiye’nin ABD ile yaşadığı gerilim, S-400 füze savunma sistemi gibi bazı stratejik anlaşmazlıklarla daha da derinleşirken, ABD’nin Türkiye’ye alternatif ittifaklar oluşturması, bölgedeki güç dengesini değiştirme potansiyeli taşıyor.

ABD ve Güney Kıbrıs’ın Orta Doğu’daki Rolü ve Türkiye’ye Etkisi

ABD’nin Güney Kıbrıs ile geliştirdiği ilişkiler, yalnızca savunma ve güvenlik değil, aynı zamanda Orta Doğu’daki çatışmalar üzerinde de etkili bir strateji izliyor. Biden ve Hristodulidis görüşmesinde Gazze ve Lübnan gibi bölgedeki krizler ve insani yardım konuları da masaya yatırıldı. ABD, Orta Doğu’daki çatışmaların sona erdirilmesi için Güney Kıbrıs’ı bir lojistik ve diplomatik destek noktası olarak değerlendirirken, bu durum Türkiye’nin bölgedeki nüfuzunu da sınırlayabilir.

Güney Kıbrıs, İsrail-Lübnan çatışmaları ve Gazze krizinde insani yardım desteği sunarak bölgesel bir aktör olarak ön plana çıkmaya çalışıyor. Ancak bu durum, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki stratejik çıkarlarını ve Kıbrıs’taki güvenlik politikasını doğrudan etkiliyor. Türkiye, Orta Doğu ve Akdeniz’de söz sahibi bir ülke olarak Güney Kıbrıs’ın bu tür roller üstlenmesini, kendi bölgesel çıkarlarına tehdit olarak görebiliyor.

ABD, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’a Olan İlginin Türkiye’ye Yansıması

ABD’nin Güney Kıbrıs ve Yunanistan ile olan ilişkilerini derinleştirmesi, Türkiye’nin Kıbrıs ve Ege Denizi’ndeki güvenlik endişelerini artırıyor. Türkiye, Kıbrıs sorununun adil bir çözümle sonuçlanmasını ve Ada’daki Kıbrıs Türklerinin siyasi eşitlik taleplerinin karşılanmasını istiyor. ABD ise bu süreçte Güney Kıbrıs’a verdiği destekle, Türkiye’nin güvenlik endişelerini göz ardı eden bir tutum sergiliyor. Bu durum, Türkiye-ABD ilişkilerinde uzun vadeli bir gerilim hattı yaratma potansiyeline sahip.

Türkiye’nin Rusya ile olan yakın ilişkisi ve bölgesel savunma politikaları, ABD ile yaşanan diplomatik gerilimlerin temelinde yer alıyor. ABD’nin, Türkiye yerine Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile savunma iş birliğine yönelmesi, Ankara’nın NATO içindeki önemini sorgulayan bir duruma yol açabilir.

Sonuç: ABD’nin Güney Kıbrıs ve Yunanistan Yakınlaşması, Türkiye’nin Bölgedeki Stratejik Rolünü Tehlikeye mi Atıyor?

Biden-Hristodulidis görüşmesi, ABD’nin Güney Kıbrıs ve Yunanistan ile ilişkilerinde yeni bir stratejik boyutun habercisi olarak değerlendiriliyor. ABD, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’da enerji güvenliği ve bölgesel istikrar hedefleri doğrultusunda alternatif müttefikler oluşturuyor. Ancak bu yakınlaşma, Türkiye’nin NATO içindeki konumunu, Kıbrıs’taki güvenlik politikasını ve bölgedeki etkinliğini zorlama riski taşıyor.

ABD’nin Kıbrıs ve Yunanistan ile kurduğu yeni stratejik iş birliği, Türkiye’nin Kıbrıs sorununda ve Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını tehdit ediyor. Türkiye, Kıbrıs ve Ege Denizi’ndeki güvenlik endişelerinin göz ardı edilmesinden rahatsızken, ABD’nin bu yakınlaşma politikası, bölgedeki güç dengelerinin değişmesine yol açabilecek bir adım olarak öne çıkıyor.

www.sehitlerolmez.com