ABD Merkez Komutanlığı ve İsrail Savunma Kuvvetleri bugün İsrail ve Doğu Akdeniz'de Juniper Oak 23.2 tatbikatına başlıyor.

Bu tatbikat, ABD ve İsrail'in kolektif hazırlığını güçlendiriyor ve her iki gücün birlikte çalışabilirliğini geliştirerek bölgesel istikrara katkıda bulunuyor. Juniper Oak gibi tatbikatlar, birlikte çalışabilirlik ve entegrasyonun bölgede gelişmiş güvenliği temsil ettiğini gösteriyor.

CENTCOM Komutanı General Michael “Erik” Kurilla, “CENTCOM'un İnsanlar, Ortaklar ve İnovasyona ilişkin stratejik yaklaşımıyla tutarlı olarak, bölge genelinde ordular arası ilişkileri güçlendirmeye kararlıyız" dedi. 

Juniper Oak 23.2, aşağıdakiler dahil olmak üzere birçok askeri varlığı ve görevi entegre eder:

"Juniper Oak, ortaklarımızla karada, havada, denizde, uzayda ve siber uzayda birlikte çalışabilirliğimizi geliştiren, beklenmedik durumlara yanıt verme yeteneğimizi geliştirecek

Bu tatbikat, B52'ler, F35'ler, F15'ler, F16'lar, FA-18'ler, AC-130, AH64'ler, 12 donanma gemisi, Yüksek Hareketli Topçu Roket Sistemleri ve Çok Fırlatmalı Roket Sistemleri dahil olmak üzere 140'tan fazla uçakla büyük ölçekli bir canlı atış etkinliğini içerecektir.

CENTCOM'un ortaklarımızla rutin olarak yürüttüğü bu tür tatbikatlar, askeri güçler arasında birlikte çalışabilirliği geliştiriyor, askeri yetenekleri artırıyor ve bölgenin güvenlik ve istikrarı için önemli. Bu tatbikatlar sırasında öğrenilen dersler, bölgedeki ortaklarımıza ihraç edilebilir."

Bu metin İsrail'deki ABD Büyükelçiliği web sitesinden alıntıdır.

İsrail basını ise bu geniş kapsamlı tatbikatın olası bir İran operasyonu için ön hazırlık olduğunu yazıyor.

Sözkonusu tatbikat şimdiye kadar gerçekleştirilmiş en geniş kapsamlı ve büyük tatbikat olarak ifade ediliyor.

Tatbikata 6400 Amerikan askeri 1100 İsrail askeri 140 uçak ve değişik savaş gemileri katılıyor. Tatbikat İsrail ve Akdeniz'de gerçekleştiriliyor ve İran'daki Nükleer tesisleri hedef alan geniş çaplı bir saldırı simüle ediliyor.

George H. Bush uçak gemisi de katılıyor tatbikata.

Kuşkusuz bu tür tatbikatlar eğitim amaçlı olsa da aynı zamanda düşmana bir uyarı ve mesaj niteliğindedir. Bu tatbikat öncesinde İsrail cephesinde gelişen olayları da hatırlayacak olursak:

Seçin öncesi Parlamentoya giremeyen ve Likud partisi eskilerinden eski bakanlardan Tsahı Hanegbi'nin bir TV programında Natanyahu'nun programında İran'daki Nükleer yapılanmayı sona erdirme niyeti var açıklamasını kimse unutmadı. Bu geçtiğimiz hafta Malal İsrail Milli Güvenlik Enstitüsü başkanlığına atanan Hanegbi bu olasılığın daima masada bulunduğunu ve her an İran'a bir operasyon yapılabileceğini yineledi. Malal İsrail Başbakanlığına bağlı bir kurum olup stratejik konuları planlama dairesi olarak ta adlandırılabilir.

Benim uçuk teorilerimden biri ise şu sırada ülke içindeki Adalet Sistemi Reformunun da bir kandırmaca olabileceği yönünde idi. Ha hepsi mi kandırmaca? Hayır, ama bir kısmının da bu senaryonun bir parçası olduğunu düşünmeden edemiyorum.

Sağ olsun, İbrahim Kazal dostumun sürekli kullandığı “Her şeye inanma çoğu kayıkçı kavgası” sözlerini hep hatırlıyorum.

Görev devir teslimi yapan İsrail Genel Kurmay Başkanı Aviv Kohavi ile yerine yeni atanan Hartzi Halevi de değişik forumlarda İran'a bir operasyonun senaryoların içinde olduğunu belirttiğini de unutmamamız lazım.

Umarım bütün bu çabalar İran ile bir barış için yeterli ve uyarıcı olabilir. Ünlü yorumcu Ehud Yaari ise İran’daki isyanların ivme kaybettiğini ve buna da dikkat edilmesi gerektiğini yazıyor. Bunhunda İran'ın kısa zamanda Nükleer silahlanmaya döneceğinin beklentisini de dile getiriyor. Bakalım bu filim nasıl bitecek. Yoksa bitmez mi? Arka Sokaklar bile bitti... Bu da biter...

Odatv.com