ABD Siyahlara Kölelik Tazminatı Ödemeye Hazır mı?

McConnell: "Eskiden yaşanmış bir olay için tazminat ödemek iyi fikir değil"

ABD Siyahlara Kölelik Tazminatı Ödemeye Hazır mı?




ABD Siyahlara Kölelik Tazminatı Ödemeye Hazır mı?


Ülkelerin geçmişlerinde bir azınlık grubuna veya toplumun farklı kesimlerine karşı işlediği suçların karşılığında tazminat ödemesi daima tartışmalı bir konu olarak gündemde kalıyor. Ancak, işlenen suç soykırımı veya kölelik olduğunda tazminat ödenmesi genelde tartışma konusu olmaktan çıkıyor.

Amerika’da kölelik resmi olarak, 1865 yılında, anayasaya eklenen 13. Madde ile sona erdirildi. Ancak, köleliğin etkileri çok uzun yıllar devam etti, bu da siyahlarla beyazlar arasındaki eşitsizliklerin temelini oluşturdu. Bu yüzden de bazı kesimler tazminat ödenmesi gerektiğini, hatta bu konuda geç bile kalındığını kaydediyor.

Kısa bir süre önce, Los Angeles Belediye Başkanı Eric Garcetti ve 10 farklı şehrin belediye başkanları, kendi il sınırlarında yaşayan siyahlara tazminat ödenmesi konusunda ilk adımları atacaklarını açıkladı. Garcetti, konuyla ilgili açıklamasında, “Bugün Eşitlik ve Tazminat İçin Örgütlenen Belediye Başkanları grubunu kuruyoruz. Her birimiz, daha adil, daha müreffeh, daha katılımcı bir toplum oluşturma yolunda adımlar atıyoruz. Her birimiz, geçmişle yüzleşmeyi öngörüyoruz, çünkü gelecekteki refahımız açısından bunu önemli bir unsur olarak görüyoruz” dedi.

Los Angeles Belediye Başkanı Garcetti, düzenlediği basın toplantısında siyahlara tazminat ödenmesi konusunda yeni bir girişim başlattıklarını açıkladı.
Los Angeles Belediye Başkanı Garcetti, düzenlediği basın toplantısında siyahlara tazminat ödenmesi konusunda yeni bir girişim başlattıklarını açıkladı.

Garcetti ve 10 belediye başkanı bu açıklamayı, Başkan Joe Biden’ın 19 Haziran gününü resmi bayram olarak ilan etmesinden kısa bir süre sonra yaptılar. 19 Haziran günü, 1865 tarihinden bu yana siyah Amerikalılar için, en son kölelerin esaretlerinin sona erdiğini öğrendikleri gün olması açısından tarihi önem taşıyor. Dönemin Başkanı Abraham Lincoln’un 1865’ten 2,5 yıl önce köleliği sona erdiren kararı imzalamasına rağmen, batı yakasında yaşayan kölelerin bunu öğrenmeleri 19 Haziran 1865’i bulmuştu.

Konu hakkında Amerika’nın Sesi’ne konuşan Brookings Enstitüsü uzmanlarından Andre Perry, “Belediye başkanları tazminatlara ilgili açıklamayı yaptıklarında, bu aynı zamanda, ilgili belediyelerin geçmişte, siyahlara zulmeden esaret uygulamalarının tam ortasında yer aldıklarını da göstermiş oluyor. Siyahlarla beyazlar arasındaki refah seviyesinin 10 kat farklı olmasında tek etken unsur federal politikalar değildi, hiç kuşkusuz. Jim Crow gibi yerel yöneticilerin ırkçı yaklaşımları, konut politikaları ve ceza hukukunun uygulanış şekli de siyahlarla beyazlar arasındaki ayrımcılığı körükledi” diyor.

Ancak kölelik nedeniyle siyahlara tazminat ödenmesi konusu, iş federal düzeye gelince siyasi açıdan farklı tepkilere yol açıyor.

McConnell: "Eskiden yaşanmış bir olay için tazminat ödemek iyi fikir değil"

2019 yılında, C-SPAN televizyonunda yayınlanan bir ayaküstü basın toplantısı sırasında, Senato Çoğunluk lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell, 150 yıl önce yaşanan bir durumdan dolayı, hele ki bu durumun taraflarından hiç birinin hayatta olmadığı bir zamanda, tazminat ödemenin iyi bir fikir olmadığını söylemişti.

Senato Çoğunluk lideri Mitch McConnell, geçmişte yaşanmış bir durum için tazminat ödenmesi gerekmediği düşüncesinde.
Senato Çoğunluk lideri Mitch McConnell, geçmişte yaşanmış bir durum için tazminat ödenmesi gerekmediği düşüncesinde.

Maryland Üniversitesi tarih profesörlerinden David Freund, “Tazminat ödenmesine karşı çıkanların genel görüşü bu konunun geçmişte kaldığıdır. Ancak, biz tarihçiler, bunun çok önce yaşansa da etkilerinin hala devam ettiği görüşündeyiz. Tarihçiler, olarak, bunu belgeleyebiliriz, sistemin nasıl işlediğini, izlenen politikaların ırksal eşitsizlikleri nasıl körüklediğini gösterebiliriz. Dolayısıyla bu geçmişte kalmış eski bir konu değil. Hiç kimse bana bunun aksini ispatlayamaz” diyor.

Brookings uzmanı Perry de, hem Amerika hem de diğer ülkelerde geçmişte yapılan hatalar konusunda tazminat ödenmesi girişimlerinin varlığına dikkat çekiyor; “Ama iş siyahlara gelince, herkes, ‘Kime ödeme yapacağız? Benim kölem yok ki’ tarzında bir yaklaşıma giriyor. Ödeme yapacak olan taraf federal hükümet olacaktır. İkinci Dünya Savaşı sırasında kamplarda tutulan Japon asıllı Amerikalılar’a ödeme yapıldı. Amerikan yerlilerine ödeme yapıldı. Uluslararası alanda bakarsak, Yahudi soykırımına uğrayanlara tazminat ödemesi yapıldı. 11 Eylül saldırılarında kurban gidenlere ödeme yapıldı. Ama konu siyah Amerikalılar’a gelince onlara ödeme yapılmadığını görüyoruz” diyor.

Tazminatı kim, kime ödeyecek?

Cumhuriyetçi senatör McConnell, C-SPAN’de yayınlanan açıklamalarında, “Kölelik konusundaki günahlarımızın affı için İç Savaş’a girdik, çok önemli bir medeni haklar yasası geçirdik, bir siyahı ABD başkanı olarak seçtik. Her zaman gelişen, büyüyen bir ülkeyiz, ama bugün hayatta olan hiçkimse kölelikten sorumlu tutulamaz. Bu yüzden siyahlara nasıl tazminat ödeyeceğimizi konuşmak bence gereksiz. Zaten herşeyden önce kime tazminat ödeneceğini belirlemek bile çok zor” demişti.

Tarih profesörü Freund da, birçok Amerikalı’nın, köleliği lanetlediğini ve sona ermesinden büyük mutluluk duyduğunu dile getirdiğini ama iş, bunun etkilerinin sağlık, eğitim ve temel bazı haklara erişimde hala devam ettiğini kabul etmeye gelince çoğu insanın bunu kabullenmediğini söylüyor.

Temsilciler Meclisi, 30 yılı aşan bir tartışma süresi sonrasında, yaklaşık üç ay önce H.R.40 adıyla bir tasarı hazırladı. Tasarı bir tazminat komisyonu kurulmasını ve bu komisyonun, 1619 yılından bugüne kadar Afrika kökenli Amerikalılar’ın maruz kaldığı uygulamaları belirlemesini öngörüyor. Komisyonun bu çalışmaları sonrasında da tazminat ödemeleri konusunda tavsiye kararlarını açıklaması da bekleniyor.

Ancak, tasarıya imza atan 190 üyenin tamamı Demokrat bu nedenle de Cumhuriyetçiler’in tasarıya sıcak bakmadığını söylemek mümkün. Senato’da tasarının kabul edilmesi için en az 10 oy farkı gerekiyor. Ancak mevcut durumda bu da zor görünüyor.

İkinci Dünya Savaşı’ndaki Japon kampları

1941 yılında Japon savaş uçaklarının Pearl Harbor’u bombalamasından iki ay sonra, dönemin ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt, bir kararname imzalayarak Japon asıllı Amerikalılar’ın kamplarda tutulmasını istemişti. Amerika’nın batı yakasında yaşayan yaklaşık 120 bin Japon asıllı Amerikalı, ülkenin güvenliğine tehdit oluşturdukları gerekçesiyle bu kararname sonrasında zorunlu olarak evlerinden çıkarılarak ülkenin çeşitli yerlerinde kurulan kamplara götürülmüştü.

Savaştan 50 yıl sonra, ABD Kongresi bir tasarıyı kabul etmiş, eski Başkan Ronald Reagan da imzalayınca, 1988 yılında Amerika Japon asıllı vatandaşlarına karşı kusur işlediğini kabul ederek özür dilemiş ve tazminat ödemişti. Kişi başına 20 bin dolar olarak belirlenen tazminat bedeli sadece hayatta olan Japon asıllı Amerikalılar’a ödenmişti.

İngiltere ve Almanya gibi ülkeler de geçmişteki suçlarını kabul edip tazminat ödeyen ülkeler arasında yer alıyor.

2020 yılı itibariyle, Almanya hükümeti, Nazi rejiminin 6 milyon Yahudi’nin yaşamına mal olan soykırımı nedeniyle 80 milyar dolardan fazla tazminat ödemiş durumda.

2013 yılında da İngiltere, 1950’lerde, Kenya’daki ayaklanmanın kanlı bir şekilde bastırılması nedeniyle binlerce kişiye tazminat ödemeyi kabul etti.Bazı verilere göre, ayaklanmanın bastırılması sırasında 90 bin Kenyalı öldürüldü veya sakat bırakıldı, 160 bin kişi gözaltına alındı.

Bu haberin hazırlanmasında Amerika'nın Sesi muhabiri Henry Ridgwell ve Associated Press ajansı kaynakları katkıda bulunmuştır.

VOA