ABD - Türkiye , Çatırdayan İttifak

Temsilciler Meclisi tasarısında MSB Hulusi Akar, HMB Berat Albayrak, Yaşar Güler'e özel yaptırımlar öngörülüyor.

ABD - Türkiye ,  Çatırdayan İttifak


Türkiye-ABD ilişkilerinde son yıllarda yaşanan zikzaklar, çelişkiler, ABD Temsilciler Meclisi’nde yapılan son oylama ile en üst noktaya ulaştı. İlişkiler sarsıntıya uğradı, çatırdadı, adeta bir deprem oluştu. ABD Temsilciler Meclisi’nde birisi yaptırımlar öngören, diğeri sözde Ermeni soykırımını kabul eden iki tasarı kabul edildi.

Temsilciler Meclisi tasarısında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler ve İkinci Ordu Komutanı Sinan Yayla’ya karşı da özel yaptırımlar öngörülüyor.

Tasarıda, ABD’nin Türkiye’ye silah ve askeri malzeme gönderimini durdurması da karar altına alınıyor.

Geçen salı günü yapılan oylamada, Temsilciler Meclisi’nin 432 üyesinden 403’ü bu tasarıya “evet” oyu kullandı. Bu çok yüksek bir orandır. Alınan kararların bağlayıcı olabilmesi için aynı tasarının senato tarafından da kabul edilmesi ve Başkan Trump tarafından onaylanması gerekiyor. Kuşkusuz bu epeyce uzun bir süreçtir. Pentagon, Dışişleri Bakanlığı ve ABD’yi yöneten üst düzey kapitalist güç odakları ne gibi bir tavır alacaklardır, bu da görülecektir.

Ancak ortada bir gerçek var. Bu tasarılar, ABD Temsilciler Meclisi’nde büyük bir çoğunluk ile kabul edilmiştir. Bu oylamadan sonra artık “stratejik ortaklık” ya da “NATO müttefikliği” gibi kavram ve söylemler anlamını yitirmektedir.

Cumhuriyet gazetesinin, başyazılarında ve “Olayların Ardındaki Gerçek” sütununda Türkiye’nin Suriye politikasında başından bu yana yapılan yanlışlıklar ve hatalara dikkat çekildi. Ancak “Barış Pınarı Harekâtı”nın, Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın 51. maddesi kapsamında “meşru savunma hakkı” çerçevesinde gerçekleştirildiği değerlendirmesi yapıldı. Gazetemizin dış politika yazarları da aynı doğrultuda yazılar yazdılar. Sürekli olarak Türkiye’nin dikkatli olması ve Suriye konusunda, Merkezi Suriye Devleti ve Devlet Başkanı Esad’la ilişkilerin düzeltilmesi ısrarla önerilmiştir.

Son tahlilde, ABD Temsilciler Meclisi’nin büyük oy farkıyla kabul ettiği tasarıdan sonra “NATO üyeliği dayanışması”, “stratejik ortaklık” söylemleri gerçekliğini yitirmektedir.

Bu yaptırımlar süreci böyle giderse, ardından Türkiye’nin karşı yaptırım uygulamaları olacaktır. Bunun en başında da İncirlik Üssü’nün kapatılarak, üssün TSK’ye devri gelecektir.

Bu, Ortadoğu’da yepyeni bir dünyanın, yepyeni politikaların kurulması demektir.

 

CUMHURİYET