AB'den Afgan Göç Dalgasına "Güvenlik" Önlemleri
Türkiye modeli inceleniyor
AB'den Afgan Göç Dalgasına "Güvenlik" Önlemleri
PARİS — Avrupa Birliği, Afgan göçmenlerin sığınma taleplerinin kabulü konusunda, daha çok AB sınır güvenliğinin ve BM gibi uluslararası kuruluşların ön planda tutulmasını içeren bir bildiri yayınladı.
AB ülkelerinin içişleri bakanları, AB sınır güvenliğinin güçlendirilmesi ve mülteci yükünü omuzlayan bölge ülkelerine destek verilmesini kararlaştırdı. AB İçişleri Komiseri Ylva Johansson, Suriye krizinde olduğu gibi Avrupa kapılarına dayanan bir göçmen dalgası tespit etmediklerini ve Türkiye ile imzalanan anlaşmanın benzerini uygulamaya "şimdilik" gerek olmadığını açıkladı.
İçişleri bakanları, Afganistan krizinin ardından beklenen mülteci başvurularına verilecek yanıtı görüşmek üzere olağanüstü toplandı. Bakanlar, Suriyeli göçmenlerin 2015'te Avrupa'ya akın etmesiyle yaşanan krizin Afgan göçmenlerle tekrar etmemesi için alınacak önlemleri görüştü.
Haftalardır içişleri bakanları arasında yaşanan görüş ayrılıkları ve tartışmaların ardından, kontrolsuz bir akından endişe eden bazı AB başkentleri, göçmenlerle "dayanışma" değil, "Avrupa halkının güvenliğinin" ön plana konulmasını istedi. Macaristan, Avusturya, Lüksemburg gibi ülkeler BM ve diğer uluslararası kuruluşların mülteci krizinde ön planda rol alması, Avrupa'nın sınır güvenliğine yoğunlaşması gerektiğini savundu.
Toplantı öncesi, taslak metni bloke eden Lüksemburg Başbakanı Jean Asselborn, "Göreve geldiğimden bu yana ilk kez bir kararı bloke ediyorum. Ancak bize sunulanlar kabul edilebilir koşullar değil" dedi. Toplantıya kadar müzakereler sürerken, AB Dönem Başkanı Slovenya Başbakanı Janez Jansa, "Avrupa Birliği, insani yardım veya göç koridorları açmayacak" mesajını paylaştı. Bu görüşe Avusturya ve Macaristan hükümetleri de destek verdi.
Pazartesi günü toplanan AB daimi büyükelçileri (Coroper), ortak bir çözüm yolu aradı. "Yasadışı göç" kelimesinin yerine Belçika "düzensiz" göç önerisi getirdi. Ancak bu öneri de itiraz eden ülkeler tarafından kabul görmedi. Sonuçta "yasadışı göçün engellenmesi için ortak kuralların belirlenmesi" ve AB'nin değil, uluslararası kuruluşların ön planda devreye girmesi fikri sonuç bildirisine yazıldı. Ancak bildiri içeriği son ana kadar Lüksemburg, Finalndiya, Portekiz ve İrlanda tarafından yetersiz bulundu.
Türkiye modeli inceleniyor
Toplantının ardından AB İçişleri Komiseri Ylva Johansson ve Dönem Başkanı Slovenya İçişleri Bakanı Ales Hojs ortak basın toplantısı düzenledi. Hojs, "Bir uzlaşmaya varmak kolay olmadı" diyerek tartışmaların güçlüğünü dile getirdi. Hojs, "İçişleri bakanları olarak doğal olarak güvenlik konusuna odaklandık. Sınırlarımızın dış güvenliği için de endişe diyoruz. Bu durum topraklarımızda yeni terör saldırılarına yol açmamalı. Afganistan ve komşu ülkelere bu konuda yardım edilmesi gerektiğini belirtiyoruz. Elbette her şey bildiri ile sona ermiyor. Çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
AB Komiseri Ylva Johansson da "Afgan mülteciler için de Türkiye anlaşması model olabilir mi?" sorusuna, "Bölge ülkelerini desteklemeliyiz. Ama yeni politikalar ihtiyaca göre belirlenmeli. Şimdilik yoğun bir Afgan göç akını yok. İnsani bir dramın önüne geçebilmek için, Afganistan'da insan ve kadın haklarının çiğnenmesini engellemeliyiz. Bu önceliklerin önünde geliyor. Türkiye ile varılan anlaşmanın benzerine şimdilik gerek olmadığını düşünüyorum. Pek çok ihtimalli senaryolara hazırlanmak gerekiyor" yanıtını verdi.
Johansson, Afganistan'ın bir terör yuvası olmasını ve 2015'te olduğu gibi göçün terör olaylarını tetiklemesini engellemek için "2015'tekinden daha hızlı hareket etmeleri gerektiğini" söyledi.
Johansson, Eylül ayında bir forum düzenleyerek, hangi sayıda ve ne koşullarda Afgan mültecilere yardım edileceği konusunu netleştireceklerini kaydetti. Gazetecilerin ısrarlı sorularına rağmen Johansson, kabul edilecek göçmen sayısı hakkında bir rakam vermeyeceklerini belirtti.
Sloven Bakan Hajs da "Sınırlarından endişe eden Baltık ülkeleri, Polonya ve diğer üyelerle konuştuk. Göç akınını siyasi nedenlerle kullanılmamasını istedik. Dış sınırlarımızı korumak için gereken yapılacak. Sınır güvenlik önlemleri takviye polis gücü ve ‘drone'larla güçlendirilecek" dedi.
Johansson, AB'nin Taleban'ı tanıması konusundaki sorulara da, "Taleban'ı tanıma noktasından çok çok uzaktayız. Taleban bunun için birtakım şartları yerine getirmeli. Daha ortada bir hükümet yok. Taleban temel insan haklarına saygı duyacağını söyledi. Kızların okullara gitmesi, kadın memurlar adımları var. Ama bu yetersiz. Herhangi bir müzakereye girmeden önce yeni hükümetin oluşmasını beklemek lazım" yanıtını verdi.
Sonuç bildirgesi
İçişleri bakanlarının toplantısının ardından yayınlanan bildiride, AB'nin "Afganistan'a komşu ülkelere, Taleban'dan kaçan mültecilere yardım etmeyi planladığı" belirtildi. Bildiride üye ülkelerin terör riskinden de endişe duyduğu, göçmenler içerisine sızan teröristlerin, Avrupa topraklarında yeniden saldırı dalgasını başlatmasından kaygı duyulduğu dile getirildi. Bildiride, "Afganistan'dan tahliye edilen kişilerin güvenlik kontrollerinin zamanında yapılması hayati önem taşımaktadır" ifadesine yer verildi.
Bildiride, "Alınan derslere dayanarak, AB ve üye devletler, koordineli ve düzenli bir yanıt hazırlayarak geçmişte karşılaşılan kontrolsuz, büyük ölçekli, yasadışı göç hareketlerinin tekrarını önlemek için ortak hareket etmeye kararlıdır. Yasadışı göçü teşvik etmekten kaçınılmalıdır. AB ayrıca, ihtiyacı olanların öncelikle bölgede yeterli korumayı almalarını sağlamak için Afganistan'ın yakın çevresindeki ülkelere verdiği desteği güçlendirmelidir. Birleşik ve koordineli harici ve aynı zamanda dahili iletişime duyulan ihtiyaç anahtardır. İnsanları Avrupa'ya doğru tehlikeli ve yasadışı yolculuklara çıkmaya teşvik eden çevrimiçi ortam da dahil olmak üzere, kaçakçılar tarafından kullanılan anlatılarla mücadele etmek için hedefe yönelik bilgilendirme kampanyaları başlatılmalıdır" denildi.
Bildiride ayrıca, "AB ve üye devletler, Frontex'in desteğiyle, AB'nin dış sınırlarını etkili bir şekilde koruma, yasa dışı girişleri önleme ve en çok etkilenen üyelere yardım etmekte kararlıdır" denildi.
İçişleri Bakanları, "Afganistan'daki durumun AB vatandaşları için yeni güvenlik risklerine yol açmaması için ellerinden geleni yapacaklarını" taahhüt etti.
AB içişleri bakanlarının ardından yarın ve Perşembe günü de AB savunma bakanları, Perşembe ve Cuma günü de dışişleri bakanları, Afganistan gündemiyle olağanüstü toplanıyor.
VOA