AB'den Çin'e "insan hakları ve Uygur" koşulu

AB- Çin zirvesi video konferans yöntemiyle yapıldı

AB'den Çin'e "insan hakları ve Uygur" koşulu


AB'den Çin'e "insan hakları ve Uygur" koşulu

AB, müzakereleri süren yatırım anlaşmasının tamamlanması için Çin'den insan hakları ihlalleri ve iklim koruma konularında adım atmasını istedi. Uygurların durumu da AB'nin önceliklerinden biri.

AB- Çin zirvesi video konferans yöntemiyle yapıldı

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri temsilcileri ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve heyeti arasında gerçekleştirilen video-konferansında ilişkileri zorlayan konuları ele aldı.

Konferansa AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in yanı sıra AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile Almanya Başbakanı Angela Merkel de katıldı. Zirvenin esasında Almanya'nın AB dönem başkanlığı vesilesiyle Almanya'nın Leipzig kentinde düzenlenmesi planlanıyordu. Ancak koronavirüs salgını nedeniyle zirvenin video-konferans şeklinde yapılması kararlaştırıldı.

AB'li temsilciler, müzakereleri yedi yıl önce başlayan yatırım anlaşması ile ilgili olarak Çin'den insan hakları ihlalleri ve Müslüman azınlıklara yönelik baskıların kaldırılması için adım atmasını beklediklerini açıkladı. Konferansta  Çin ile uluslarası toplum arasında gerilim unsuru  olmayı sürdüren Uygurların durumunun yanı sıra iklim değişikliği gibi konular da gündeme geldi. AB, Uygurların durumunun incelenmesi için bölgeye bağımsız bir gözlemci komisyonu göndermeyi isterken, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in verdiği bilgilere göre, taraflar iklim konusunda da daha yakın bir işbirliği yapmayı hedefliyor.

"AB oyuncu olmalı"

AB Konseyi Başkanı Charles Michel, "AB oyun alanı değil, oyuncu olmalı" dedi. Michel, Çin ile yürütülen görüşmeleri "dengeli ilişkiler kurulabilmesi bakımından ileriye dönük bir adım" olarak değerlendirdi. 

AB Konseyi Başkanı Charles Michel

AB Konseyi Başkanı Charles Michel

Görüşmelerin ardından açıklama yapan AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, "Çin'in bizi bir yatırım anlaşmasının imzalanmasına değeceğine ikna etmesi gerekiyor" şeklinde konuştu. Özellikle AB firmalarının Çin piyasasına girişi konularında  Pekin hükümetinden hamle gelmesi gerektiğini ifade eden AB Komisyonu Başkanı, "Çin hükümeti, yatırım anlaşmasının bu sene imzalanması nihai hedefine ulaşabilmemiz için harekete geçmeli" dedi. AB için önemli olanın "ortada buluşmak" olmadığını ifade eden von der Leyen, "Amacımız artık Çin-AB ekonomik ilişkilerinde bir denge sağlamak" diye konuştu.

Merkel: Çin bizim için bir rakip

Almanya Başbakanı Angela Merkel ise  AB'nin yatırım anlaşması müzakerelerinde  ilerleme sağlanabilmesi için "baskı yaptığını" söyledi. Ekonomik ilişkilerin "mütekabiliyet ve adil rekabet" ilkelerine dayanması gerektiğini belirten Merkel, Çin'in artık gelişmekte olan bir ülke olmadığını, özellikle yüksek teknoloji alanında "açık bir rakibe" dönüştüğünü söyledi.

AB ile Çin yedi yıldır yatırım anlaşması üzerinde müzakerelerini sürdürüyor. AB, söz konusu anlaşma ile AB'li firmaların Çin piyasasındaki koşullarını iyileştirmeyi hedefliyor. Çin ise anlaşma sayesinde Avrupa pazarını korumayı planlıyor.

İklim ve Uygurlar da gündemde

Öte yandan Çin ile uluslararası toplum arasında çetrefilli konuların başında gelen iklim de konferansta ele alındı. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in verdiği bilgilere göre, taraflar bu konuda "yüksek düzeyli bir diyalog" kurulmasını kararlaştırdı. Söz konusu diyaloğun 2021 yılında İskoçya'nın Glasgow kentinde düzenlenmesi planlanan İklim Zirvesi'ne hazırlık amacı taşıdığını ifade eden Merkel, Çin'in 2030 yılı için koyduğu iklim hedefinin iyileştirilmesinin mümkün olup olmadığının ele alınacağını ifade etti.

Konferansta ayrıca Uygurların durumu da gündeme geldi. AB Konseyi Başkanı Michel, konferansta Çinli yetkililere "Çin hükümetinin  Uygurlara muamelesi konusunda büyük endişe  taşıdıklarını" ifade ettiklerini belirtti. AB'li yetkililer, Uygur azınlığın durumunun yerinde incelenmesi amacıyla bölgeye bir gözlemci misyonunun gönderilmesi isteğinin Devlet Başkanı Cinping'e iletildiğini ifade etti. İnsan hakları örgütlerinin verilerine göre, bir milyondan fazla Uygur ve Müslüman azınlık mensupları Çin'de kamplarda tutuluyor ve kötü muamele görüyor. Çin söz konusu iddiaları geri çeviriyor.

Deutsche Welle Türkçe