ABD’li emekli albay Doğu Akdeniz’i yazdı: Türkiye'nin sözüne güvenme zamanı geldi

TÜRKİYE’YE KARŞI BİRLEŞTİLER

ABD’li emekli albay Doğu Akdeniz’i yazdı: Türkiye'nin sözüne güvenme zamanı geldi




ABD’li emekli albay Doğu Akdeniz’i yazdı: Türkiye'nin sözüne güvenme zamanı geldi

ABD’nin eski Suriye Özel Temsicisi James Jeffrey’in Başdanışmanı Richard Outzen Hoover Enstitü'sinde ”Türkiye Doğu Akdeniz’de ne düşünüyor?” adlı bir makale yayınladı. Outzen, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de saldırgan olmadığını belirttiği makalesinde Türkiye ile uzlaşılması çağrısı yaptı.

Daha önce “PKK, Kürtleri temsil etmiyor.” diyen Rich Outzen, Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikasını değerlendirdi. Batı’nın Türkiye’ye karşı olan tutumunun tarihsel olarak olumsuz olduğunu belirten Outzen, Türkiye ile bazı Akdeniz komşuları arasındaki sürtüşmeler son yıllarda giderek tırmandığı belirtti. Batı basınının ise bu durumu saldırgan Türk politikası olarak insanlara aksettirdiğini iddia eden makaleye göre; Batı basını ‘Yayılmacılık’, ‘Yeni-Osmanlıcılık’ ve ‘İslamcılık’ gibi kavramlar kullanılarak Türkiye’yi saldırganlığın itici güçleri olarak betimlediğini söyledi. 

Bu görüşlerin gerçekçi olmadığını belirten Richard Outzen; Doğu Akdeniz'deki Türkiye’nin kendine güveninin sistematik ve stratejik olduğunu, akıllarında pragmatik bir çözüm bulunan pratik çıkarlara dayandığının görmezden geldiğine dikkat çekti. Makalede Türkiye’nin Yunanistan'ın deniz sınırlarının belirlenmesi ve kıta sahanlığı konusuyla birlikte toprak iddiaları konusunda da yaşanan uzlaşmazlıktan dolayı kışkırtıldığını söyledi. 

TÜRKİYE’YE KARŞI BİRLEŞTİLER

Doğu Akdeniz’deki hak iddiaları konusunda diğer ülkelerin Türkiye’yi karşılarına alarak yaptığı eylemlerden bahseden Outzen: Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail’in 2012'de Türkiye'den kaçınarak bir gaz boru hattı üzerinde çalışmaya başlamasının; Mısır’ın, 2019'da İtalya, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan, İsrail, Ürdün ve Filistin Yönetimi'ni içeren ancak Türkiye'yi hariç tutan bölgesel bir gaz forumu oluşturmasının Türkiye’yi harekete geçiren durumlardan bazıları olduğunu aktardı.  

Buna karşılık Türkiye’nin, Libya ile yaptığı Doğu Akdeniz deniz devriyeleri, enerji araştırmaları ve denizcilik anlaşması ile seyrüsefer emsallerinin veya bunların dışında kalan enerji projelerinin kurulmasını engellemeyi amaçladığını iddia etti. Bunun ise bir maceraperestlik değil, ekonomik ve stratejik bir sertliktir olduğu belirtildi.  

FRANSA PROVAKASYON YAPIYOR

Türkiye’nin, enerji kaynaklarını ve rotalarını birinci dereceden stratejik öncelikler olarak gördüğünü belirten makalede; Türkiye’nin enerji kaynaklarını korumak için elinden geleni yapacağı da vurgulandı. Ancak özellikle Fransa’nın Türkiye’yi kışkırtmaya çalıştığı belirtildi.  Fransa Başkanı Emmanuel Macron’un Türkiye'yi Avrupa'nın caydırması gereken revizyonist bir güç olarak nitelendirdiğini hatırlatan makale, Macron’un özellikle Doğu Akdeniz’de Fransız kuvvetlerinin deniz devriyelerini arttırdığını, Yunanistan'a uçak ve gemi satışı için baskı yaptığını iddia etti.

BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ, AMERİKA, FRANSA, YUNANİSTAN…

Richard Outzen; Birleşik Arap Emirlikleri’nin ve Fransız uçaklarının, geçen yıl Yunan güçlerinin yaptığı Girit'teki hava tatbikatları için, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki varlığını açıkça hedef alan bir gösteriye katıldığı hatırlattı. Ayrıca yakın zamanlarda ABD’nin, hem Karadeniz ve Orta Doğu'daki tehditlere karşı kendisini güçlendirmek, hem de doğudaki komşularından gelen askeri tehditlere ilişkin Yunan endişelerini yatıştırmak için Yunanistan'daki askeri varlığını ve faaliyetlerini artırdığını belirtti.

BATI’NIN TUTUMUNA TÜRKİYE’NİN CEVABI

Makalede Türkiye’nin diğer ülkelerin davranışlarına karşı stratejik olarak 6 stratejik hamleyle yanıt verdiği belirtildi. Bunlar ise şöyle sıralandı:

  1. Ankara'nın hukuki durumunu ve endişelerini vurgulamak için ikili ve çok taraflı diplomasiyi sürdürmeye çalışması,
  2. Türkiye'nin denizcilik iddialarını, yeteneklerini, vizyonunu ve eylem programını Mavi Vatan olarak ifade eden ve birbirine bağlayan tutarlı bir doktrinin duyurulması,
  3. Yurt içinde üretilen gemileri ve denizaltıları, füzeleri ve insansız hava araçlarını içerecek şekilde deniz gücü projeksiyon araçlarının geliştirilmesi,
  4. Katar, Libya ve Arnavutluk dahil olmak üzere yabancı donanmalarla eğitim, teçhizat ve erişim anlaşmaları yoluyla Türk Donanmasının erişimini genişletmesi,
  5. Türkiye'nin enerji keşfini mümkün kılmak için bir sondaj gemisi filosunun satın alınması,
  6. Bölgedeki başka hiçbir filonun boy ölçüşemeyeceği kadar çok sayıda gemi ve sürekli operasyonel kapasite ile donanma konuşlandırmaları için arttırdıkları tempo.

Türkiye ile Doğu Akdeniz konusunda uzlaşmanın önemine dikkat çeken Ourzeb; Türkiye’nin attığı bu adımların Akdeniz’de denetim sağlamasa konusunda Ankara’ya çok fayda sağladığını aktardı. Makalede; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından adımların pervasızca ve düşüncesizce yapılmadığını müzakerelere devam etmek adına yapıldığına dikkat çekildi. 

UZLAŞILIRSA HERKES KAZANIR

NATO’nun devreye girerek uzlaşmacı bir çözümün bulunacağını belirten Outzen; İsrail, Yunanistan, Libya, Mısır, Türkiye ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Akdeniz'deki enerji bulma ve transit geçişlerinden yararlanmalarını sağlayan bir anlaşma sonucu çok fazla kazanımı olacağı vurguladı. Fakat özellikle Fransa’nın tek taraflı bakış açısı yüzünden böyle bir anlaşmanın baltalandığı iddia etti. 

Aynı zamanda Yunanistan’ın uzlaşmazlığı sebebiyle işlerin çıkmaza girdiğini ve eskiden beri devam eden Avrupa’daki savunma bağları ve dış güçlerden yardım sağlayarak Türkiye’ye baskı yapmaya çalıştığı belirtti. Türkiye’yi caydırma ve zorlama girişimlerinin işe yaramayacağını vurgulayarak yaratıcı diplomasi ile Win/Win (kazan/kazan) tarzı çözümlerin gerekli olduğu belirtti.

TÜRKİYE’NİN SÖZÜNE UYMANIN ZAMANI GELDİ

Makalenin son satırlarında ise Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki politikacıların, Doğu Akdeniz'deki gerilimlere yönelik tek taraflı indirgemeci yaklaşımdan uzaklaşması gerektiği vurgusu yapıldı. Sadece Rusya’nın faydasına olacağı iddia edilen NATO içindeki bölünmenin derinleştirilmesi yerine Outzen, Doğu Akdeniz’de zorlamacı değil kapsayıcı bir proje için çok taraflı bir destekle Türkiye’nin sözlerine güvenmenin zamanı geldiğini söyledi.

RİCHARD OUTZEN KİMDİR?

ABD’li Emekli Albay Rich Outzen jeopolitik danışman ve ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Politika Planlama Personelinde ve çeşitli devlet bakanlarına danışman olarak hizmet vermiş emekli bir yabancı bölge görevlisidir. Otuz yılı aşkın aktif askerlik hizmeti, çeşitli komuta, kurmay ve irtibat görevlerinde bulunan Outzen Irak ve Afganistan'daki muharebeler de dahil olmak üzere Orta Doğu'da on yıl geçirdi. Outzen, aynı zamanda ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'in danışmanı olarak görev yaptı. 

HOOVER ENSTİTÜSÜ 

Standford Üniversite’sine bağlı Hoover Enstitüsü Forbes’in 2012 yılında yayınladığı makaleye göre; dünya'nın en büyük perakende mağaza zinciri Walmart'ın yüzde 50 hisselerini elinde bulunduran Walton ailesinin kurduğu Walton Aile Vakfı ve Amerikalı milyarder Charles B. Johnson’ın Charles and Ann Johnson Vakfı tarafından fonlanmaktadır.

Odatv.com