ABD’li eski diplomattan Montrö makalesi… 2026’yı işaret etti

“TAKVİM VERİYOR VE SENARYO ÇİZİLİYOR”

ABD’li eski diplomattan Montrö makalesi… 2026’yı işaret etti


ABD’li eski diplomattan Montrö makalesi… 2026’yı işaret etti

Eski ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Yardımcısı Colleen Graffy, GIS Reports’ta kaleme aldığı bir makalede Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin 2026’da değişmesi gerektiğini yazdı. GIS Reports’ta yayınlanan makaleyi Odatv’ye yorumlayan Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz Montrö ile ilgili takvim vermesi ve senaryolar çizmesi açısından bu makalenin diğerlerinden ayrıldığını söyledi.

Ersin Eroğlu

Rusya Ukrayna Savaşı’yla birlikte yeniden gündeme gelen Montrö Boğazlar Sözleşmesi’yle ilgili Eski ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice döneminde Avrupa ve Avrasya Kamu Diplomasisi Dışişleri Bakan Yardımcısı Yardımcısı olarak görev yapan Colleen Graffy dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Sözleşmenin revize edilmesi gerektiğini dile getiren Graffy, yeni anlaşmanın Ağustos 2026'ya kadar yürürlüğe girmesi gerektiğini söyledi.

“TAKVİM VERİYOR VE SENARYO ÇİZİLİYOR”

Colleen Graffy’nin yazısını Odatv’ye değerlendiren Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, tarih ve senaryolara vermesi açısından söz konusu makalenin önemli olduğunu vurguladı.

Cem Gürdeniz şunları söyledi:

“ABD’li emekli diplomat ve akademisyenin yazmış olduğu makalede geleceğe bir vizyon çiziliyor. Karadeniz’in Avrupa-Atlantik kontrolünden çıkarılamayacağı ifade edilerek Montrö’nün değişmesi gerektiği savunuluyor. Bugüne kadar Montrö hakkında yazılan diğer makalelerde bir tarih verilerek senaryolar çizilmemişti. Bu makaleyi diğerlerinden ayıran en büyük özelliği bu diye yorumlayabiliriz. Yazıyı yazan kişinin ABD’de geçmişte diplomat olması da dikkat çekici başka bir başlık…”

TÜRKİYE’DE MONTRÖ’YÜ SAVUNMAK

Öte yandan Türkiye’de Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni savunan Amirallerin ‘darbeci’ ilan edilmesine değinen Cem Gürdeniz sözlerini şöyle noktaladı:

“Türkiye’de de jeopolitik perspektiften yoksun bazı siyasetçi ve akademisyenlerin de zamanında Montrö karşıtı yazıları olduğunu biliyoruz. Diğer taraftan Montrö’yü savunan 104 Amiral yargılanıyor. Bu kişiler için 12 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Türkiye’nin temel sorunu da budur. Türkiye’de devletin jeopolitik çıkarlarını savunursanız sonu neredeyse bir darbeci yaftasıyla ağır cezada yargılanma noktasına gidiyor. Ben Montrö ile ilgili gelişmeleri takip etmeye ve uyarımı yapmaya devam edeceğim.”

MAKALEDE NE YAZIYOR

Colleen Graffy, “Karadeniz’i kim kontrol edecek?” başlıklı yazısında Karadeniz’in “Rus gölü” haline geldiğini iddia ederek, şunları yazdı:

“Rusya’nın manevraları Montrö Konvansiyonu’nun amacını baltaladı ve bazıları anlaşmayı sona erdirmenin veya güncellemenin zamanının geldi. Karadeniz ülkelerine yönelik ‘özel haklar’ artık etkin bir şekilde yalnızca Rusya ve Türkiye’yi kapsıyor. Bu ayrıcalıklar, birçok eleştirmenin görüşüne göre, uluslararası deniz hukukunun modern ilkelerine aykırıdır. 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS), uluslararası boğazlardan transit geçiş hakkı sağlar (Madde 38). Anlaşmayı sona erdirmek, bölgeyi çoğu ülkenin izlediği deniz normları yasasına geri döndürebilir.

2008’de Rusya’nın Gürcistan’ı işgalinden sonra Türkiye, ABD hastane gemileri USNS Mercy ve USNS Comfort’un geçişini, ABD donanması gemileri oldukları ve Montrö sınırlarını ihlal edecekleri gerekçesiyle reddetti.

Değişikliklerin 9 Kasım 2026’ya kadar üzerinde anlaşmaya varılacak yeni bir anlaşma için Ağustos 2026’ya kadar sunulması gerekir.

Graffy’nin, yazının son bölümünde Montrö’ye ilişkin yer verdiği 4 senaryo ise şöyle:

“İlk olası senaryoda, NATO ülkeleri ve Avrupa Birliği içinde çatlaklar ortaya çıkıyor ve bölünmüşlük Rusya’ya yönelik yaptırımları ve Ukrayna’ya silah tedarikini zayıflatıyor. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı devam ediyor ve Rusya, Karadeniz denizaltılarını Akdeniz’de konuşlandırmak gibi, izin verilmeyen ve resmi olarak tersanelere onarım için tersanelere veya tersanelerden geldiklerini iddia ederek, Montrö Sözleşmesi’ni kendi lehine genişletmeye devam ediyor Bu senaryoya göre, 1936 Montrö Sözleşmesi değişmeden kalır. Karadeniz bir “Rus gölü” olarak devam ediyor.

İkinci senaryoda, Rusya Ukrayna’ya karşı saldırganlığında yenilgiye uğradı, ancak Montrö Sözleşmesi’ni yeniden tasarlayacak siyasi irade veya liderlik yok. Bu senaryonun orta düzeyde bir olasılığı vardır.

Üçüncü senaryoda, Rusya Ukrayna’ya karşı saldırganlığında yenilgiye uğradı ve ABD, AB, NATO ve Karadeniz devletleri, bölgede uzun vadeli istikrar ve güvenliği yeniden sağlamak ve sağlamak için Montrö Sözleşmesi’ni yeniden tasarlama yetkisine sahip olduklarını hissediyorlar. Montrö Sözleşmesi’ni güncellemek ve modernize etmek için, Türkiye’nin Boğazlar üzerindeki egemenliğini ve kontrolünü el değmeden bırakan değişiklikler ileri sürülmektedir. Bu senaryo, Shaheen-Romney tasarısının geçmesi durumunda artacak olan orta düzeyde bir olasılığa sahiptir.

Dördüncü senaryoda, Türk Boğazları artık Montrö Sözleşmesi kapsamında ayrı bir yasal rejim olarak ele alınmamakta, ancak Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nde belirtilen uluslararası boğazlara ilişkin kurallar kapsamına girmektedir. Türkiye’nin egemenliğine yönelik herhangi bir tecavüze karşı direnişi göz önüne alındığında, bu senaryo pek olası değildir.”

Odatv.com