ABD'nin Suriye Politikası: SDG, HTŞ ve Mazlum Abdi Üzerindeki Dengeler
ABD’nin SDG’ye verdiği destek ve HTŞ’yi terör listesinden çıkarmama kararı, Suriye’de yeni güç dengeleri oluşturuyor. Bölgedeki stratejik planların detayları.
ABD'nin Suriye Politikası: SDG, HTŞ ve Mazlum Abdi Üzerindeki Dengeler
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
ABD'nin Suriye'deki stratejisi, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) gibi iki önemli güç odağı üzerinde şekilleniyor. Joe Biden yönetiminin Suriye’deki tutumu, bölgedeki dengeleri belirlemede kritik rol oynuyor. Peki, ABD'nin SDG'ye verdiği destek ve HTŞ'yi terör listesinden çıkarmama kararı ne anlama geliyor?
ABD ve SDG: Mazlum Abdi ile Stratejik Ortaklık mı?
ABD’nin Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) verdiği destek, bölgedeki Kürt güçlerini güçlendirmeye yönelik uzun vadeli bir stratejinin parçası olarak görülüyor. SDG’nin lideri Mazlum Abdi, ABD’nin Suriye’deki en önemli müttefiklerinden biri konumunda. Özellikle DEAŞ’a karşı yürütülen operasyonlarda ABD ve SDG arasındaki iş birliği, bu ilişkinin derinleşmesini sağladı.
SDG’nin kontrol ettiği bölgelerin genişliği ve buradaki yerel yönetim yapısının istikrarı, ABD'nin bu desteğini sürdürmesinin temel nedenlerinden biri. ABD'nin bu politikası, Suriye'nin kuzey ve doğu bölgelerinde bir tür "özerk yönetim" oluşturma çabası olarak yorumlanıyor.
Ancak bu durum, Suriye rejimi ve özellikle Türkiye tarafından tepkiyle karşılanıyor. Türkiye, SDG’yi terör örgütü PKK’nın uzantısı olarak görürken, ABD’nin bu gruba sağladığı destek, Ankara-Washington ilişkilerinde gerginliğe neden oluyor.
HTŞ ve ABD’nin Çelişkili Tutumu
ABD, HTŞ'yi 2018 yılında terör örgütleri listesine almıştı. Ancak son dönemde HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Colani’nin sakallarını kısaltarak ve takım elbise-kravat giyerek uluslararası topluma “ılımlı” bir görüntü verme çabası dikkat çekiyor. Buna rağmen ABD’nin HTŞ’yi terör listesinden çıkarmayacağı açıklaması, örgüte yönelik tutumun değişmediğini gösteriyor.
Colani, 2016 yılında El Kaide ile bağlarını kestiğini duyurmuş olsa da ABD, HTŞ’nin hala radikal bir yapı olduğunu ve bölgedeki istikrarı tehdit ettiğini düşünüyor. ABD’nin bu tavrı, Suriye’nin kuzeybatısında HTŞ’nin kontrol ettiği bölgelerdeki geleceğin belirsizliğini artırıyor.
ABD’nin Suriye’deki Çifte Stratejisi
ABD’nin SDG’ye destek vererek Suriye’nin kuzeydoğusunda bir Kürt yönetimini güçlendirmesi ve aynı zamanda HTŞ’ye yönelik sert tutumunu sürdürmesi, iki farklı stratejinin aynı anda yürütüldüğünü gösteriyor. Bu çifte strateji, ABD’nin Suriye’deki çıkarlarını dengeleme çabasının bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Ancak bu yaklaşım, bölgedeki diğer aktörlerin tepkisini çekiyor. Türkiye, SDG’nin güçlenmesini ulusal güvenliğine bir tehdit olarak görürken, Suriye rejimi ABD’nin bu politikalarını toprak bütünlüğüne yönelik bir tehdit olarak değerlendiriyor.
Mazlum Abdi ve SDG’nin Geleceği
ABD’nin Suriye’deki varlığı, SDG’nin geleceğini doğrudan etkiliyor. Mazlum Abdi liderliğindeki SDG’nin bölgede kontrol ettiği alanların özerk bir yapı haline gelmesi, ABD’nin uzun vadeli stratejilerinden biri olabilir. Ancak bu durum, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve bölgesel dengeler açısından ciddi sorunlar yaratabilir.
HTŞ’nin Akıbeti
HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Colani’nin Batı ile ilişkilerini normalleştirme çabaları, ABD tarafından şimdilik kabul görmüyor. ABD’nin HTŞ’yi terör örgütü olarak görmeye devam etmesi, örgütün uluslararası arenada meşruiyet kazanma girişimlerini baltalıyor. Ancak Colani’nin bu çabalarının ileride nasıl bir sonuç doğuracağı belirsizliğini koruyor.
Sonuç: ABD’nin Suriye’deki Çıkmazı
ABD’nin Suriye’de SDG’ye destek verirken HTŞ’yi izole etme politikası, bölgede yeni güç dengeleri oluşturma çabası olarak değerlendiriliyor. Ancak bu strateji, bölgesel aktörler arasında yeni gerilimlere yol açabilir.
Suriye’nin geleceği, ABD’nin SDG ve HTŞ’ye yönelik politikalarının yanı sıra bölgedeki diğer aktörlerin bu politikalara vereceği tepkilere bağlı olarak şekillenecek.