ABD'nin Ukrayna'ya tank gönderme kararı ne anlama geliyor?
Birlik ve eşgüdüm göstergesi
ABD'nin Ukrayna'ya tank gönderme kararı ne anlama geliyor?
Barbara Plett Usher | BBC ABD Muhabiri
ABD'nin Ukrayna'ya M1 Abrams tankları gönderme kararı Kiev'in silahlandırılmasında önemli bir adım olacak ama savaşın bir sonraki aşaması açısından pek bir fark yaratmayacak.
Fakat bu açıklamanın kendisi önemli.
Pentagon uzun süredir bu tankların Ukrayna'daki savaşa uygun olmadığını savunduktan sonra ani bir geri dönüş yaptı.
ABD'nin eski Ukrayna Özel Temsilcisi Kurt Volker BBC'ye verdiği demeçte, bu açıklamayla "Almanya'nın Leopard 2 tanklarını gönderme kararının ve Leopard tanklarına sahip diğer ülkelerin de bunları göndermesinin önü açılmış oluyor" dedi.
Batılı müttefikler önümüzdeki altı ila sekiz hafta içinde Ukrayna'nın zırhlı araç kapasitesini arttırarak Rusya'nın beklenen bahar taarruzuna hazırlanmasına yardımcı olmak istiyor.
Abrams tanklarını savaş alanına götürmek ve kullanım ve bakım konusunda Ukraynalıları eğitmek çok daha uzun sürecek. Alman yapımı Leopard tankları ise nispeten hızlı bir şekilde konuşlandırılıp daha kolay kullanılabilir.
Amerikalı ve Alman yetkililer iki ülkenin kararı arasında açıkça bağlantı kurmadılar. Ancak dünkü açıklamaları koordine ederek Batı ittifakında Washington'u endişelendiren ve giderek büyüyen bir anlaşmazlığı çözüme kavuşturdular.
Savaşın başından beri Biden yönetimi ve müttefikleri, Rusya'yı provoke etmemek için silah teslimatları konusunda dikkatli davranmaya çalıştılar.
Ancak Ukrayna'nın savaş alanındaki bir dizi başarısından sonra bu temkinli yaklaşımdan vazgeçmeye başladılar. Rusya'nın yeniden saldırıya geçme ihtimali, Ukrayna'nın ülkenin doğusundaki açık arazide savaşmasına yardımcı olacak tanklara odaklanılmasına neden oldu.
Avrupa'nın dört bir yanına konuşlandırılan 2,000 kadar Leopard 2 tankıyla Berlin, bazı müttefiklerinden kendi tanklarını göndermeleri ya da başka ülkelerin bu tankları ihraç etmesine onay vermeleri yönünde giderek artan bir baskı altına girdi.
Ancak Almanya, Rusya'ya karşı savaş tankı konuşlandıran tek Batılı güç olarak görülmek istemiyordu ve İngiltere'nin 14 tankla bulunmayı planladığını açıklaması yeterli değildi.
Birkaç gün öncesine kadar Pentagon yetkilileri M1 Abrams tanklarının bir seçenek olmadığını söylüyordu.
Yüksek teknolojiye sahip bu tanklar dünyanın en iyileri arasında olsa da aynı zamanda karmaşık, pahalı, bakımı zor ve kapsamlı bir eğitim gerektiriyor.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, kararın Batı'nın birliğini yansıttığını söyledi
Birlik ve eşgüdüm göstergesi
Ancak Biden yönetimi içinde Avrupa'daki çatlağa nasıl yanıt verileceği konusunda tartışmalar vardı ve Başkan Joe Biden ile Almanya Başbakanı Olaf Scholz arasında son haftalarda bir dizi telefon görüşmesi yapıldı.
Üst düzey bir yönetim yetkilisi, Biden'ın transatlantik birliğe odaklandığını söyledi.
Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby de aynı görüşte: "Bu karar müttefiklerimiz ve ortaklarımızla ne kadar birlik halinde olduğumuzu ve tüm bunları eşgüdümlü bir şekilde yaptığımızı gösteriyor."
ABD'li bir yetkili de "Almanların bu yakın vadeli taahhüdüyle birlikte Abrams'lar uzun vadeli taahhüdü temsil ediyor" dedi.
ABD'nin eski Ukrayna Büyükelçisi John Herbst ise yönetimin tanklara önce pek sıcak bakmadığını belirterek "Ama sonra tartışmanın nasıl ilerlediğini gördüler. Kamuoyundaki algıyı gördüler. Almanları ikna etmek için iyi niyetli bir çaba sarf ettiler" dedi.
Abrams tankların yerine ulaşması uzun zaman alacak. Tanklar Pentagon stoklarından gönderilmeyecek, özel müteahhitlerden satın alınacak, dolayısıyla Ukrayna'ya ulaşmaları aylar, hatta belki bir yıl sürecek.
Bu arada askeri analistler, Leopard tanklarının eklenmesinin Ukrayna'nın saldırı kabiliyetine önemli bir destek olacağını ancak sihirli bir değnek olmayacağını söylüyor: Piyade ve topçu birlikleriyle birleştirilmeleri gerekecek.
Bu, çatışmada oyunun kurallarını değiştiren bir an olup olmadığının önemli bir unsuru olacak.
EURO NEWS