Abdulkadir Selvi CHP, bildirinin neresinde?

FAHRETTİN ALTUN ADINI KOYDU

Abdulkadir Selvi CHP, bildirinin neresinde?


CHP, bildirinin neresinde?

CHP ETKİSİ

Erdoğan, AK Parti grubundaki konuşmasında da bildiriyi yayınlayan amirallerle CHP arasındaki ilişkiye özel bir yer ayırdı. “Çok açık net olarak söylüyorum. Bu emekli generallerin merkezinde CHP’nin kendisi vardır” diye konuştu.

FAHRETTİN ALTUN ADINI KOYDU

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile konuştum. Neyi konuştun diyeceksiniz. AK Parti grubunda başka bir gündem yoktu ki? Emekli amirallerin bildirisi tartışılıyordu. Bildiriye dikkati çeken ilk çıkışı yapan İletişim Başkanı Prof.Dr. Fahrettin Altun’la da sıcağı sıcağına verdiği tepkiyi değerlendirdik. Fahrettin Altun, ilk andan itibaren gece yarısı bildirisinin adını koydu. Darbe tehdidini deşifre etti.

AMİRALLERLE CHP İLİŞKİSİ

Soylu da amirallerle CHP ilişkisine dikkat çekmiş, “CHP’ye üye olan 4 kişi var. Aileleriyle, yakınlarıyla üye olanlar da olduğu biliniyor. O gece biz sabaha kadar uyumadık, çalıştık ve tüm irtibatlarını ortaya çıkardık. Son 30 günde kimlerle irtibat kurdukları, hangi siyasi partiyle yoğunluklu irtibat kurdukları çok açık ve net” demişti.

CHP’NİN YAPTIĞI ARKASI YARIN

Soylu’ya CHP ile bildiri yayınlayan amiraller arasındaki ilişkiye dikkat çekmesinin nedenini sordum. “CHP, darbe iklimini küçümseyerek meşrulaştırmaya çalışıyor. 27 Mayıs’tan bu yana o misyonunu sürdürüyor. Bildiriyi yayınlayan amiraller ile CHP arasındaki yoğun bir temas dikkati çekiyor. Ancak amiraller yayınladıkları bildiri ile kendilerini açık edince, millet buna tepki gösterince CHP bu kez olayı küçük göstermeye, emekli amiraller tabancalarıyla mı darbe yapacaklar, diye basitleştirmeye çalışıyor. Neden? Çünkü, ‘arkası yarın’ı düşünüyorlar. Bir sonraki için kadroları muhafaza etmeye çalışıyorlar.” dedi.

‘9 SUBAY’ OLAYI UNUTULMAMALI

Süleyman Soylu, Demokrat Parti geleneğinden geldiği için darbeler konusunda önemli bir birikime ve duyarlılığa sahip. “27 Mayıs’tan önce ‘9 Subay’ olayı yaşanmıştı. 9 Subay olayı hakkıyla değerlendirilseydi, cuntanın bağlantıları ortaya çıkarılsaydı 27 Mayıs olmayabilirdi. Ama ne oldu? Cuntacılar beraat ettirildi, darbe hazırlığını ihbar eden Samet Kuşçu cezalandırıldı. Bu içerideki cuntalara, siz arkası yarına hazırlanın. Siz darbe yapın, demektir. O nedenle bu tür bağlantıların ortaya çıkarılması çok önemlidir” diye konuştu.

BAŞKOMUTAN OLARAK KONUŞTU

CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın açıklamalarına geçeceğim ama bir noktaya özellikle dikkat çekmek istiyorum. O da şu ki Cumhurbaşkanı başından beri emekli amirallerle Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ayrı tutmaya özen gösteriyor. Erdoğan, AK Parti grubunda da, “Rabb’ime, bana böyle bir ordunun ‘başkomutanı’ sıfatını bahşettiği için binlerce kez hamdüsenalar ediyorum” dedi. Erdoğan sözlerini bitirmeden AK Parti milletvekilleri ayağa kalkarak uzun süre alkışladılar. Cumhurbaşkanı, ilk değerlendirmesinde de, “Emekli amiral sıfatıyla da olsa böyle bir girişim, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik bir bühtandır” demişti.

KILIÇDAROĞLU’NA SUÇLAMA

Erdoğan, Başkomutan sıfatıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sahip çıktı, dedik. Ama darbe tehdidi taşıyan bildiriyi yayınlayan emekli amiraller için, “Tabii, bu emekli amiraller falan, onlar bu işin dışında. Onları karıştırmayalım, o da bize leke olur. Bu emekli amiraller, ne yazık ki talimatı kendi başkomutanları Kılıçdaroğlu’ndan alıyor” diye konuştu.

BİLDİRİ Mİ MUHTIRA MI?

Bu vesile ile belirteyim. Kılıçdaroğlu başta olmak üzere bazı siviller, emekli amirallerin bildirisini masum göstermeye çalışıyor ama TSK’da “muhtıra” değerlendirilmesi yapıldığı yönünde haberler kulağıma geliyor.

CHP VE DARBELER BELGESELİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süredir grup konuşmalarını kısa belgesellerle destekliyor. Dün de CHP’lilerin geçmişte darbelere verdikleri destekleri anlatan kısa bir belgesel izletti. Erdoğan kısa tuttu ama darbelerle ilgili arşivi açtığınızda CHP’lilerin sözlerinden hem fasiküller halinde ansiklopediler çıkar hem de en az 10 bölümlük belgesel yapılır.

DARBECİNİN EMEKLİSİ

FİRARİ FETÖ’cü Tuncay Opçin’in 15 Temmuz’dan 1 gün önce attığı tweet’te olduğu gibi, darbeciler hep, “Yatakta basıp, şafakta asacaklar inancıyla harekete geçtiler. Ama bir kısmı gece karanlığında çıktıkları yolda sabahın aydınlığında enselendiler. Organize bir şekilde gece yarısı bildiri yayınlayan emekli amiraller de suçüstü yakalanınca, bu kez, “Efendim emekli amiraller mi darbe yapacakmış” savunması servis edilmeye başlandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu teze tepki gösterdi. “Darbecinin emeklisi-muvazzafı olmayacağını bilmeyecek kadar bunlar cahil. Yoksa bu bir sinsilik mi? Orasının takdirini milletime bırakıyorum” diye konuştu.

EMEKLİ ASKER SAFSATASI

Talat Aydemir 21 Mayıs 1963’te ikinci darbe girişiminde bulunduğunda emekli albaydı. 9 Martçıların arasında eski 27 Mayısçılar, Cemal Madanoğlu, Orhan Kabibay, Numan Esin, İrfan Solmazer vardı. Onlar muvazzaf asker değildi ama kadrolu darbeciydi. Darbe heveslileri arasında askerler yoktu. Anlı şanlı gazetecilerle aydınlar, 9 Mart cuntasının üyesi çıktı.

GÜRSEL, EMEKLİLİĞİNİ İSTEMİŞTİ

27 Mayıs’ın lideri Cemal Gürsel ise 3 Mayıs 1960’da Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emeklilik dilekçesini vermiş ancak 2 ay sonra süresinin dolmasını beklemek üzere İzmir’e çekilmişti. Ama 27 Mayıs’ta darbenin lideri oldu.

28 ŞUBAT’TA SİVİLLER VARDI

Sahi 28 Şubat’ı sadece askerler mi yaptı? 5’li çetenin hangisi üniformalıydı? 28 Şubat’ın gazetecilerinin hangisi muvazzaf askerdi? 28 Şubat’ta, “Bu defa işi silahsız kuvvetler halletsin” manşetleri atılmadı mı?

Kenan Evren, anılarında 12 Eylül’den önce, daha ne bekliyorsunuz, diyen siyasileri anlatmıyor mu?

Darbe bir süreç işi. Emekli amiraller süreci başlatıp, muvazzaflar ise süreci tamamlar. Eğer o iklimi hazırlarsanız. Gece yatakta basılıp, sabah şafakta asılmamak için darbelere karşı uyanık olmakta yarar var.

ABDÜLKADİR SELVİ / HÜRRİYET