Abdullah Gül: İsrail bütün dünyanın gözü önünde katliam yapıyor

'BÜYÜK BİR VİCDANSIZLIK'

Abdullah Gül: İsrail bütün dünyanın gözü önünde katliam yapıyor




Abdullah Gül: İsrail bütün dünyanın gözü önünde katliam yapıyor

7 Ekim'den bu yana her geçen gün şiddetin arttığı İsrail-Filistin savaşında can kayıpları yükseliyor. İsrail'in saldırılarına karşı tepkiler yükselirken 11'inci Cumhurbaşkanı Gül, yaşananlara dair açıklamalarda bulundu. Gül, "Gazze'de binlerce çocuğu, kadını, sivil insanı öldüren bir örgüt değil, bir devlet. Bütün dünyanın gözü önünde bu katliamları yapıyor" dedi.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırısı sonrası İsrail ordusunun karşılık vermesi üzerine bölgede yıkım yaşanıyor. Binlerce insanın yaşamını yitirdiği olaylara yönelik peş peşe tepki açıklamaları yapılıyor.

'BÜYÜK BİR VİCDANSIZLIK'

11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrail-Filistin savaşına dair açıklamada bulunarak "Gazze'de binlerce çocuğu, kadını, sivil insanı öldüren bir örgüt değil, bir devlet. Bu devlet Birleşmiş Milletler'e üye olan bir devlet ve bu devlet uluslararası hukuk tarafından kendisini bağlı hissetmesi gereken bir devlet. Bütün dünyanın gözü önünde bu katliamları yapıyor. Onun için bu hem uluslararası kuruluşlar için hem de bütün insanlık için büyük bir üzüntü kaynağı, büyük bir rezalet, büyük bir vicdansızlık" dedi.

1kapak-008.jpg

11'inci Cumhurbaşkanı Gül, ismini taşıdığı Abdullah Gül Üniversitesi'nde (AGÜ) düzenlenen Cumhuriyetin 100'üncü kuruluş yılı etkinliklerine katıldı.

'DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE BÜYÜK BİNALAR BÜYÜK SİTELER YAPIYOR'

İsrail'in Filistin'in topraklarını işgal ettiğini söyleyen Gül, "Ukrayna savaşı niye başladı? Rusya, Ukrayna'nın topraklarının bir kısmını işgal ettiği için bütün dünya Ukrayna'nın arkasında durdu. İşgal topraklarını kurtarsın diye. Ama 1967 yılından beri Birleşmiş Milletler'in Güvenlik Konseyini bütün uluslararası kuruluşların 'bu işgal sona ermelidir' dediği topraklarda İsrail bir adım geri çekilmediği gibi o kadar kötü bir iş yapıyor ki işgal ettiği topraklarda, Doğu Kudüs'te, Batı Şeria'da işgal ettiği başkasına ait topraklarda yeni yerleşim yerleri kuruyor. Dünyanın gözü önünde büyük binalar, büyük siteler yapıyor. Her seferinde dünya bunu lanetliyor, Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak 'bunu yapma' diyor. Ama o da bunu yapmaya devam ediyor. Bu yerleşim yerlerinin büyüklüğünü kafanızda canlandırabilmeniz için şunu söyleyeyim. 1 milyon kişi şimdi buralara taşındı. 1 milyon kişi buralarda" ifadelerini kullandı.

'DÜNYANIN BU İŞGALE SON VERMESİ İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPMASI GEREKİR'

Daha önce Gazze'ye gittiğini ve orada yaşanılan durumu gördüğünü belirten Gül, "Ben vaktiyle buraları gitmiş, görmüş, Gazze'de neler olup bittiğini, bütün o sokaklarda bilen bir insanım. Gerek eski milletvekilliğim gerekse Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi milletvekilliğim sırasında bütün oraları görmüş bir insanım. İşgalin ne olduğunu bilirim. Orada yaşayan insanlara yapılan adaletsizlik, orada yaşayan insanlara karşı uygulanan uygulama öyle ki her gün onları çıldırtan ve her gün onları çılgın hale getiren politikalardır. Dolayısıyla bu politikalar devam ettiği süre içinde ve bu politikalar sanki yeni bir normalmiş, 'evet bunlar yanlış ama ne yapalım?' dendiği süre içinde ve göz göre göre Filistinlilere bu katliamlar yapıldığı süre içerisinde bu tip olayların bugün de, yarın da, dün de ortaya çıkması tabii ki sürpriz değil. Bugün Gazze dünyanın en büyük nüfus yoğunluğunun olduğu yer. Abluka altında senelerdir, giriş-çıkış yasak. 2,5 milyon insan yaşıyor. Ben Gazze'ye gitmiş, orada 2 gün durmuş, değil yemek içmek, nefes almanın bile zor olduğu bir yer. Şimdi bütün dünya, herkes buna 'yeni bir normaldir' deyip kabul etmesine karşı bu olup biten isyandır. Onun için bütün dünyanın bu işgale son vermesi için elinden gelen her şeyi yapması gerekir" dedi.

1kapak-009.jpg

'BAĞIMSIZ BİR FİLİSTİN DEVLETİNİN KURULMASI GEREKİR'

Sözlerini sürdüren Gül, şöyle konuştu:

Unutmayalım ki bugün Gazze'de binlerce çocuğu, kadını, sivil insanı öldüren bir örgüt değil, bir devlet. Bu devlet Birleşmiş Milletler'e üye olan bir devlet ve bu devlet uluslararası hukuk tarafından kendisini bağlı hissetmesi gereken bir devlet. Bütün dünyanın gözü önünde bu katliamları yapıyor. Onun için bu hem uluslararası kuruluşlar için hem de bütün insanlık için büyük bir üzüntü kaynağı, büyük bir rezalet, büyük bir vicdansızlık. Bu çağrıyı defalarca yaptık. Bugün de Türkiye olarak bu çağrıyı Sayın Cumhurbaşkanı ve bütün yetkililer yapıyorlar ama başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Avrupa'nın iki yüzlülükten vazgeçip, kalıcı bir şekilde 'bir daha bu problemler ortaya çıkmasın' deme sorumlulukları var. Onun için de iki devleti 1967 sınırlarına çekilmiş Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğu, bir bağımsız Filistin devletinin kurulması gerekir. Batı'da, Amerika'da İsrail'in içinde bile vicdan ve insaf sahibi insanların olduğunu görüyorum. Bu söylediklerimizi onlar da söylüyor. Ama ne yazık ki bugün İsrail'deki tarihinin en aşırı birçok kişinin 'faşist' dediği böyle bir koalisyon hükümeti bugünkü katliamları yapmaya devam ediyor. Umarım ki dünya buna artık 'dur' der."

Yeni anayasa çalışmaları hakkında sorulan soru üzerine Gül, "İçeride söyledim doğrusu. Cumhurbaşkanının dile getirdiği bu iyi bir fırsat. Bu fırsatı herkes ön yargısız yaklaşırsa ümit ederim ki netice alınır. Yoksa bu şekilde Türkiye tabiiki yoluna devam eder ama konuşmamın içeriğini dinlediyseniz, nerelere gelebilirdik? Nerelerdeyiz? diye bir mukayese yaparsak o zaman üzülürüz" cevabını verdi.

1kapak-010.jpg

İSRAİL-FİLİSTİN SAVAŞI

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.

Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.

Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.

Gazze'den düzenlenen saldırılarda 1300 İsraillinin öldüğü, 3 bin 436 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 724’ü çocuk, 458’i kadın 2 bin 215 kişinin öldüğünü, 8 bin 714 kişinin yaralandığını duyurmuştu.

Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 54 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 619 kişinin yaralandığı belirtilmişti.

İsrail'in saldırılarında ayrıca Gazze'de 9, Lübnan'da ise 1 gazeteci yaşamını yitirmişti.

KARAR