“ABD’yle Görüşmelerde İyimser Değiliz” 

MOSKOVA — Rusya, Ukrayna krizi konusunda ABD’yle yapılan ilk tur görüşmelerin ardından iyimser olmadığını ve Batı’dan güvenlik garantilerine ilişkin taleplerinin uzayan müzakerelerin içinde kaybolmasına izin vermeyeceğini açıkladı.

Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Cenevre’de Pazartesi günkü görüşmelerin açık, anlamlı ve doğrudan bir tarzda düzenlenmiş olmasının olumlu olduğunu ancak Rusya’nın sadece sonuca odaklandığını söyledi.

Peskov, “Burada net son tarihler yok, hiç kimse tarih koymuyor, sadece Rusya’nın bir duruşu var o da bu sürecin sonsuz şekilde uzamasından memnun olmayacağımız şeklinde” diye konuştu.

Ukrayna sınırı yakınında tanklarla tatbikat

Öte yandan Rusya bugün Ukrayna sınırı yakınında askerler ve tanklarla canlı tatbikat düzenledi.

Savunma Bakanlığı, Rusya'nın güneybatısındaki dört bölgede 3 bin civarında askerin muharebe tatbikatına başladığını açıkladı.

Tatbikat, Kremlin'in ABD'yi müzakere masasına getiren askeri baskıyı yumuşatma eğiliminde olmadığının bir işareti olarak yorumlanıyor.

Ukrayna sınırı yakınlarına asker yığarak Batı’da alarma neden olan Rusya, Ukrayna’nın NATO’ya dahil edilmemesi ve İttifak’ın doğuya genişlemesinin durdurulması gibi taleplerde bulunuyor. İki taraf bu hafta Cenevre’de krizi masaya yatırmak üzere buluştu.

Washington bu talepleri kabul edemeyeceğini ancak tekliflerin, füze konuşlandırmalarının ele alınması ya da askeri tatbikatların boyutuna sınırlama getirilmesi gibi boyutlarını konuşmaya hazır olduğunu açıklamıştı.

Peskov, bu hafta yapılması planlanan iki tur görüşmenin daha tamamlanmasının ardından daha net bir tablonun oluşacağını belirtti. Rusya bu hafta içerisinde Çarşamba günü Brüksel’de NATO’yla, Perşembe günü de Viyana’da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’yla (AGİT) görüşmeler yapacak.

Rus ve Amerikalı müzakereciler, Cenevre’deki ilk turun ardından düzenledikleri brifinglerde, aralarındaki görüş ayrılıklarını gidermekte oldukları yönünde bir işaret vermedi.

Görüşmelerde Rus heyetine başkanlık eden Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, iki tarafın “bazı bakımlardan birbirine zıt görüşlere” sahip olduklarını söyledi. Gazetecilere konuşan Ryabkov, “Bizim açımızdan, Ukrayna’nın asla NATO’nun bir üyesi olmaması çok kesin bir koşul” dedi.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman da, “ABD açısından kabul edilmesi mümkün olmayan güvenlik garantilerine karşı koymada net duruşumuzu koruduk” ifadesini kullandı.

Beyaz Saray: "Rusya'nın diplomasi yolunda ciddi olup olmadığını söylemek için çok erken"

Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki günlük basın brifinginde yaptığı açıklamada, Rusya'nın diplomasi yolunda ciddi olup olmadığını söylemek için çok erken olduğunu söyledi.

Psaki, "Ruslar'ın diplomasi yolunda ciddi olup olmadıkları ya da iyi niyetle ciddi biçimde müzakere etmeye hazır olup olmadıklarını söylemek için çok erken" dedi.

ABD, Moskova’yı, Ukrayna sınırı yakınlarına 100 bin civarında olduğu tahmin edilen asker sığınağını geri çekmeye çağırıyor. Bu gelişme Ukrayna ve Batı ülkelerinde, 8 yıl önce Kırım’ı Ukrayna’dan ilhak eden Rusya’nın yeni bir işgal hazırlığı içinde olduğuna ilişkin endişeleri arttırdı.

Ryabkov ise, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırma gibi bir niyetinin olmadığının altını çizdi. Ancak Sherman, Rusya’nın askerlerini kışlalarına geri göndererek gerilimi yumuşatma niyetinde olup olmadığını bilmediğini belirtti.

Ukrayna, Sovyetler Birliği’nin bir parçası olarak yüzyıllar boyunca Moskova’nın idaresindeydi ve Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin NATO’nun Ukrayna’yı üye yapması ya da Ukrayna’da Rusya’ya karşı kullanılabilecek silah konuşlandırması ihtimalinin kendileri için bir “kırmızı çizgi” olduğunu vurgulamıştı.

Ukrayna, NATO’ya katılmak istiyor ve bu olduğu takdirde, olası bir saldırıya uğraması durumunda İttifak’ın koruma garantisine sahip olacak. NATO Ukrayna’yı yakın vadede üyeliğe alma yönünde bir planının olmadığını belirtiyor ancak Rusya’nın diğer egemen devletlerle ilişkilerinde veto hakkının bulunmadığına dikkat çekiyor.

ABD Başkanı Joe Biden, geçen ay iki kez görüştüğü Putin’i, Rusya’nın herhangi bir yeni saldırısının daha önce eşi görülmemiş düzeyde yaptırımlar şeklinde kendini gösterecek ağır ekonomik bedellerinin olacağı yönünde uyarmıştı. Putin ise yanıt olarak, böyle bir hamlenin çok büyük bir hata olacağı ve ilişkilerin tamamen kopmasına yol açacağını söylemişti.

VOA