AB'nin Kıbrıs Müzakerelerindeki Rolü ve Türkiye'nin Tavrı

Kıbrıs'ın Stratejik Önemi: Petrol ve Doğalgaz Rezervlerinin Odağında AB ve ABD

AB'nin Kıbrıs Müzakerelerindeki Rolü ve Türkiye'nin Tavrı


AB'nin Kıbrıs Müzakerelerindeki Rolü ve Türkiye'nin Tavrı

ŞEHİTLER ÖLMEZ / TÜRKİYE

Kıbrıs adası, çevresindeki zengin petrol ve doğalgaz rezervleri sayesinde, Atlantik İttifakı’nın (ABD ve AB) dikkatini çeken stratejik bir konumda bulunuyor. AB ve ABD, Kıbrıs'ın egemenliğini ve deniz tabanındaki zengin enerji kaynaklarının kontrolünü ele geçirerek bölgesel hâkimiyet kurma hedefinde. Bu hedefle 2004’te Kıbrıs Rum Yönetimi, uluslararası kuralları ihlal ederek AB'ye üye olarak kabul edildi. Aynı zamanda AB, tek taraflı hazırladığı "10. Protokol" ile Kıbrıs’ın tamamını kendi toprağı olarak ilan etti, ancak Kuzey Kıbrıs'ta AB yasalarının geçerli olmadığını belirtti. Bu tek taraflı adım, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) tarafından onaylanmadı.

Eşit, Egemen Devlet Talebi: Cumhurbaşkanı Tatar’ın Mücadeleci Tutumu

2017 yılında Crans Montana’da yapılan Kıbrıs müzakereleri, Rum tarafının "sıfır asker, sıfır garanti" talebiyle sonuçsuz kaldı. 2020'de KKTC Cumhurbaşkanı seçilen Ersin Tatar, "Eşit, egemen, uluslararası tanınmış iki devletli çözüm" politikasını masaya koyarak müzakerelerin yapısına itiraz etti. Tatar, Türk tarafının eşit statüde kabul edilmesi gerektiğini belirterek, "Müzakerelere eşit statüde girilmeyen hiçbir platformda yer almayacağız," diyerek Türkiye ve KKTC'nin egemenlik haklarını savundu.

Atlantik İttifakı ve Baskı Yöntemleri: Yeni Planlar ve Siyasi Manövrlar

Atlantik İttifakı’nın adayı ele geçirme planları, Türkiye’nin bölgesel güç olarak yükselmesiyle ve Türklerin artık baskıya boyun eğmemesiyle sekteye uğradı. Çeşitli diplomatik baskılar, siyasi manevralar ve yıldırma amaçlı terör saldırıları gündeme gelmeye başladı. Öncelikle "BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi" görevlendirildi ancak bu girişim sonuç vermeyince, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Türk ve Rum liderlerini New York’ta düzenlenen bir akşam yemeğinde buluşturması denendi. Bu girişim de başarısızlıkla sonuçlandı.

Üç Ayrı Masa ve Egemenlik Sorunu: Kıbrıs Türkleri İçin Eşit Statü İsteği

Bazı aktörler, müzakerelerde çözüm sağlamak adına "3+1" veya "5+1" gibi öneriler öne sürerek, Türkiye ve İngiltere’nin Kıbrıs müzakerelerinde etkisini azaltmayı amaçlayan planlar ortaya koydu. Üç masa oluşturma önerisinin gündeminde ise "Yönetim, Garantiler ve Güvenlik" başlıkları yer aldı. Ancak Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türklerinin egemenlik haklarını göz ardı eden bu tekliflere karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koyarak, Kıbrıs Türklerinin haklarının korunmasında kararlı bir politika izliyor.

AB ve BM'nin Gerçek Niyeti: Türkiye ve KKTC’nin Egemenlik Haklarını Korumak

Kıbrıs müzakerelerinde Türkiye ve KKTC'nin kararlı duruşu, Atlantik İttifakı’nın ada üzerindeki hâkimiyet planlarına karşı güçlü bir direnç oluşturuyor. Kıbrıs Türklerinin egemenlik taleplerinin kabul edilmesi yerine çeşitli önerilerle çözüm bulunmaya çalışılması, Türkiye'nin ve KKTC'nin bölgesel haklarına yönelik tehditlere karşı alınan önlemlerle durdurulmuş durumda.

Bu güçlü duruş, Türkiye ve KKTC'nin Kıbrıs konusundaki haklarını koruyarak bölgedeki dengeleri sağlamlaştırmaya devam ediyor.

www.sehitlerolmez.com

Kaynak: Prof. Dr. Ata Atun