Adnan Oktar 'Tutuklandığımdan beri Tayyip hocamın yüzü gülmedi'

"ADNAN OKTAR SEVGİ SAYGI ÖRGÜTÜ BUNDAN İBARET"

Adnan Oktar 'Tutuklandığımdan beri Tayyip hocamın yüzü gülmedi'


Sanık savunmaları tamamlandı. Adnan Oktar 'Tutuklandığımdan beri Tayyip hocamın yüzü gülmedi'

Adnan Oktar Suç Örgütüne yönelik hükmün İstinaf Mahkemesi tarafından usulen bozulmasının ardından yeniden görülen davada, Adnan Oktar savunmasında, "Bu iftiraları atanların ne kadar ahlaksız olduğunu anlatacak güce sahibim ama devlete, siyasetçilere saygılı olduğumdan böyle bir şey yapmam. Yoksa asıl kendilerinin ahlaksız olduğunu ispatlayacak güce sahibim. Bu çocuklara terörist diyorlar. AOSSÖ nedir o? İnsan utanır terör örgütü demeye. Çocuklar buraya geliyor nurlarından ortalık aydınlanıyor. 'Adnan Oktar Sevgi Saygı Örgütü' bundan ibaret" dedi. 

Sanık savunmaları tamamlandı. Adnan Oktar 'Tutuklandığımdan beri Tayyip hocamın yüzü gülmedi'
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Marmara Ceza ve İnfaz Kurumu karşısındaki salonda yapılan duruşmaya Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu tutuklu sanıklar getirildi. Salonda bazı tutuksuz sanıklar ve sanık avukatları da hazır bulundu. Duruşmayı izleyiciler de takip etti.

"ADNAN OKTAR SEVGİ SAYGI ÖRGÜTÜ BUNDAN İBARET"

Adnan Oktar savunmasında, "Turnike sistemi, yok öyle bir şey. Benim arkadaşlarımın hepsi yakışıklı, hepsi güzel, cinselliğe ihtiyaçları yok. Neden İhtiyaçları olsun? Bu iftiraları atanların ne kadar ahlaksız olduğunu anlatacak güce sahibim ama devlete, siyasetçilere saygılı olduğumdan böyle bir şey yapmam. Yoksa asıl kendilerinin ahlaksız olduğunu ispatlayacak güce sahibim. Bu çocuklara terörist diyorlar. AOSSÖ(Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü) nedir o? İnsan utanır terör örgütü demeye. Çocuklar buraya geliyor nurlarından ortalık aydınlanıyor. 'Adnan Oktar Sevgi Saygı Örgütü' bundan ibaret" dedi. Oktar, duruşmada savunma yaparken sanıklara dönerek, 'Fısır fısır konuşuyorsunuz dikkatim dağılıyor' diye tepki gösterdi.

"BANA AŞIK KADINI SEVERİM, O BANA AŞIKSA BEN ONA AŞIK OLURUM"

Oktar savunmasının devamında, "Yeminimi tekrar ediyorum. Ben ömrüm boyunca mehdilik iddiasında bulunmayacağım. Ben ve arkadaşlarımın mason ve Yahudiliği desteklediğim söyleniyor. Ben insanları seviyorum. Şii'ler ile ilgili Cübbeli Ahmet kötü yazılar yazdı. Biz İran'ın en büyük gazetelerine yazılar yazdık, bizim sayemizde Şii sorunu da ortadan kaldırıldı. Biz Rum ve Yahudi nefretine de karşıyız. Kardeş olalım dost olalım. Bende insanım hata yapabilirim. Evliya değilim. İnsanların nasihatlarına önem veren biriyim. Eleştiriye öneriye açık biriyimdir. Ben bana aşık kadını severim. O bana aşıksa ben ona aşık olurum. Harama asla el sürmem. Titiz yaşarım. İslam'a da son derece titizim. Namazı asla kaçırmam. Tecavüz falan bunları kabul etmiyorum. Bana saygı duymayan bana aşık olamayan kadına ben muhabbet kurmam. Buradaki kadın arkadaşlarımın hepsi bana aşık, ben de onlara aşığım" şeklinde konuştu. 

“TAYYİP HOCAMIN HİÇ GÜLDÜĞÜNÜ GÖRMEDİM”

Adnan Oktar, “Bütün dünyaya devlet olmayı öğreten Türkiye’dir. Gerçek devlet Türk devletidir. Mehdi çıktığında İsrail’de İslam aleminin bir parçası olacaktır. Gelenekçi, ahlaksız normları tabii ki reddediyoruz. Gerçek ahlakı savunuyoruz biz. El Kaide, Taliban falan İngilizlerin kurduğu bir sistem. Türkiye’ye de bunu kurmak istediler başlarına indirdik.

Kadın nefretini, kadınları dövmeyi teşvik eden sistemi hiçe sayacağız. Ben bu insanlara acıyorum, nefret etmiyorum nerde görsem şefkat gösteririm. İşte biz bu iğrenç sisteme karşı mücadele ediyoruz. Özelliğimiz bu. Bu yüzden yobaz takımı karşımıza dikildi. Yedi sülaleleri gelsin vız gelir tırıs gider. Mutlaka yenilecekler.

Benim kadınları sevmem bunları delirtti. Kadın geleneksel sistemde yarım mahluk olarak kabul edilir. Halbuki kadın kutsaldır. Dünyada ve cennette en büyük nimet kadındır. Gelenekçi Müslümanlara karşı öfkem yok. Çok seviyorum onları. Açık açık faaliyet de yapsınlar. Özgür olsun insanlar. Türkiye’nin neşesini kaçırdılar.

Ben tutuklandığımdan beri Tayyip hocamın yüzü hiç gülmedi. Bir kere güldüğünü görmedim. Bahçeli, bir kere bile benim hakkımda konuşmadı. Kılıçdaroğlu da konuşmadı, istihbaratı sağlamdır onların” şeklinde konuştu.

OKTAR KADIN AVUKATINA, "NUR YÜZÜNÜZLE BURAYA GÜZEL BİR HAVA KATIYORSUNUZ"

Heyeti çok sevdiğini hatta davada müşteki olan polislerin de çok sevdiğini söyleyen Oktar, "Sallıyorlar ama çok iyi çocuklar kuzu gibiler" dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı gülerek, "O zaman maşallah diyelim" dedi. Adnan Oktar'ın da "maşallah" demesi salondakileri güldürdü.

Oktar savunmasına devam ederken sanık avukatlarının bulunduğu bölüme dönerek kadın avukatına, "Sizi burada görmek güzel, nur yüzünüzle buraya güzel bir hava katıyorsunuz" dedi. Mahkeme başkanı bunun üzerine Oktar'a, "Vekaletnamesi yokmuş herhalde adını söylemeye çekindi" şeklinde konuştu.

SANIK AVUKATLARININ SÜRE TALEBİ REDDEDİLDİ 

Oktar'ın savunmasının tamamlanmasının ardından söz alan sanık avukatları, dosyanın kapsamlı olduğunu ve bu sürede savunmalarını hazırlayamadıklarını belirterek süre talebinde bulundu. Mahkeme başkanı, savunma için verilen sürenin yeterli olduğunu belirterek talebi reddetti ve hazır olan avukatların savunmasının alınacağını söyledi. Hazır olan sanık avukatları savunma yapmaya başladı. 

DURUŞMA YARINA ERTELENDİ 

Mahkeme heyeti duruşmanın yarın kaldığı yerden devam edileceğini belirterek duruşmayı erteledi. Yarın avukatların savunmalarının alınmasına devam edilecek. 

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Ocak 2021'de açıkladığı kararında, örgüt yöneticisi olmak suçundan yargılanan sanıklar Adnan Oktar, Tarkan Yavaş, Mehmet Noyan Orcan, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftoğlu, İbrahim Tuncer, Ulviye Didem Ürer, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Merve Büyükbayrak, Yeliz Sucu, Sinem Hacer Tezyapar, Fatma Ceyda Ertüzün, Ayşegül Hüma Babuna'ya ayrı ayrı 9 bin 803 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine hükmetmişti. Mahkeme 107 sanığa "örgüt üyeliği" suçundan 4 yıl 6'şar ay, 20 sanığa da "örgüte üye olmak", "gerçeğe aykırı mal bildirme", "örgüte yardım etme", "suçluyu kayırma", "ruhsatsız silah taşıma" ve "tehdit" suçlarından 1 yıl 8 aydan 11 yıl 3 aya kadar değişen miktarlarda hapis cezası vermişti. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan 12 sanığa "örgüte üye olmak" suçundan 11 ay 7'şer gün hapis cezası veren mahkeme, bu sanıklarla ilgili hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını karara bağlamıştı. Sanık Mustafa Kuşçu, Ozan Süer ve Turgut Aksu'nun tahliyesine karar veren mahkeme, Bahadır Köseoğlu hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını kararlaştırmıştı. Sanıklardan 3'ünün tüm suçlardan beraatına hükmeden mahkeme, sanıklar Ahmet Bürke, Dolunay Tezin, Hüseyin Alpar Sayın, Sibel Yılmaztürk, Şecaaddin Çelikler, Eşref Nuri Yakışan, Mehmet Murat Atmaca ve Deniz Tanık'ın tutuklanmalarına karar vermişti. Bir kısım sanıkların bazı suçlardan beraatını kararlaştıran heyet, 80 sanığı ise çeşitli suçlardan 3 yıl ile 36 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırmıştı.

İSTİNAF MAHKEMESİ KARARI BOZMUŞTU

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi ise Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik, aralarında Oktar ve örgüt yöneticilerinin de bulunduğu 84'ü tutuklu 215 sanık hakkında yerel mahkemece verilen hükmü usulden bozmuştu. İstinafın bozma kararıyla 68 sanığın, tutuklulukta geçirdikleri süre ve haklarındaki hükümlerle ilgili bozma nedenleri dikkate alınarak tahliyelerine karar verilmişti. Alınan kararda, suç örgütü lideri Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Hakan Kurtul, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Mert Sucu, Merve Büyükbayrak, Oğuzhan Sevinç, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Aksoy'un ise tutukluluk hallerinin devamına hükmedilmişti. Kararda, suç örgütü elebaşı Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Hakan Kurtul, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Mert Sucu, Merve Büyükbayrak, Oğuzhan Sevinç, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Aksoy'un ise tutukluluk halinin devamına hükmedilmişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı da tahliyelerin "usul ve yasaya aykırı" olduğunu belirterek, sanıklar hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını istemişti. İtirazın reddedilmesinin ardından Başsavcılık, bir üst mahkeme olan 2. Ceza Dairesine yeniden itirazda bulunmuştu. Söz konusu itirazı değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, tahliye edilen 68 sanıktan 61'i hakkında "cinsel saldırı" suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılmasına hükmetmişti. Haklarında yakalama kararı çıkartılan 61 sanıktan 50'si gözaltına alınmalarının ardından tutuklanmış, dava dosyası ilk derece mahkemesine gönderilmişti.

YENİ ÇAĞ