12 Aralık günü, Fransız polisinin Paris'te gözaltına aldığı 142 kişiden "yaklaşık yüzde 80'ine bir suçlama yöneltilmediğini" söyleyen örgüt, bu durumun "keyfi alıkoyma ve diğer insan hakları ihlalleri" konusunda endişe yarattığını ifade etti.

Gözaltı işlemlerinin "muğlak" yasalara dayandığını belirten Af Örgütü örnek olarak bir kişinin "şiddet planlama hedefindeki bir gruba dahil olduğu" gerekçesiyle alındığını kaydetti. Örgüt, gözaltına alınanlardan sadece ikisinin, şiddet niyetinde olduklarına işaret eden objeler taşıdığını açıkladı.

"Gerçekleşmeyen suç cezalandırıldı"

Örgütten Anne-Sophie Simpere, polisin müdahalesinin ayrım gözetmeden herkesi gözaltına alma tutumu olduğunu ve "bir eylemin daha gerçekleşmeden cezalandırıldığını" söyledi.

Aralık ayında Fransa'nın başkenti Paris'te yapılan gösteriler polis operasyonlarının ve gözaltı işlemlerinin video kaydına alınmasını suç sayan yeni güvenlik yasasına karşı yaklaşık 10 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilmiş, protestolarda yaklaşık 3 bin polis memuru görevlendirilmişti.

Gözaltına alınanlardan avukat Alexis Baudelin, polisin bu stratejisine şaşırdığını belirterek "Her kavşakta güvenlik görevlileri barışçıl protestocuları geçerli bir neden olmadan ya da uyarı yapmadan gözaltına aldı" açıklamasında bulundu.

Polis, sonradan yaptığı açıklamada, göstericilerin "kara blok oluşturmasını" engellemek için böyle bir yönteme başvurduklarını belirtmişti.

Sosyalist ve anarşist otonom grupların siyah kıyafetler giyerek, yüzlerini maskeyle, güneş gözlüğüyle, bereyle kapatarak homojen bir kortej oluşturmasına "kara blok" adı veriliyor. Kara blok taktiği, çatışma çıkması halinde göstericilerin kimliklerinin tespitini ve ceza soruşturmasını zorlaştırıyor.

Fransa İçişleri Bakanı Gérald Darmanin, polisin "şiddet kullanmak isteyen yüzlerce göstericiye" müdahalesini desteklediğini ifade etmişti. Fransa'da polis şiddetini açığa çıkaran görüntüler son aylarda büyük tepkilere neden oluyor.

 Deutsche Welle Türkçe