Arkın’ın naaşı, binlerce seveninin duaları, alkışları ve ‘Güle güle Malkoçoğlu’ sözleri eşliğinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

SALİHA SULTAN

Vefatı yediden yetmişe bütün Türkiye’yi üzüntüye boğan Türk sinemasının efsane aktörü Cüneyt Arkın dün İstanbul’da son yolculuğuna uğurlandı. 28 Haziran’da Beşiktaş’taki evinde rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan kalp durması sonucu yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 85 yaşında hayata gözlerini yuman Arkın’ın için önce Atatürk Kültür Merkezi’ne (AKM) tören düzenlendi. Arkın’ın Türk bayrağına sarılı tabutu, tören için ailesi ve yakınları tarafından Zincirlikuyu’dan alındı. Arkın’ın tabutunun cenaze aracına konduğu sırada gözyaşlarını tutamayan oğlu Murat Arkın’ın babasının tabutunu sevdiği görüldü. Usta aktörün naaşı motosikletli eskortlar eşliğinde AKM’ye götürüldü. AKM’deki törende sanatçının eşi Betül Arkın da oğullarıyla birlikte salondaki yerini aldı. Hayat arkadaşına son görevini yerine getirirken güçlükle ayakta duran Betül Arkın’ın üzüntüsü herkesi derinden etkiledi. Törende Ediz Hun, Levent Çakır, Nuri Alço ve ‘Hababam Sınıfı’ oyuncularından Teoman Ayık ve Ahmet Arıman gibi sinema dünyasından birçok isim de sanatçıyı yalnız bırakmadı. Tören, usta aktörün unutulmaz filmlerinden kesitlerin yer aldığı sunum ile başladı. Sunumun ardından salondakiler sanatçıyı dakikalarca ayakta alkışladı.

HAYATI BOYUNCA ‘MİLLETİM’ DEDİ

Törene sanatçının oğullarının konuşmaları damga vurdu. Konuşmasına “Bedenimden bir parça kopmuş gibi hissediyorum” sözleriyle başlayan Arkın ilk olarak töreni organize edenlere teşekkür etti: “Bedenimden bir Bizim ailemiz güzel bir aile hem de çok güzel bir aile. Ama bugün sizlerin sayesinde şunu anladım bizim ailemiz sandığımızdan daha büyükmüş. Bugünü organize eden emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Babam övülmeyi çok seven bir insan değildi. Bu tören ailesi, sizler, onu seven sayan milyonlar için.” Arkın, babasının ülkesine ve milletine olan sevgisine de şu sözlerle dikkat çekti: “O hayatında hep ‘milletim’ dedi ‘halkım’ dedi ‘vatanım’ dedi ve şimdi cennete gitti biliyorum ama gerçekten böyle adamlar cenneti bile vatan yapacak adamlar. Benim için gerçekten konuşmak çok güç baktığım her yerde o var. Her şeyi ondan öğrendik, attığım adımda, baktığım her yerde o var. Başım belaya girdiğin de yine o var. Bana ‘Oğlum bela üzerine gelirse kaç bir adım geri at, bu senin korkak olduğunu göstermez. Baktın gelmeye devam ediyor, bir adım daha geri at. Baktın adım atacak yerin kalmadı, o zaman beladan daha bela ol’ derdi. Dini, dili ırkı mezhebi rengi politik görüşü ne olursa olsun tüm insanlarımızı birleştirici bir unsur oldu.” Şu sözleri ise salondakileri göz yaşlarına boğdu: “Onun filmleriyle açılışı yaptık ben de onun filmlerinden bir replikle bitirmek istiyorum sözümü. Bugün çok ağlayan insan gördüm, zaman zaman hıçkıra hıçkıra zaman zaman da çekindiği için yüreğinden ağlayanları gördüm. ‘Ağlamayın bre! Böyle insanlara ağlamak değil, destan yaraşır.”

İYİ İNSAN OLMAYI BABAMIN FİLMLERİNDEN ÖĞRENDİM

Usta aktörün diğer oğlu Kaan Polat Cüreklibatır da sanatçının babalık rolündeki güzelliği şu sözlerle aktardı: “Aslında onunki ölüm değil. Ölümle gelen ölümsüzlük. Hayatı çok zor yaşamış ama dolu dolu yaşamış… Anneme hep şöyle derdi ‘Betül sen dünyaya yetecek kocaman bir merhametsin’, Murat’a ‘Santranç oynarken beni yine yendin oğlum’ derdi. Bana gelince ‘Ne güzel gözlerin var, dünyaya mavi mavi gülümsüyorsun’ derdi. Küçüktüm, bir röportajında ‘çocuklarınızı nasıl yetiştiriyorsunuz’ diye sormuşlardı. Şu cevabı verdi: ‘Ben çocuklarımın mutlu olmasını, gülmesini ve iyi insan olmasını istiyorum’. Çocuktum anlayamamıştım, iyi insan nedir, nasıl olunur? diye. Filmlerini izleye izleye iyi insan olmayı öğrendim. Mütevaziliği, iyilerin hep kazandığını, kötülerin kaybettiğini öğrendim.” Cüreklibatır’ın son sözleri ise usta aktörün hayat duruşunun özeti niteliğindeydi: “Son kitabının yazılarını bana yazdırmıştı, bütün bedeninin ruhunun bana geçtiğine inanıyorum. Bir makalede şöyle diyordu: ‘Hayatı yaşamak cesaret ister’. Yaşam cesaretinin ta kendisiydi o... Bize düşen de onun eserlerini yaşatmak, ben onun önünde sevgi ve saygıyla eğiliyorum. Bana öğrettikleri için teşekkür ediyorum.” AKM’deki törenin ardından Cüneyt Arkın’ın naaşını taşıyan kalabalık kortej sanatçıyı son yolculuğuna uğurlamak üzere Teşvikiye Camisi’ne hareket etti. Teşvikiye Camisi’nde usta aktörü binlerce seveni karşıladı. Öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazı sonrası ise caminin avlusu sevenlerinin ‘Helal olsun’ sözleriyle inledi. Usta aktörün naaşı ardından tekbirler eşliğinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na götürüldü. Sanatçının cenazesi burada gözyaşları ve dualar eşliğinde toprağa verildi.

CÜNEYT’TEKİ MELEKELER JAMES BOND’DA YOKTU

AKM’deki törende Türk sinemasının bir diğer efsanesi Ediz Hun da duygusal bir konuşma yaptı. Usta aktör şunları söyledi: “Acımız çok büyük. Sevgili Cüneyt’imizi ebediyete uğurluyoruz. Sene 1963, sevgili Cüneyt ile sinemaya girişimizin yılı... Aradan 59 yıl geçti. Olağanüstü bir insandı. Her rolün üstesinden gelirdi. Emsalsizdi. Çok çalışkandı azimliydi. Zamanın akışının içinde Medrano Sirki vardı. Dolmabahçe’de haftalarca eğitim aldı. Her rolün üstesinden gelebilmiş başarılı bir sanatçıdır. Amerikan sinemasında zamanında kovboy filmleri vardı. Aramızda onları hatırlayanlar vardır... Cüneyt gibi melekelere sahip değillerdi. Kıta Avrupası’na geçtiğimizde James Bond filmlerini hatırlıyorum. Ama Cüneyt’teki ön sezi ve yaratıcılık onlarda yoktu. Fransa’ya geçtiğimde Alain Delon gibi isimler vardı, hepsi çok başarılıydı. Ama Cüneyt’teki melekeler onlarda gelişmedi. İtalyan sinemasında mükemmel aktörler vardı. Cüneyt’teki emsalsiz enerjiye sahip değillerdi. Bedenimden bir parça kopmuş gibi hissediyorum. Zaman akıyor, tarih değişiyor. Tarihin yapraklarına Cüneyt Arkın ismi altın harflerle yazılacaktır. Aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.”

AKM’deki törende Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da Cüneyt Arkın’ın ardından şunları kaydetti: “Yüreğimize bir burukluk, bir acı çöktü. Cüneyt Arkın daima hatırlanacak, bıraktığı izler asla silinmeyecektir. Yol göstermeye, hafızamızı tazelemeye devam edecektir. Bugün onu uğurlarken dilimizde sadece şükran duyuyor olmamız her şeyi anlatıyor zaten. Atlas Sineması’nda bir köşeyi Cüneyt Arkın için ayıracağız ailesiyle görüşüp adını en iyi şekilde yaşatacağız.” İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da şunları söyledi: “Arkın benim de ilk gençlik yıllarımın karamanıydı. O güçsüzlerin yanındaki güç, kötünün karşısındaki iyiydi. Malkoçoğlu’ydu, Kara Murat’tı, Battal Gazi’ydi, Öğretmen Kemal’di, hem doktor Fahrettin Cüreklibatır, hem Cüneyt Arkın olarak yüreğimizdeki vatan ve millet sevgisini iyilik ve dürüstlüğün beyaz perdedeki temsilcisiydi.” İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise “İsmine yakışır bir şekilde İstanbul’da anısını yaşatmaya hepinizin önünde söz veriyoruz. Bize nefes aldıran duruşunun önünde saygıyla eğiliyoruz” ifadelerini kullandı.

KARAR