Ahmet Davutoğlu ve CHP, MİT’in Mehmet Dişli ve FETÖ Raporları ile Erdoğan’ı mı işaret ediyor?

15 Temmuz'un şifresi MİT Raporu mu?

Ahmet Davutoğlu ve CHP,  MİT’in Mehmet Dişli ve FETÖ Raporları ile Erdoğan’ı mı işaret ediyor?


Ahmet Davutoğlu ve CHP,  MİT’in Mehmet Dişli ve FETÖ Raporları ile Erdoğan’ı mı işaret ediyor?

Ak Parti’nin başı, kendi  çocuklarıyla dertte. Ak Parti’den ayrılan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan, Ak Partiyi ve Başkan Erdoğan’ı zorluyor.

Mehmet Tezkan’ın da dediği gibi arşivleri sağlam!

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun katıldığı bir  youtube kanalında, Mehmet Dişli  ile ilgili yaptığı açıklama, gündemi hareketlendirdi.

İşte o açıklama:

“2015 YAŞ’ına giderken MİT Müsteşarı titiz bir çalışma ile liste sundu. Bunların tasfiyesini iki kademeli olarak yapalım dedik. O dönem sayın Hulusi Akar ve sayın Cumhurbaşkanımızla bir araya gelerek bunların iki kademeli tasfiyesini öne aldık. Bir grubu şimdi, diğer grubu sonra… Mesela Mehmet Dişli’nin kesinlikle emekliye sevk edilmesi konusunda ben de MİT Müsteşarı da çok ısrarcı olduk. Bunu MİT’ten gelen bir rapor üzerine söyledim. Ve son geceye kadar da Dişli’nin emekliye sevki söz konusuydu. Son gece kanaat değişti. Ama bu kanaat benim sebebimle değişmedi. Bu devlet şeyi ile… Girmek istemem detayına… Ama şu bilinsin ki ben FETÖ’ye karşı tek bir FETÖ mensubu kalmayıncaya kadar mücadele kararlığı gösterdim.”  

Bu açıklama siyasi kulislere bomba gidi düştü. CHP’li Özgür Özel de yazılı açıklama yaparak, "O MİT Raporu açıklanmalıdır", dedi.

CHP'li Özgür Özel’in yaptığı yazılı açıklama:

 “15 Temmuz darbe girişiminin arkasında yer alan Akın Öztürk ve Mehmet Dişli’ye ilişkin MİT raporlarının söz konusu Şura’ya getirilmesine rağmen bu kişilerin tasfiye edilmediğini, ayrıca FETÖ ile irtibatı ve iltisakı bulunan general/amiral ve albayların da tasfiyesinin engellendiğini” belirtti.

“Kara Kuvvetleri Komutanı sıfatıyla Şura’ya katılan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın da, Mehmet Dişli ve Akın Öztürk’ün dosyaları başta olmak üzere ilgili raporda yer alan TSK personeline yönelik işlemlerde ne yönde tutum aldığı kamuoyunca bilinmelidir. Yine ilgili rapora rağmen Mehmet Dişli’nin dönemin Genelkurmay Başkanı Akar ile bu kadar yakından çalışmaya devam etmiş olması ve karargâhın en kritik noktalarına ve en mahrem bilgilere erişebilecek görevde tutulmasına neden izin verildiği de yanıtlanmalıdır. Yine dönemin Genelkurmay Başkanı Akar ve dönemin MİT Müsteşarı Fidan’ın TBMM Araştırma Komisyonu’na çağrılmasına rağmen gitmemelerinin arkasında da bu raporun olabileceği anlaşılmaktadır.” 

Bu açıklamalar ne anlama geliyor, veya kimi zan altında bırakıyor?

En başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve dönemin KKK, şimdinin MSB Hulusi Akar’ı zan altında bırakıyor.

Siyaset bu. Herşeyi anlık ve yüzeysel görür.

Kimse sormuyor, MİT Raporları ne kadar gerçekçi? Hukuki bir değeri var mı?

Sözcü’den Saygı Öztürk’ün 29 Mayıs 2020 tarihli "İşte Davutoğlu’nun söylediği MİT  yazısı" başlıklı köşe yazısında yer alan evrakların altında “istihbari nitelikte olan bu bilgiler hukuki delil olarak kullanılamaz” yazıyor.

Başta Ahmet Davutoğlu ve CHP’nin hukuki delil niteliğinde olmayan istihbarat bilgilerinden Erdoğan’a vurmaya çalışması doğru değil.

MİT raporları neden hukuki delil olarak kulanılamaz? Çünkü doğruluğu kesin değildir. 

Hukuki olmayan bilgi ve belgelerle insanların hayatlarıyla oynamak, devlette tasfiye yapmak suçtur.

Yaşanmış bir örnek vereyim.

Bir AA Haberi:

 "FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından yurt dışına kaçan, darbe girişimi öncesinde kurduğu internet siteleri ve sosyal medya hesapları üzerinden algı operasyonları yürüttüğü tespit edilen, örgütün sosyal medya uzmanlarından İnan, MİT tarafından dün öğleden sonra Ukrayna'dan uçakla İstanbul Atatürk Havalimanı'na getirildi.

Oluşturduğu farklı müstear isimlerle özellikle İzmir'de faaliyet yürüten İnan, İzmir 2. Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan aranıyordu. "

Bu haberi AA yaptı, tüm Türkiye, tüm dünya yedi. Haber dış basında da manşetten verildi.

Kendisi ve patronu FETÖ'den yargılanan Sözcü, aynı haberi “MİT’ten kritik FETÖ Operasyonu” olarak vermiş.

Peki gerçekte Yusuf İnan kim?

-Yusuf İnan, 20 yıllık gazeteci. Baskılı gazetesi de var, internet haber sitesi de var.
-Yusuf İnan Ak Parti kurucusu.
-Yusuf İnan Şehit Aileleri’nin Haklarını savunan SehitlerOlmez.com sitesinin kurucusu ve imtiyaz sahibi. SehitlerOlmez.com 22 yıldır yayında.

MİT, Ukrayna’dan bir gazeteciye operasyon yapmadan önce sadece açık istihbarat kaynaklarını  analiz etseydi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı düzenlenen İTİBAR SUİKASTİNE alet olmazdı. Türkiye’yi küçük düşürenlerin oyununa gelmezdi.

AA’nın haber metnini kim kaleme aldı?

İzmir’de gazetecileri toplayarak Pensilvaya’ya götüren, Fethullah Gülen ile fotoğraf çektiren kişiler.

Ukrayna’da MİT görevlisi "Sen Pensilvanya’ya gitmedin mi" diye bana sordu.

MİT, basit bir araştırma yapsaydı, Yusuf İnan'ın hangi ülkelere  gittiğini  bilirdi.

Google'a sorsaydı,  Pensilvanya'ya hangi gazeteciler  gitmiş, fotoğraflarıyla birlikte karşısına çıkardı.

Hudut Kapılarına sorsaydı  Yusuf İnan'ın kaçmadığını, son beş yıl içinde  8 - 10 kez ülkeye giriş çıkış yaptığını görürdü.

MİT, Twitter ve Facebook'ta bir araştırma yapmış olsaydı, Yusuf İnan'ın kendi GAZETESİNDE YAYINLANAN HABER  ve  köşe yazıları dışında, Şehit Kızları Babalarına Böyle Koşar başlıklı bir fotoğraftan başka bir şey paylaşmadığını görürdü.

Yusuf İnan’ın gazetesi yayında. Tüm köşe yazılarına internet ortamından ulaşılabiliyor. Köşe yazılarının geneli Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’a arka çıkan yazılar. Cemaat FETÖ olmadan önce eleştiren  yazılar. Köşe yazarlarının büyük bölümü Ak Parti kurucusu ve Ak Parti Milletvekili.

MİT, Yusuf İnan’ı  İzmir’de sokaktan geçen birine sorsaydı, gerçeği kendilerine söylerdi.

MİT, yine açık kaynaktan UYAP sistemindeki Yusuf İnan davalarını sorgulasaydı, Zaman Gazetesi ve Ekrem Dumanlı ile mahkemelik olduğunu, hakkında iki ceza, iki de tazminat davası açıldığını bilirdi.


Yine FETÖ ve CHP işbirliği ile İzmir ve İstanbul Adliyelerinde Adli Mobbinglere maruz kaldığını görürdü.

Türkiye’de Şehit Aileleri üzerinden  çıkarılmak istenen kargaşa ve provokasyonları etkisiz hale getiren kişinin Yusuf İnan olduğunu, Şehit Cenazelerinde devletin bakanlarının ve Başbakan Erdoğan’ın yuhalandığı dönemde, Başbakan Erdoğan’ı İzmir Şehit Aileleri ile buluşturan, kumpası bertaraf eden gazetecinin Yusuf İnan olduğunu bilirdi.

MİT, Yusuf  İnan'In köşe yazılarını ve Cemaat ile ilgili bir aylık yazı dizisini okusaydı, o yazı dizisindeki eleştiriler nedeniyle  Ekrem Dumanlı ve Zaman Gazetesi ile mahkemelik olduğunu bilirdi.

MİT, Yusuf İnan’ın  gazetesinin reklam gelirlerini inceleseydi, 18 yıl içinde FETÖ’den bir liralık olsun reklam almadığını görürdü. FETÖ’nün reklamlarla hangi gazete ve gazetecileri ihya ettiğini bilirdi. Hala yayında olan FETÖ’nün en büyük internet haber sitesini bilirdi.

Ukrayna’da indirilen bayrağın Türk bayrağı olduğunu, indirilen fotoğrafların Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait olduğunu bilirdi.


Ukrayna’da Yusuf İnan’a operasyon yaparak, FETÖ’nün kurban ve adak pazarının önünü açtığını bilirdi.

Yusuf İnan’ın İzmir’deki iki şirketinin de FETÖ iltisaklı ticari ve sosyal kuruluşlara üye olmadığını bilirdi.
Yusuf İnan’ın Bylock kullanmadığını bilirdi. 

Bank Asya'da hesabının olmadığını bilirdi.

Fethullah Gülen’in bir konuşmasında, Cemaati eleştirdiği için, Yusuf İnan hakkında fetva verdiğini, adliyelerde hakkınızı arayın dediğini, o tarihten hemen sonra, Yusuf İnan hakkında İzmir Adliyesi’nde onlarca dava, onlarca soruşturma açıldığını bilirdi.

Bu nedenle dönemin Adalet Bakan Yardımcısı Veysi Kaynak ile makamında yaptığım görüşmeden haberi olurdu.

Yusuf İnan’ın gazetesinin, telefonlarının ve mail adreslerinin FETÖ tarafından illegal olarak dinlendiğini bilirdi.

Yusuf İnan’ın FETÖ tarafında düşman gazeteci ilan edildiğini bilirdi.

Ekrem Dumanlı ile birlikte iki kardeşin Fethullah Gülen’i internetteki  eleştiren yazı, karikatür ve video türü yayınlardan korumak için yasa hazırladıklarını, Yusuf İnan’ın yazdığı köşe yazısı ile dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Dumanlı ve ekibini, Çankaya Köşkü'nden kovduğunu, bu nedenle Dumanlı ekibinin / FETÖ’nün Yusuf İnan’ı tehdit ettiğini, düşman ilan ettiğini bilirdi.

Yusuf İnan'ın, Bank Asya kurucu hisse yolsuzluğunu araştırırken, FETÖ tarafından  baskıya maruz kaldığını bilirdi.

Yusuf İnan’ın İzmir Adliyesi’ndeki bir çete tarafından Adli Mobbinge maruz kaldığını. Bu çetenin kimler olduğunu, bu çetenin Ak Parti’nin üst düzey isimlerine FETÖ Operasyonu için liste hazırladıklarını bilirdi.

Yusuf İnan’ın 05 Haziran 2018 tarihinde yazdığı  “Seçimden sonra Ak Parti’ye FETÖ Operasyonu”  başlıklı bir köşe yazısı ile çetenin ipliğini pazara çıkardığını, MİT’in de o yazıdan 1 ay, 1 hafta sonra Yusuf İnan’a operasyon yaparak, SUSTURDUĞUNU, çetenin tuzağına düştüğünü bilirdi.

MİT, Yusuf İnan'ın köşe yazılarını takip etseydi, MİT Tırları ve benzer haberleri  hazır olarak servis eden FETÖ ÇETESİ'Nİ bilirdi.

FETÖ ÇETESİ'NİN kullandığı gazeteleri, gazetecileri, internet haber sitelerini bilirdi.

FETÖ ÇETESİ'NİN kimi kime öldürttüğünü,  kendisini FETÖ  düşmanı ilan eden onlarca gazete, haber sitesi ve gazetecinin  BİLMEDEN nasıl FETÖ emrinde çalıştıklarını,  tetikçilik yaptıklarını ve   onların kimler olduğunu bilirdi.

MİT, Ukrayna’da yüzeysel bir araştırma yapsaydı, Yusuf İnan’ın Ukrayna’da ne iş yaptığını bilirdi. Türkiye'yi küçük düşüren o operasyona alet olmazdı.

Fondinan.com sitesine girseydi, Ukrayna’ya özel uçakla gelip,  Türk Milleti'nin parasını  israf etmezdi.

Yusuf İnan’ın, Hakan Fidan’ın eski mesai arkadaşı olduğunu, kendisine Ukrayna’dan, MİT’in internet sitesi üzerinden defalarca  bilgi aktardığını, mail attığını, adres ve telefonlarını verdiğini bilirdi.

Yusuf İnan’ın 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’nden sonra kaçmadığını, BEŞ YILDIR UKRAYNA'DA YAŞADIĞINI, EVLİ VE İKİ ÇOCUKLU olduğunu bilirdi.

Türk Bayrağını çöp konteynerine atan, Türk iş adamlarını darp edip, parasını gasp eden, Türk iş adamlarının Ukrayna'da kökleşmesini engelleyen Ahıska Çeteleri’nin oyununa gelmezdi. 

Örnekleri çoğaltmak mümkün.

Bunlar benim yaşadıklarım.  MİT, içimi döktüğüm için alınganlık göstermesin.

MİT’in Ukrayna’da yaptığı hatalı operasyon, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni dünya çapında kötü gösterdi, ABD İnsan Hakları Raporu'nda 2018-2019 Yusuf İnan’a yapılan operasyon yer aldı. 


Türkiye karalandı. Devlet küçük düşürüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan aşağılandı.

Yusuf İnan’ın ailesi dağıldı. 

Ukrayna’da beşikte bıraktığım Ayşe ve Elif  bebekler, 23 aydır babasız, ıssız bir bağ evinde yaşam mücadelesi  veriyor.

Yusuf İnan İzmir Adliyesi’nde yargılandı. Ağır Ceza Mahkemesi hiçbir suç bulamadı.

Kumpas  ortaya çıktı.  

Cumhuriyet Savcısı iddialarını ispat edemedi. Yusuf İnan masum olduğunu ispat etti.

Ama hala özgür değil, hala Ukrayna’daki çocuklarına, ailesine ve evine gidemiyor.

Çünkü,  Türkiye'de hukuk sistemi çalışmıyor.

Mahkemenin hakimi, bu dosya ile sana ceza veremeyiz ama az bir ceza vermezsek bizim başımız belaya girer, diyor.

Yusuf İnan’a yapılan hukuk cinayeti karşısında mahkeme heyetinin içi kan ağlıyor. 

-23 aydır devlet pardon diyecek diye bekliyorum.

-İstinaf Mahkemesi yurtdışı çıkış yasağını kaldıracak diye bekliyorum.

-İçişleri Bakanlığı haksız ve hukuksuz iptal ettiği pasaportumu iade edecek diye bekliyorum.

-Çocuklarım Ukrayna’da, ben Türkiye’de çile çekiyorum.

-Corona salgını var. Çocuklar şehir dışında ıssız bağ evinde, şehire ulaşım yok.

Ailem, çocuklarım gözümün önünde yok oluyor, elim kolum bağlı, hiçbir şey yapamıyorum.

İmdat diye bağırıyorum, çığlık atıyorum, kimse duymuyor.

Ne İstinaf Mahkemesi duyuyor.

Ne Adalet Bakanı Abdülhamit  Gül duyuyor.

Ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan duyuyor.

Ne CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu duyuyor?

Ne de bir gazete ve gazeteci duyuyor. 

Herkes sağır, herkes merhametsiz, herkes duygusuz, devlet adaletsiz!

O nedenle, Sayın Davutoğlu ve  CHP,  CHP’li Özgür Özel MİT raporlarına bel bağlayarak,  Ak Parti’ye ve Başkan Erdoğan’a  darbeci generalleri korudu, tasfiye etmedi suçlaması yapmasın.

Siyaset  yapıyoruz diye devlet yıpranmasın. Türk Milleti’nin devlete olan güveni sarsılmasın.

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]