Ahmet Taşgetiren Yazdı: Fethullah Gülen’in Ölümüyle Şimdi Özeleştiri Zamanı
Gülen Hareketinin Kendi Özeleştirisi
Ahmet Taşgetiren Yazdı: "Fethullah Gülen’in Ölümüyle Şimdi Özeleştiri Zamanı"
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Fethullah Gülen’in Amerika’da hayatını kaybetmesi, Türkiye’nin on yıllardır en çok konuşulan isimlerinden birinin ölümüne sahne oldu. Bir zamanlar cemaat lideri olarak anılan Gülen, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra "FETÖ lideri" sıfatıyla tanınmıştı. Gülen’in ölümüyle birlikte, onun merkezinde bulunduğu hareketin de sona ereceği tartışmaları yapılırken, Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, bu süreçten çıkarılması gereken derslere ve özeleştiri sorumluluğuna dikkat çekti.
İktidarın Özeleştirisi Gerekli mi?
Ahmet Taşgetiren, yazısında ilk olarak iktidarın özeleştiri yapması gerektiğini vurguluyor. Gülen hareketiyle kurulan ilişkinin neden ve nasıl başladığına dair bir muhasebe yapılması gerektiğini dile getiriyor. Özellikle hareketin "paralel yapı" haline dönüşmesinde iktidarın rolünün sorgulanması gerektiğini ifade eden Taşgetiren, bugün benzer yapıların yeniden ortaya çıkma olasılığına dikkat çekiyor. Emniyet ve yargı gibi hassas devlet kurumlarının başka yapılara açılmasının nelere mal olabileceği konusunun da düşünülmesi gerektiğini belirtiyor.
Gülen Hareketinin Kendi Özeleştirisi
Gülen hareketinin İslam çerçevesinde bir “Hizmet hareketi” olarak başladığını hatırlatan Taşgetiren, bu yapının zamanla uluslararası güçlerle çatışma ya da uzlaşma arayışına girdiğini ifade ediyor. CIA ve MİT ile ilişkilerine dair iddiaların göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Taşgetiren, Gülen’in kendisinin bu süreçle ilgili bir özeleştiri yapıp yapmadığını soruyor. Küresel güçlerle temas kurma zorunluluğunun getirdiği zorlukları vurgulayan yazar, bu ilişkilerin Gülen hareketi üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu sorguluyor.
Hareketin Bağlılarının Sorgulaması
Gülen hareketine gönül veren geniş bir kesimin varlığını hatırlatan Taşgetiren, bu kesimin de bağlılıklarında sınır çizme konusunda bir özeleştiri yapıp yapmadığını sorguluyor. Özellikle "ibadet" kesimi olarak adlandırılan ve hareketin dini yönünü benimseyen insanların, hareketin yanlış gitmeye başladığını fark edip etmediklerini ve bu konuda nasıl bir tavır aldıklarını merak ediyor. 15 Temmuz darbe girişiminin bu bağlılar için büyük bir travma yarattığını belirten Taşgetiren, bu süreçte liderlerine duydukları bağlılığın sorgulanıp sorgulanmadığını soruyor.
Diğer Cemaat ve Tarikatlar İbret Almalı mı?
Taşgetiren, benzer cemaat ve tarikat yapılarına da bir özeleştiri çağrısında bulunuyor. Gülen hareketinin izlediği yolun ibret verici olduğunu ve diğer dini yapılar için önemli dersler içerdiğini vurguluyor. Cemaatlerin, siyasetle olan ilişkilerini, devlette kadrolaşma arayışlarını ve güç sahibi olma eğilimlerini yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini ifade ediyor. Gülen grubunun yanlışlarını tekrar etmemenin ve dini bir yapı olmanın gerekliliklerini yeniden tanımlamanın önemine dikkat çekiyor.
Ahiret Yolculuğu: Gülen’in Ardında Kalanlar
Fethullah Gülen’in bu dünyadan ayrıldığını belirten Taşgetiren, her liderin geride sıkıntılar bırakacağını ve Gülen hareketinin de bundan sonra daha sancılı bir süreç yaşayacağını öngörüyor. Gülen’in mahşer ortamında herkes gibi hesap vereceğini vurgulayan yazar, bu dünyada liderlerin ardında bıraktıkları sorunların ağır yükler taşıdığını hatırlatıyor.
Ahmet Taşgetiren, Fethullah Gülen’in ölümünün ardından, Türkiye’nin her kesiminde bir özeleştiri yapılması gerektiğini belirterek, bu sürecin İslam’a ve topluma verdiği zararların üzerine düşünülmesi gerektiğini savunuyor.