AİHM’den Atilla Taş kararı
Somut delil yok
AİHM’den Atilla Taş kararı
AİHM, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası tutuklanan Atilla Taş’ın emniyet ve güvenlik hakkının ve ifade özgürlüğünün ihlâl edildiğine hükmetti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski ses sanatçısı ve köşe yazarı Atilla Taş tarafından Ankara’ya karşı açılan hak ihlâli davasında kararını bugün açıkladı.
Mahkeme, "Gülen cemaatinin medya yapılanması" soruşturması kapsamında hakkında geçici tutuklama kararı verilen Taş’ın özgürlük ve emniyet hakkı ve ifade özgürlüğünün ihlâl edildiği sonucuna vardı. Taş hakkındaki tutuklama kararının "kuvvetli şüpheye" dayanmadığına kanaat getiren AİHM, davacının "hukuki değil siyasi gerekçelerle tutuklandım" tezini ise incelemeye gerek görmedi. Anayasa Mahkemesi (AYM) önündeki bireysel başvuru sürecinin ağır işlediği tezini de kabul etmedi.
15 Temmuz (2016) darbe girişimi öncesi ses sanatçılığı ve aynı zamanda Meydan gazetesi köşe yazarlığı yapan Taş, girişimin ardından "Gülen cemaatinin medya yapılanması" hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde 31 Ağustos 2016 tarihinde Bursa’da gözaltına alınmış, 3 Eylül 2016 tarihinde ise tutuklanmıştı. Taş, yurt dışına çıkış yasağı ve her ay iki defa kolluk biriminde imza atmak suretiyle adli kontrol altına alınarak 24 Ekim 2017 tarihli duruşmada tahliye edilmişti. Taş’ın AYM’ye yaptığı bireysel hak ihlali başvurusu 29 Mayıs 2019 tarihinde sonuçlanmış; AYM, Taş hakkında Mart 2017 öncesi verilen ilk tutuklama kararıyla ilgili olarak “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın ve “ifade ve basın özgürlükleri”nin ihlal edilmediği sonucuna varmıştı.
Hakkındaki gözaltı ve tutuklama kararlarını, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı olduğu” gerekçesiyle 2017 yılında AİHM gündemine taşıyan Taş, özgürlük ve emniyet hakları ve ifade özgürlüğünün ihlâl edildiğini savunmuştu.
Somut delil yok
Davayla ilgili kararını bugün Strasbourg’da açıklayan AİHM, Taş hakkında İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğince verilen tutuklama kararının "hiçbir somut delile dayanmadığı" sonucuna vardı. AYM’nin "kuvvetli suç şüphesi" gerekçesini de reddeden AİHM, bu şüphelerin tutuklama kararından dört ay sonra yayınlanan iddianamede yer aldığına işaret etti. Taş hakkında tutukluluk kararı verilirken kendisine iddianamede yöneltilen suçlamalarla ilgili "hiçbir somut bilgi bulunmadığını" not etti.
Taş hakkındaki tutukluluk kararının yasallığını da sorgulayan AİHM, bu konuda Türk mahkemeleri tarafından kullanılan gerekçelerin de somut delillere dayanmadığı sonucuna vardı. Taş’ın "Fuatavni" Twitter hesabıyla bağının Türk mahkemeleri tarafından ortaya konulamadığını belirtti. Bugün TV’ye kayyum atanmasını protesto eden bir eyleme katılmış olmasının "terör suçu" kabul edilemeyeceği görüşünü not etti. Mahkeme, yasadışı olmayan ve şiddet içermeyen eylemin gerçekleştiği tarihte, söz konusu medyanın "terör örgütü kontrolünde" olduğuna dair bir yargı kararı olmadığına dikkat çekti.
AİHM, Atilla Taş’ın tutuklanmasına neden olan gerekçelerden biri olan Twitter mesajlarının, Cumhurbaşkanı ve hükümete yönelik sert eleştiriler içerseler de, "teröre teşvik" olarak tanımlanamayacağını kaydetti. Taş’la ilgili iddianamede kullanılan Twitter mesajlarının 2011-2016 dönemini kapsadığına işaret eden AİHM, bu tarihler arasında yazdıklarından ötürü Taş hakkında hiçbir önlem alınmadığına işaret etti.
Bu tezlerden yola çıkan AİHM, Taş’ın AİHS’nin özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili 5’inci maddesinin 1’inci paragrafının (yasaya uygun olarak yakalanmak ve tutuklanmak, makul gerekçelerin varlığı) ihlâl ediliği sonucuna vardı.
Strasbourg Mahkemesi, Taş hakkındaki tutukluluk kararının kendisini AİHS’nin 10’uncu maddesi tarafından güvence altına alınmış haklardan mahrum bıraktığını belirtip, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine de hükmetti.
"Hukuki değil siyasi" tezine ret
Mahkeme buna karşılık, Taş’ın, hakkındaki tutuklama kararının "hukuki değil, siyasi gerekçelere dayandığı" tezini "ayrıca incelenmesi gereksiz" ifadeleriyle geri çevirdi. AYM’nin Taş hakkındaki başvuruyu makul bir sürede ele almadığı tezini reddeden AİHM, AYM’nin darbe girişimi sonrası iş yüküne işaret etti. Taş’ın avukatlarının dava dosyasına erişimde güçlük çektikleri tezi de "Atill Taş kanıt unsurlarına sınırsız erişim hakkına sahip olmamış olsa da geçici tutukluluğunun yasallığına itiraz için yeterli derecede bilgiye sahipti" gerekçesiyle reddedildi.
Karar gereği Ankara, Atilla Taş’a 12 bin 275 euro manevi tazminat, 3 bin 175 euro da mahkeme masrafı ödeyecek. Taş ve Tük hükümetinin karara olası itiraz için üç ay süreleri bulunuyor. Bu süre içinde itiraz gelmezse karar kesinleşmiş olacak.
AİHM önündeki davaya Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri ve çok sayıda uluslararası basın kuruluşu Atilla Taş’ın yanında müdahil olmuştu.
Kayhan Karaca / Strasbourg
Deutsche Welle Türkçe