Ak Parti ve Başkan Erdoğan: Yargı Darbesiyle Yüzleşiyor

Yargı Darbesinin Sonuçları ve Ak Parti’nin Kayıpları

Ak Parti ve Başkan Erdoğan: Yargı Darbesiyle Yüzleşiyor


YUSUF İNAN YAZDI...

Ak Parti ve Başkan Erdoğan: Yargı Darbesiyle Yüzleşiyor

Son yıllarda Türkiye’de yaşanan gelişmeler, Ak Parti ve Başkan Erdoğan’ın sadece siyasi değil, aynı zamanda yargı sistemi üzerinden yürütülen ciddi bir saldırı ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Bu yargı darbesi, yalnızca partinin halk nezdindeki desteğini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’nin iç ve dış itibarını da zedelemeye yönelik büyük bir girişim olarak karşımıza çıkıyor.

Ancak bu noktada en büyük eleştiri, Adalet Bakanları ve yargı sisteminin tepe yöneticilerine yöneltiliyor. Ak Parti’nin kurucu değerlerini ve halk desteğini hedef alan bu yargı operasyonlarına karşı yeterli adımların atılmaması, sürecin daha da derinleşmesine neden oldu.

Adalet Bakanlarına Yönelik Eleştiriler

Ak Parti ve Başkan Erdoğan, bu süreçte en fazla Adalet Bakanlarına kızacak gibi görünüyor. Çünkü yargıda yaşanan ihlallere ve halkın adalet arayışına kulaklarını tıkayan bakanlar, sistemdeki yozlaşmanın önünü açtı. İnsanlar, hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında imdat çığlıkları atarken, Adalet Bakanları bu duruma müdahale etmek yerine, hukuk ihlallerini görmezden geldi. Bu durum, Türkiye’de adalete olan güvenin temelden sarsılmasına neden oldu. Hukuka yapılan müdahaleler halk nezdinde büyük tepkilere yol açarken, Ak Parti ve Erdoğan’ın halk desteği ciddi anlamda eridi.

Yargı sistemi üzerinden yürütülen bu süreç, sadece Türkiye’nin iç politikasını değil, uluslararası imajını da zedeledi. Türkiye’yi dış dünyada itibarsızlaştırmaya yönelik adımlar, Erdoğan ve Ak Parti’nin küresel itibarını da hedef aldı.

Ukrayna’da Yaşanan Kumpas ve Yargı İhaneti

Bu yargı darbesinin en dikkat çekici örneklerinden biri, Ukrayna’da yaşanan olaylardır. Ak Parti’nin kurucularına yönelik sahte FETÖ operasyonları düzenlenerek, FETÖ yapılanmaları korundu. Türk bayrağı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafları indirildi, Türkiye’nin ve Erdoğan’ın uluslararası alandaki itibarı hedef alındı. Ukrayna’da yaşanan bu olaylar, doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik bir operasyondu ve Türkiye’nin uluslararası arenada itibarına ağır bir darbe vurdu.

Bu süreçte MİT ve Hakan Fidan’ın adının kullanılması, bu kumpasın ne kadar derin ve planlı olduğunu gözler önüne seriyor. Ancak Adalet Bakanları bu kumpası bildikleri halde sessiz kalmayı tercih ettiler. İhaneti ortaya çıkaracak adımları atmayan bu isimler, yargı darbesinin büyümesine zemin hazırladı.

FOTO: Ukrayna'da indirilen Türk bayrağı...

FOTO: Ukrayna'da indirilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafları...

İzmir’de Yargı Sisteminin Çöküşü

İzmir’de yaşanan FETÖ borsası skandalı, bu yargı darbesinin ne kadar organize olduğunu gösteren bir başka örnek. FETÖ soruşturmalarının Ak Parti kurucularına yönlendirilmesi, yargı sisteminin siyasallaştığını ve hukuk dışı işlemlerle Ak Parti’ye yönelik planlı bir operasyon yürütüldüğünü kanıtladı. Ancak bu skandallar, sembolik cezalarla geçiştirildi ve yargı sistemindeki yozlaşma devam etti.

İzmir Adalet Komisyon Başkanı’nın lüks yaşam tarzı ve adliyede cephanelik kurma fotoğrafları da, yargı sistemindeki çürümüşlüğün boyutlarını gözler önüne serdi. Ak Parti’nin bu sürece müdahale etmemesi, halk desteğini kaybetmesine yol açtı. Halk, adaletin siyasallaşmasına tepki gösterirken, bu süreçte Erdoğan’ın ve Ak Parti’nin halk gözündeki imajı büyük darbe aldı.

Yargı Darbesinin Sonuçları ve Ak Parti’nin Kayıpları

Yargı darbesinin Ak Parti ve Erdoğan üzerindeki etkileri oldukça büyük oldu. 2018’den bu yana yaşanan süreçte Ak Parti’nin oy oranlarında ciddi düşüşler yaşandı. Ekonomi bozuldu, halkın güveni azaldı ve yerel seçimlerde büyük kayıplar yaşandı. Son anketler, Ak Parti’nin halk nezdindeki güven kaybının devam ettiğini ve olası bir erken seçimde Erdoğan’ın ve Ak Parti’nin iktidarını kaybedebileceğini gösteriyor.

Bu durum, sadece iç siyasette değil, uluslararası alanda da Türkiye’nin itibarına zarar verdi. Türkiye’nin yargı sistemi üzerindeki manipülasyonlar, ülkenin demokrasi ve hukuk devleti imajını zayıflattı. Erdoğan ve Ak Parti’nin arkasındaki halk desteği hızla erirken, Türkiye’nin dış politikadaki itibarı da büyük ölçüde zedelendi.

Adalet Bakanlarının Sorumluluğu ve Büyük Vebal

Adalet Bakanları ve diğer yetkililer, yargı sistemindeki çürümeye karşı sessiz kalarak büyük bir vebal altına girdiler. Adaletin sağlanmaması, Türkiye’nin hukuki ve siyasi sistemine zarar verirken, halkın güvenini kaybetmek de büyük bir ihanet olarak kayıtlara geçti. Türk milletine ve devlete yapılan bu ihanet, sadece Erdoğan’ın ve Ak Parti’nin değil, Türkiye’nin geleceğini de tehlikeye atan bir süreç oldu.

Adaletin olmadığı bir yerde, halkın güvenini kazanmak zorlaşır. 7 yıldır Ukrayna'da  babalarını bekleyen  Türk ve Müslüman kızları Elif ve Ayşe hâlâ adaletin yerini bulmasını beklerken, bu adaletsizliğe göz yumanların Türk milletine ve devlete verdikleri zarar, ilahi adaletin  terazisine kalsa da, bir gün mutlaka bu vebal ile yüzleşeceklerdir.

FOTO: Elif ve Ayşe 2 bin 291 gündür babasının Ukrayna'daki evlerine dönmesini bekliyor... (6 yıl 3 ay 6 gün)

Sonuç: Ak Parti ve Erdoğan İçin Kritik Dönem

Ak Parti ve Başkan Erdoğan, yargı darbesiyle yüzleşmeye başladı. Yargı sistemi üzerinden yürütülen bu organize saldırı, Türkiye’nin iç ve dış politikasına ağır darbeler vurdu. Bu süreçten çıkış, adaletin yeniden tesis edilmesi ve halkın güveninin kazanılmasıyla mümkün olacaktır. Ancak Ak Parti ve Erdoğan’ın bu noktaya nasıl geldiğini ve hangi hataların yapıldığını anlamadan, bu yaraların sarılması mümkün değil. Adaletin sağlanmadığı bir Türkiye’de, siyaset ve halk arasındaki güven duvarını yeniden inşa etmek oldukça zorlu olacaktır.

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

İnstagramfondinan2016

Mail: [email protected]