Ak Parti'ye ve Erdoğan’a iktidarı kim kaybettirdi?
Adliye, Sağlık ve Ekonomi! Bu üç sistemi bloke et, iktidarı değiştir.
YUSUF İNAN YAZDI...
Ak Parti'ye ve Erdoğan’a iktidarı kim kaybettirdi?
Ak Parti yönetimi bu yazıdan bir şey anlamaz ama ben yine de anlatacağım.
En büyük zaaf, güçtür...
Ak Parti gücü elde etti ve kaybetti...
Çünkü kimseyi dinlemediler.
Herşeyi bildiklerini düşündüler.
FETÖ’nün basit bir piyonu, FETÖ'nün Ahıska İmamı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Adalet Bakanlığı’na, Adalet eski Bakanı Abdülhamit Gül’e, Dışişleri Bakanlığı’na, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na, Türk Milleti’nin gözbebeği MİT’e, MİT Başkanı Hakan Fidan’a, İçişleri Bakanlığı’na, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya kumpas kurdu, dünya çapında küçük düşürdü.
İtibarsızlaştırdı...
Türk Devleti’ne Ukrayna'da dalgalanan Türk bayrağını indirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kendi fotoğraflarını indirtti.
*
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm kurumlarını, bakanlarını manipüle ederek, FETÖ'ye milyon dolarlık adak ve kurban rantını hediye etti.
Kiev Büyükelçisi, Odessa Başkonsolosu gibi hava attı!
Dışişleri Bakanlığı’nda üst düzeyde ağırlandı!
Kimsenin çıtı çıkmadı!
Ak Parti'nin bugün düştüğü durumu 05 Haziran 2018 tarihinde yazdım.
Susturuldum!
Evim ocağım yıkıldı.
Şirketlerim batırıldı.
Çocuklarım, Ukrayna’da şehir dışında ıssız bağ evinde ölüme terk edildi.
Ukrayna’daki evime, aileme gitmem engellendi.
Bu hukuksuzluk dört yıldır devam ediyor.
Ukrayna'da savaş çıktı.
Ukrayna savaşı beşinci aya girdi.
Benim çocuklarım Ukrayna’da savaşın ortasında hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Ben Ukrayna'dan kaçırıldığımda, çocuklarım beşikteydi.
Şimdi Elif 6 yaşına, Ayşe ise 5 yaşına girdi.
Ak Parti Genel Merkezi hukuksuzluğa sessiz kaldı.
İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi hukuksuzluğu devam ettirmek için, Anayasa'yı ayaklar altına aldı.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi hukuksuzluğa destek oldu..
Anayasa Mahkemesi acil kodlu bireysel başvuruya 89 gündür cevap vermiyor.
Tek istediğim, Ukrayna'ya gidip çocuklarımı savaşın içinden çıkarmak!
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, benim çocuklarımın Ukrayna’da savaşın içinde kalmasını istercesine beni oyalıyor.
Hiçbir suç ve suç kanıtı olmadan dört yıldır adliyelerde sürünüyorum.
AYM Başkanı Zühtü Arslan şiir gibi konuşuyor, Anayasa Mahkemesi çalışmıyor.
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca şiir gibi konuşuyor, Yargıtay çalışmıyor.
AİHM, Nazlı Ilıcak ve Deniz Yücel için hak ihlali kararı verdi. Ben de benzer şekilde yıllar önce yazdığım köşe yazılarımda geçen kelimeler üzerinden yargılanıyorum.
Ortada suç yok, suç kanıtı yok!
Hukuksuzluk devam ediyor!
Kimsenin kılı kıpırdamıyor!
Adliyelerde, Emniyet Teşkilatı içinde Ak Parti ve Başkan Erdoğan'a halk tabanından tepki oluşturuluyor, kumpas kuruluyor, kimse görmüyor!
Hukuk çökerde ekonomi çökmez mi?
Aynı kumpas ekonomik sisteme de kuruldu, kimse görmedi.
Doktorlar ayaklandı!
Basiretleri bağlanmış gibi, doktorları suçladılar!
Sağlık sektörüne çomak soktular.
Çünkü Türk Milleti’ni manipüle etmenin üç yolu var.
Adliye, Sağlık ve Ekonomi!
Bu üç sistemi bloke et, iktidarı değiştir.
Yargı sistemi bilerek çökertiliyor dedik, burun kıvırdılar.
Ekonomi bilerek çökertiliyor demeye gerek kalmadı, çöktü!
Sağlık sistemi bilinçli olarak bloke ediliyor, Sağlık Bakanı bile görmüyor.
*
*
Hastanede doktorlar boş oturuyor, randevu yok deniliyor.
Bunu ben görüyorum da, koskoca devlet kurumları görmüyor mu?
Külliye’de Türkan Saylan'ın kızları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşma metinlerini değiştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve güvenlik güçlerini itibarsızlaştırdı.
Kimsenin kılı kıpırdamadı!
Herşey o kadar açık ki!
Görmemek için kör olmak gerekiyor!
Görünen o ki, üç ay sonra erken genel seçim var.
Türkiye'de iktidar değişecek.
Ak Parti ve Başkan Erdoğan iktidarı kaybedecek.
Milyonlarca Ak Partili bir gecede tutuklanarak cezaevlerine atılacak. (CHP'liler - Kılıçdaroğlu)
Mal varlıklarına el konulacak. (CHP'liler - Kılıçdaroğlu)
Üzerlerinde ölü toprağı var!
Hala kimseden ses yok!
*
Doktorlardan sonra sırada kim var?
Avukatlar, hakimler, savcılar...
Siyasetçiler!
Belediye Başkanları!
...
*
AİHM Büyük Daire, Osman Kavala ile ilgili, Türkiye'nin AİHS'i ihlal ettiğine karar verdi. Ayrıca mahkeme masrafları için Kavala'ya 7.500 euro ödemesine hükmetti.
Esas sorun Osman Kavala değil...
Osman Kavala olayı, 2 milyonu aşan, Türkiye'nin tamamını etkileyen terör soruşturmalarını ve Türk Milleti'nin üzerinden silindir gibi geçen hukuk ihlallerini unutturmak için kurgulanmış bir illüzyondur...
Ak Parti Hükumeti, Osman Kavala ile oyalanırken, Türk Milleti'ni kaybediyor, haberi yok!
YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
E-Mail: [email protected]