10 Şubat'ta başlayan ve bugün sona eren operasyonda 3 güvenlik görevlisinin hayatını kaybettiğini, 3'ünün de yaralandığını belirten Akar, "Harekât boyunca 3'ü sözde üst düzey yönetici olmak üzere 48 terörist ölü, 2 terörist ise sağ olarak ele geçirilmiştir. Böylece bilinen toplam 50 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Ağırlıklı olarak yerli ve milli mühimmat kullanılan harekatta terör örgütünün söz konusu bölgedeki varlığına ağır bir darbe indirilmiş ve bölge kontrol altına alınmıştır" dedi.

"Biri omzundan, 12 kişi başından vurulmuş"

Kontrol altına alınan bir mağarada yapılan arama çalışmalarında 13 vatandaşın naaşına ulaşıldığını söyleyen Akar, "Yapılan ilk incelemede masum ve silahsız vatandaşlarımızdan birinin omuzundan, diğer 12 vatandaşımızın başlarından vurularak şehit edildikleri tespit edilmiştir" açıklamasını yaptı.

Akar "Sağ olarak ele geçirilen iki teröristin verdiği ilk bilgilerde ise vatandaşlarımızın mağaraya yönelik harekatın başlangıcında sözde mağara sorumlusu terörist tarafından şehit edildikleri ifade edilmiştir" diye konuştu.

Orgeneral Yaşar Güler

Güler: "2015 yılından önceki ortamda kaçırılan personelimiz var"

Harekât alanına ilişkin bilgi veren Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ise Haftanin ve Hakurk'taki faaliyetlerinden sonra PKK'nın Gara bölgesine yerleştiğini söyledi. "İşte bu 75 kilometreye 25 kilometrelik alanda bu faaliyeti icra ettik" diyen Güler "Bunların yanında bir de 2015 yılından önceki ortamda kaçırılan personelimiz var. Bu vatandaşlarımızı da çok çeşitli mağaralarda saklayarak kaçırmaya çalıştılar. En sonunda istihbarat kurumlarımızdan aldığımız bilgiler, elde ettiğimiz bizim kendi özel çalışmalarımız, keşif unsurlarının çalışmaları sonucunda bunların Gara bölgesinde olabileceğine dair çok iyi kanıtlar bulduk ve bunların üzerinde de çalışmaya başladık. Bu alandaki araziye model araziler ve tesisler yaparak ilgili birliklerimiz bizzat üzerinde yoğun çalışmalar yaptılar" diye konuştu.

Hayatını kaybeden 13 kişi kimdi?

Milli Savunma Bakanı Akar ve Orgeneral Yaşar Güler'in açıklamalarının ardından hayatını kaybeden kişilere ilişkin çeşitli iddialar ortaya atıldı. Fırat Haber Ajansı'nın konuyla ilgili haberinde söz konusu kişilerin "bazılarının 2015 yılından beri, diğerlerinin ise sonraki yıllarda farklı tarihlerde esir alınan rütbeli asker, polis ve MİT elemanları" olduğu öne sürüldü. Haberde, bu kişilere "bugüne kadar HPG tarafından zarar verilmediği" belirtilirken esir alınan kişilerin Türk ordusunun operasyonu sonucu hayatını kaybettiği iddia edildi.

Özgür Gündem'in Twitter hesabından yayınlanan Halk Savunma Merkezi (HPG) açıklamasında da "Üç gün boyunca gelişen ağır bombardımanlar, kamp dışında ve içinde gelişen yoğun çatışmalar elimizde esir olarak bulunan MİT mensubu, asker ve polislerin bir kısmının yaşamını yitirmesine yol açmıştır" denildi. Açıklamada, operasyonun esir alınan kişilerin "imha edilmeleri amaçlanarak yapıldığı" öne sürüldü.

4 Ağustos 2017 tarihinde PKK tarafından Süleymaniye'de kaçırıldığı belirtilen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Yurtdışı Etnik Bölücü Faaliyetler Başkanı Erhan Pekçetin ile MİT İnsan Kaynakları Yöneticisi Aydın Günel'in hayatını kaybedenler arasında olduğu ileri sürülüyor.

Daha önce polis memurları Vedat Kaya ve Sedat Yabalak ile askerler Hüseyin Sarı, Sedat Sorgun, Süleyman Sungur, Semih Özbey, Müslüm Altuntaş, Adil Kavaklı, Sedat Vardar, Ferdi Polat, Ümit Gıcır ve Mevlüt Kahveci'nin PKK tarafından kaçırılarak alıkonduğu çeşitli basın organlarında yer almıştı.

Gergerlioğlu: "Esir askerlerin yakınları bana başvurmuştu"

HDP milletvekil Ömer Faruk Gergerlioğu Twitter hesabından yaptığı açıklamada "PKK elindeki esir askerlerin yakınları 2,5 sene önce bana başvurmuştu. Sağsalim dönüşleri için yardım istemişlerdi. Bir barış ortamı olsa belki o insanlar hayatta olurdu. Barış, hayat için her şeyi yapardım ama devlet yetkilileri böyle bir şeyi hiç düşünmedi, adım atmadı" dedi.

Deutsche Welle Türkçe