Akbelen Ormanı: Kesimin üçüncü gününde köylüler alana girdi, jandarma müdahale etti
Kılıçdaroğlu: Ağacı, doğayı korumak suç mu?
Akbelen Ormanı: Kesimin üçüncü gününde köylüler alana girdi, jandarma müdahale etti
Muğla'nın İkizköy Mahallesi'ne bağlı Akbelen mevkinde maden için istimlak edilen alandaki ormanda Pazartesi sabahı başlayan kesim ve bu kesime karşı köylülerin direnişi devam ediyor.
Kesimin üçüncü gününde sabahın erken saatlerinde alana giren köylüler ve direnişçiler yol keserek ve ağaçlara sarılarak kesimi engellemeye çalıştı.
Jandarmanın müdahalesiyle uzaklaştırılan üç kişiden ikisinin serbest olduğu ancak aktivist Deniz Gümüşel'in alıkonulduğu bildirildi.
Gümüşel Twitter hesabından yaptığı paylaşımda "Savcılık emri vb olmamasına rağmen polis arabasına zorla saçlarımdan asılarak bindirildim. Gerekçesiz, hukuksuz alıkonuluyorum. Arkadaşlarımızdan bir grup ormanda kesimi engellemeye devam ediyorlar" dedi.
Gazeteci Hakan Tosun Twitter hesabından jandarmanın ağaçlara sarılanları uzaklaştırdığı anları gösteren bir video paylaştı.
Twitter paylaşımının sonu, 1
Akbelen Ormanı'ndaki mücadele çevre ve sağlık alanında çalışan grupların ve siyasilerin de gündemindeydi.
Konuyla ilgili açıklama yayımlayan Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu, "Muğla’daki üç termik santral, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının sadece yüzde 2’sini oluşturmaktadır ve ülkemizin kurulu enerji gücü ülke ihtiyacını fazlasıyla karşılayacak kapasitededir. Ekosistem ve iklim değişikliğinin önlenmesi için hayati önemi olan ormanlarımız yüzde 2’lik enerji için feda edilemez" ifadelerini kullandı.
Grup, Akbelen Ormanı'nın yerleşimler, tarım alanları ile maden sahaları arasında kalan "son doğal yaşam ortamı" ve önemli bir koridor olduğuna dikkat çekti:
"Akbelen Ormanı, Ören-İkizköy hattı ile İkizköy-Tuzabat ile İkizköy-Çamlıca-Bağyaka hattındaki doğal ormanları birbirine bağlayan doğal bir koridor işlevi sağlamaktadır. Akbelen Ormanı’nın ortadan kaldırılması, bu doğal ekolojik köprüyü ortadan kaldırarak, Milas’ın güneyi ile kuzeyini birbirinden ayırarak büyük bir doğal yaşam ortamı parçalanmasına sebep olacaktır".
Twitter paylaşımının sonu, 2
Kılıçdaroğlu: Ağacı, doğayı korumak suç mu?
Akbelen Ormanı'ndaki mücadele TBMM gündemine de taşındı. Salı günü partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Akbelen'de kadınlar direniyor. İki yıldır mücadele ediyorlar. Güvenlik güçleri engellemek istedi. Ağacı, doğayı korumak suç mu? Onların mücadelesi toplumun her kesimine örnek olsun" dedi.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol) İstanbul Milletvekili Özgül Saki de, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın yanıtlaması istemiyle Akbelen hakkında soru önergesi verdi.
Özgül Saki'nin önergesinde, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın projede nasıl bir kamu yararı gördüğünü, asli görevinin "yok edilmek istenen binlerce dönümlük ormanı korumak" olup olmadığı ve adımın Türkiye'nin onayladığı Paris İklim Anlaşması ile uyuşmazlığı gibi sorular yer alıyor.
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu da dün Meclis Genel Kurulu’ndan konuyla ilgili bir video paylaştı.
Rızvanoğlu, "Akbelen bir vatanperverlik meselesidir. Kesilen bir çam ağacı değil bir ülkenin yarını. Ülkemizin madenlere ihtiyacı var, biz buna karşı değiliz, karşı olduğumuz yöntem ve dengesizlik... Bu insanların tek istedikleri köylerinde kalabilmek... Dün yakılan ağıtları kesmeye hiçbir sinyal kesicinin gücü yetmez" diye konuştu.
Tes-İş ve Maden-İş Sendikaları: 'Madenler de bizim, ormanlar da bizim'
Muğla'da Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri ile kömür madeninde çalışan işçiler adına Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) ve Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Maden-İş) ortak bir açıklama yaptı.
Salı günü yapılan açıklamada, işçilerin madendeki işlerini kaybetmek istemedikleri belirtildi:
"Halkımıza seslenmek istiyoruz. Bizler işini kaybetmek istemeyen bu yörenin insanlarıyız. Madenler de bizim, ormanlar da bizim. Çocuklarımız her gün 'Baba maden kapatılırsa işsiz mi kalacaksın?' diye soruyor.
"Çocuklarımızın ve ülkemizin daha iyi bir geleceğe sahip olabilmesi için yerli kaynakları akıllıca kullanarak üretmenin önemini hepimiz biliyoruz."
Ortak açıklamayı okuyan Türk-İş İl Temsilcisi ve Tes-İş Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik sözlerine şöyle devam etti:
"Karşımızda 'kömür çıkarılmasın, santraller kapatılsın' diyen bölge dışından bir grup var. Santrallerin çalışmasını engellemek için bugüne kadar açtıkları davaların hepsini kaybettiler."
"Yüce yargımız, tüm davalarda haklılığımızı ve yasalara uygun bir şekilde çalıştığımızı gösteren kararlar verdi. Bu kez de bu grup, yargı kararlarının uygulanmasını engellemek için harekete geçti. Çoğu gerçek olmayan bilgilerle kamuoyu oluşturup linyit sahalarının işletilmesini engellemeye çalışıyorlar."
Ne olmuştu?
YK Enerji olarak bilinen şirket Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri ile Linyit Maden İşletmesi'nin 2014'te özelleştirildikten sonra IC İçtaş Enerji ve Limak Enerji ortaklığı tarafından 23 Aralık 2014'te işletilmek üzere devralınmasıyla kuruldu.
Şirketin Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine yakıt sağlayan linyit madeni sahasının genişletilmesi için 2019'da köylülere gönderdiği ihbarnamede topraklarını projenin sahibi olan Limak ve İçtaş'a satmaları söyleniyordu.
Köylülerin çoğu bu teklifi kabul etmedi. İkizköy'e bağlı, Işıkdere mevkinde birkaç yıl önce aynı santral için bir başka maden projesi hayata geçirilmişti. Köylülerin bu projede yerinden edilenlere tanık olması bu kararlarında etkili olmuştu.
2019 ve 2020 döneminde avukatların yardımını alan ve idari başvurular yapan köylüler çabalarından sonuç alamadı.
Direniş 2021 yılının Nisan ve Temmuz aylarındaki ağaç kesme girişimlerinden itibaren çadırlı bir nöbete dönüştü.
Türkiye'de 1 Mart 2022'de Resmi Gazete'de yayımlanan yeni bir yönetmelikle zeytinliklerin maden projelerine açılması mümkün hale gelmişti.
Aynı Mart ayının sonundaysa zeytinliklerin olduğu Akbelen'de YK Enerji tarafından 20-30 zeytin ağacının söküldüğü ve söküme direnen iki kişinin gözaltına alındığı bildirilmişti.
Ardından şirket tarafından yapılan açıklama şöyleydi:
"Söz konusu zeytin ağaçlarının bulunduğu alan, 2016 yılında kamu yararı kararı doğrultusunda yerli kaynaktan elektrik üretimi amacıyla kamulaştırılarak madencilik faaliyetleri için şirketimize tahsis edilmiştir.
"Linyit İşletmeleri sahasında bulunan, 9 zeytin ağacı uzmanlar eşliğinde yine YK Enerji bünyesinde oluşturulan ve 22 binden fazla zeytin ağacının yer aldığı zeytin park alanına taşınmıştır."Akbelen Ormanı'nda maden projesiyle ilgili dava sürecinde üç kez bilirkişi raporu düzenlendi.
Geçen Kasım sonunda hazırlanan üçüncü raporda, ormanın kömür madenciliğine açılabileceğine uygun olduğu konusunda kanaat bildirilmişti. Bunun ardından mahkeme yürütmeyi durdurma kararını kaldırmıştı.
"Akbelen Ormanı, Ören-İkizköy hattı ile İkizköy-Tuzabat ile İkizköy-Çamlıca-Bağyaka hattındaki doğal ormanları birbirine bağlayan doğal bir koridor işlevi sağlamaktadır. Akbelen Ormanı’nın ortadan kaldırılması, bu doğal ekolojik köprüyü ortadan kaldırarak, Milas’ın güneyi ile kuzeyini birbirinden ayırarak büyük bir doğal yaşam ortamı parçalanmasına sebep olacaktır".
Twitter paylaşımının sonu, 2
Kılıçdaroğlu: Ağacı, doğayı korumak suç mu?
Akbelen Ormanı'ndaki mücadele TBMM gündemine de taşındı. Salı günü partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Akbelen'de kadınlar direniyor. İki yıldır mücadele ediyorlar. Güvenlik güçleri engellemek istedi. Ağacı, doğayı korumak suç mu? Onların mücadelesi toplumun her kesimine örnek olsun" dedi.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol) İstanbul Milletvekili Özgül Saki de, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın yanıtlaması istemiyle Akbelen hakkında soru önergesi verdi.
Özgül Saki'nin önergesinde, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın projede nasıl bir kamu yararı gördüğünü, asli görevinin "yok edilmek istenen binlerce dönümlük ormanı korumak" olup olmadığı ve adımın Türkiye'nin onayladığı Paris İklim Anlaşması ile uyuşmazlığı gibi sorular yer alıyor.
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu da dün Meclis Genel Kurulu’ndan konuyla ilgili bir video paylaştı.
Rızvanoğlu, "Akbelen bir vatanperverlik meselesidir. Kesilen bir çam ağacı değil bir ülkenin yarını. Ülkemizin madenlere ihtiyacı var, biz buna karşı değiliz, karşı olduğumuz yöntem ve dengesizlik... Bu insanların tek istedikleri köylerinde kalabilmek... Dün yakılan ağıtları kesmeye hiçbir sinyal kesicinin gücü yetmez" diye konuştu.
Tes-İş ve Maden-İş Sendikaları: 'Madenler de bizim, ormanlar da bizim'
Muğla'da Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri ile kömür madeninde çalışan işçiler adına Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) ve Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Maden-İş) ortak bir açıklama yaptı.
Salı günü yapılan açıklamada, işçilerin madendeki işlerini kaybetmek istemedikleri belirtildi:
"Halkımıza seslenmek istiyoruz. Bizler işini kaybetmek istemeyen bu yörenin insanlarıyız. Madenler de bizim, ormanlar da bizim. Çocuklarımız her gün 'Baba maden kapatılırsa işsiz mi kalacaksın?' diye soruyor.
"Çocuklarımızın ve ülkemizin daha iyi bir geleceğe sahip olabilmesi için yerli kaynakları akıllıca kullanarak üretmenin önemini hepimiz biliyoruz."
Ortak açıklamayı okuyan Türk-İş İl Temsilcisi ve Tes-İş Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik sözlerine şöyle devam etti:
"Karşımızda 'kömür çıkarılmasın, santraller kapatılsın' diyen bölge dışından bir grup var. Santrallerin çalışmasını engellemek için bugüne kadar açtıkları davaların hepsini kaybettiler."
"Yüce yargımız, tüm davalarda haklılığımızı ve yasalara uygun bir şekilde çalıştığımızı gösteren kararlar verdi. Bu kez de bu grup, yargı kararlarının uygulanmasını engellemek için harekete geçti. Çoğu gerçek olmayan bilgilerle kamuoyu oluşturup linyit sahalarının işletilmesini engellemeye çalışıyorlar."
Ne olmuştu?
YK Enerji olarak bilinen şirket Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri ile Linyit Maden İşletmesi'nin 2014'te özelleştirildikten sonra IC İçtaş Enerji ve Limak Enerji ortaklığı tarafından 23 Aralık 2014'te işletilmek üzere devralınmasıyla kuruldu.
Şirketin Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine yakıt sağlayan linyit madeni sahasının genişletilmesi için 2019'da köylülere gönderdiği ihbarnamede topraklarını projenin sahibi olan Limak ve İçtaş'a satmaları söyleniyordu.
Köylülerin çoğu bu teklifi kabul etmedi. İkizköy'e bağlı, Işıkdere mevkinde birkaç yıl önce aynı santral için bir başka maden projesi hayata geçirilmişti. Köylülerin bu projede yerinden edilenlere tanık olması bu kararlarında etkili olmuştu.
2019 ve 2020 döneminde avukatların yardımını alan ve idari başvurular yapan köylüler çabalarından sonuç alamadı.
Direniş 2021 yılının Nisan ve Temmuz aylarındaki ağaç kesme girişimlerinden itibaren çadırlı bir nöbete dönüştü.
Türkiye'de 1 Mart 2022'de Resmi Gazete'de yayımlanan yeni bir yönetmelikle zeytinliklerin maden projelerine açılması mümkün hale gelmişti.
Aynı Mart ayının sonundaysa zeytinliklerin olduğu Akbelen'de YK Enerji tarafından 20-30 zeytin ağacının söküldüğü ve söküme direnen iki kişinin gözaltına alındığı bildirilmişti.
Ardından şirket tarafından yapılan açıklama şöyleydi:
"Söz konusu zeytin ağaçlarının bulunduğu alan, 2016 yılında kamu yararı kararı doğrultusunda yerli kaynaktan elektrik üretimi amacıyla kamulaştırılarak madencilik faaliyetleri için şirketimize tahsis edilmiştir.
"Linyit İşletmeleri sahasında bulunan, 9 zeytin ağacı uzmanlar eşliğinde yine YK Enerji bünyesinde oluşturulan ve 22 binden fazla zeytin ağacının yer aldığı zeytin park alanına taşınmıştır."Akbelen Ormanı'nda maden projesiyle ilgili dava sürecinde üç kez bilirkişi raporu düzenlendi.
Geçen Kasım sonunda hazırlanan üçüncü raporda, ormanın kömür madenciliğine açılabileceğine uygun olduğu konusunda kanaat bildirilmişti. Bunun ardından mahkeme yürütmeyi durdurma kararını kaldırmıştı.
BBC TÜRKÇE