Akıncı’nın adaylığının yapacağı hizmet!

Rum tarafı ile birlikte bir anlaşmaya varmaktır.

Akıncı’nın adaylığının yapacağı hizmet!


CENK UZUNOĞLU YAZDI.

Akıncı’nın adaylığının yapacağı hizmet!

Beğensek de beğenmesek de Ankara nezdinde kazanılan güven, Cumhurbaşkanlığı makamındaki kişinin Kıbrıs Türkü adına laf sokuşturma değil söylediğini dinlettirme kredisidir. Çözüm arayışında T.C devletinin politikasına yönelik yönlendirme ve iş yaptırma etki edebilme kredisidir.

 Buradaki iş de Türkiye’nin çıkarlarını, Kıbrıs Türkünün kimliğini ve yaşam tarzını sürdürmesine yönelik tercihi ile buluşturarak Rum tarafı ile birlikte bir anlaşmaya varmaktır.

 Kıbrıs sorununa çözüm arayışında Türkiye’nin çıkarlarına yaptığınız katkı ve liderlik Kıbrıs Türkünün kendine özgü hayat yaşam tarzına, laiklik anlayışına müdahale etme hedefinde olan ayni siyasi iktidarın kraldan kralcı temsilcilerine yeri geldiğinde dik durmanızı sağlayacak unsurdur.

 Birincisini hakkını vererek yaparsanız, ikinci konuda halkın da partiler üstü desteği ile ağırlığınız ve krediniz daha fazla olur.

 Dolayısıyla birinci konuda sağladığınız iş birliği ve güven ikinci konunun da panzehridir. Bu makamı bu şekilde yorumlamak ve buna göre hareket etmek de mümkündür.

 Güven, verilen sözü yerine getirmekte kişinin yalpalamayan liderlik iradesi ve siyasi gücüyle ilgili olduğu kadar konu hakkında fark yaratan bilgiye dayalı yaratıcı fikirler ile ikna etme ve yönlendirme kabiliyeti ile de ilgilidir. Yeri geldiğinde Türkiye adına stratejik köprü görevi görmeyi, yeni bir fikir için suyu test etmeyi gerektirir.

 Akıncı yukarıdaki tanıma göre federasyon fikrini yalpalamayan bir liderlik iradesi ile sürdürme ısrarındadır. Diğer taraftan ayni güven tanımı çerçevesinde Akıncı’nın T.C ve görevde olduğu süre içerisinde muhatap olduğu Anastasiades ile olan ilişkisine dayanarak bir 5 yıl daha görevini pratikte yerine getirmesinin imkânı yoktur.

 Bundan dolayı Akıncı bir önceki seçimde olduğu gibi federasyon yoluyla çözüm ısrarından dolayı artık umut vadetmiyor. Hem eldeki mal para etmiyor hem de sermayesi kalmamıştır. Bunun ticarette bir adı vardır.

 Rum kesimi ve Türkiye federasyon dışında çözüm yollarını da konuşalım derken, siz ‘’ille de federasyon’’ söylemini ‘’ille de anlaşmanın’’ üstüne konumlandırırsanız güven duyup kimse bu konuyu sizinle konuşmaz.

 Bunun sonucu tabiri caizse ‘’otel saksısı’’ gibi dimdik ama ortada kalırsınız. Sizinle birlikte bu toplumu da bu duruşa ortak olmaya mahkûm edersiniz.

 Buna bir de yakın dönemde bambaşka konularda Türk kamuoyunu partiler üstü şekilde rahatsız eden verdiğiniz demeçler ile harmanlayıp bunu da ‘’dik duruş’’ diye yutturmaya çalışıyorsanız ilk önce T.C devleti nezdinde, AKEL ile Anastasiades’e karşı yaptığınız iş birliğinden dolayı da Rum muhatabınız nezdinde değeri olmayan vitrin süsü olursunuz.

 Bu siyasi bir tercihtir. Bazılarının da sırf inat olsun diye hoşuna gidebilir ama bu toplum en son tahlilde çözüm arayışını ısrar edilen dar federasyon çerçevesine mahkûm etmeyecektir.

 Artık farklı bir arayış içinde olduğunu ortaya koyacaktır.

 Akıncı’nın açıklayacağı adaylığı ile federasyondaki ısrar fikri, belki de ikinci tura bile kalamayarak son bulmaya da adaydır.

 Bu noktadan sonra Akıncı’nın aday olarak yapacağı en büyük hizmet de ‘’ille de federasyon’’ ısrarında devam ile bu sonucun ortaya çıkmasına katkıdır.

 Federasyon fikrinin ete kemiğe bürünmüş hali olan Akıncı vasıtasıyla oylanacak olması iç ve dış kamuoyunda seçimi kimin kazanacağı kadar önemlidir.

 Tabii o da sandık günü yaklaştıkça yanlıştaki ‘’dik duruşunu’’ sonrasında esnetmeden sürdürebilecek mi diye de merakla takip edeceğiz.

 İnşallah halktaki arayışı görüp manevra yapmaz ve onu federasyon ısrarından daha fazla, katılmasak da inandığı görüşün arkasındaki omurgalı ‘’dik duruşu’’ ile hatırlarız

 

CENK UZUNOĞLU /  HAVADISKIBRIS.COM