AKPM'den Osman Kavala'yı serbest bırakma çağrısı ve Türkiye'ye yaptırım kararı

Türk Dışişleri: Tarihi bir hata

AKPM'den Osman Kavala'yı serbest bırakma çağrısı ve Türkiye'ye yaptırım kararı


AKPM'den Osman Kavala'yı serbest bırakma çağrısı ve Türkiye'ye yaptırım kararı

Strazburg'da toplanan mecliste AKPM, Kavala davasının İnsan Hakları Sözleşmesi temellerini baltaladığı vurgulandı.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Osman Kavala’nın Ocak 2024’e kadar serbest bırakılmaması halinde Türkiye delegasyonun oy hakkının askıya alınmasına karar verdi. Türk Dışişleri Bakanlığı, AKPM'nin kabul ettiği tavsiye ve yaptırım kararıyla "tarihi bir hataya" imza attığını bildirdi.

AKPM Türkiye'ye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin "bağlayıcı kararlarına uyması" ve "Hukuka aykırı bir şekilde tutuklu kalmaya devam eden Osman Kavala'yı derhal serbest bırakması" çağrısında bulundu. 

AKPM, Kavala'nın derhal serbest bırakılmaması halinde üye devletlerden Türkiye'ye yaptırım uygulamalarını istedi. 

Strazburg'da toplanan AKPM, Kavala davasının İnsan Hakları Sözleşmesi temellerini baltaladığı vurgulandı.

Avusturyalı parlementer Petra Bayr'ın raporuna dayanan kararı kabul eden AKPM, Türk yetkililerin şu ana kadar Kavala'yı "AİHM'in 2019 yılında aldığı açık kararına rağmen" serbest bırakmamasından üzüntü duyduğunu ifade etti.

AKPM, Temmuz 2022'de ihlal davasıyla verilen "olağanüstü derecede nadir" ikinci kararda Strazburg Mahkemesi'nin Türkiye'nin 2019 kararına uyma yükümlülüğünü yerine getirmediğini tespit ettiğini ekledi.

Milletvekilleri, "Türk yetkililerin bu kararı yerine getirmeyi reddetmesi, yalnızca Osman Kavala ve ailesi için kişisel bir trajedi değil, aynı zamanda Türkiye'de hukukun üstünlüğü ve adalet açısından da bir trajedidir," ifadelerini kullandı.

Kavala'nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının Eylül 2023'te Yargıtay tarafından onaylandığını kaydeden AKPM, AİHM'in Kavala aleyhindeki "suçlamaları destekleyecek makul bir şüphenin mevcut olduğu sonucuna varacak inandırıcı bir delil bulunmadığı" tespitini hatırlattı ve Kavala'nın tutukluluğunun "gizli bir amaca yani onu susturmaya yönelik olduğunu" ortaya koyduğunu vurguladı..

Bu "istisnai koşullar" ışığında AKPM "2319 (2020) sayılı kararda öngörülen tamamlayıcı ortak prosedürü başlatmak için adımlar atmanın" zamanının geldiğine de inanıyor.

Söz konusu karar üye devletlere, “Türkiye'nin Osman Kavala'yı serbest bırakmaması halinde, Magnitsky yasasını veya diğer mevcut yasal araçları kullanarak, özgürlüklerin hukuka aykırı ve keyfi olarak yoksun bırakılmasından sorumlu olan savcılar ve hakimler de dahil olmak üzere yetkililere yönelik hedefli yaptırımlar uygulamaları" çağrısında bulundu.

Ayrıca Parlamenterler Asamblesi, Osman Kavala'nın 1 Ocak 2024'e kadar hapishaneden serbest bırakılmaması halinde "2024 yılının ilk kısmi oturumunda Türk delegasyonunun akreditasyonlarının reddedilebileceğini " hatırlattı.

Son olarak AKPM, “Kavala kararının infazının sağlanması, Sözleşme sisteminin korunması ve Örgütün güvenilirliğinin sağlanması için Bakanlar Komitesi, Genel Sekreter ve Türkiye ile yakın işbirliği içinde çalışmaya” hazır olduğunu söyledi.

Türk Dışişleri: Tarihi bir hata

Karar sonrası Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada AKPM'nin kabul ettiği tavsiye ve kararla tarihi bir hataya imza attığı belirtildi.

Bakanlık AKPM'nin bu girişimiyle adli süreçleri siyasete alet ettiğini ve diyalog kanallarını kapattığını vurguladı. 

Açıklamada "Türkiye'nin kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi'nin istişari organı olan AKPM'nin amaç ve değerlerinden bu kadar uzaklaşmış olmasından üzüntü duymaktadır," ifadeleri yer aldı.

AKPM geçtiğimiz hafta, Osman Kavala'ya 11'nci Václav Havel İnsan Hakları Ödülü'nü verdi.

EURO NEWS