AKP’nin Teklifiyle Barolar Tartışması Alevlendi
AKP’li Özkan: "Adli yardım alan vatandaş baro seçebilmeli"
AKP’nin Teklifiyle Barolar Tartışması Alevlendi
TBMM Adalet Komisyonu’nun gündemindeki AKP’nin yasa teklifi, iki yıl önce kentlerde “çoklu baro” kurulmasını sağlayan düzenlemenin ardından yeniden baro ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) yapısını hedef aldığı görüşüyle tartışılıyor.
AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın ilk imzacısı olduğu ve AKP’nin geçtiğimiz hafta sunduğu “Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, dün ve bugün TBMM Adalet Komisyonu’nda ele alınıyor.
AKP’nin yasa teklifi, 2020 yazında Türkiye’nin 80 baro başkanınca Ankara’ya yürüyüş düzenlenmesine, başkent girişinde saatlerce polis müdahalesine maruz kalmalarına ve TBMM önünde protestolarda bulunmalarına neden olan “çoklu baro düzenlemesi”nin ardından baro yapısına karşı yeni hamle olarak yorumlanıyor. Bu nedenle de muhalefet partileri temsilcileri hukukçu milletvekilleriyle Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve barolar yasa teklifine tepki gösteriyor. AKP’nin adli sisteme “iktidara yakın olanlar desteklenmeli” yaklaşımıyla müdahale etme girişiminde olduğu vurgulanarak, “yargı mekanizması üzerinde bağımsız karar alınmasını zedeleyecek” şekilde ve “kentlerde baro bölünmelerini desteklemek” üzere düzenlemeler yapılacağı görüşü paylaşılıyor.
AKP’nin teklifindeki düzenlemeler ise özetle şöyle sıralanıyor: Herhangi bir işte sigortalı olarak çalışılması avukatlık stajına engel teşkil etmeyecek. Hakim ve savcılar ve adayları hariç olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarında görev yapanlar, görevleri sırasında avukatlık stajı yapabilecek. Bu kişiler, avukatlık stajı boyunca aylıksız veya ücretsiz izinli sayılacak ve bu dönemde yıllık izinlerini kullanabilecek. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından TBB’nin hesabına aktarılan adli yardım ve CMK ödeneklerinin aynı ilde bulunan barolar arasında nasıl dağıtılacağına ilişkin de düzenleme yapılacak. Ödeneklerin barolar arasında dağıtımında puanlama esas alınacak. Her baroya öncelikle beş temel puan verilecek. Sonrasındaki puanlamalarda baroların üye sayıları ve il nüfusları baz alınacak. Barolara, kayıtlı her elli üye avukat ve her beş bin nüfus için bir puan verilecek. Her beş bin nüfus için tespit edilecek toplam puanın yüzde 40’ı o ilde bulunan barolar arasında eşit olarak, kalanı ise o ilde levhaya kayıtlı toplam avukat sayısına bölündükten sonra elde edilen rakamın her baronun üye sayısına çarpımı sorucu elde edilecek puana göre dağıtılacak.
AKP’li Özkan: "Adli yardım alan vatandaş baro seçebilmeli"
AKP’li Yılmaz Tunç’un başkanlığındaki TBMM Adalet Komisyonu’nun dünkü görüşmelerinde, beş maddelik yasa teklifi özellikle muhalefet cephesince “AKP’ye yakın İstanbul ve Ankara’da kurulmuş iki nolu barolara mali kaynak yaratmak” eleştirisiyle değerlendirildi.
AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan ise, teklifi sunuş konuşmasına avukatlık stajı yapamamış bir hukukçu olduğunu belirterek başladı ve bu nedenle kamuda görev alan 2 bin 500 hukukçuyla avukatlık stajını yapabilenler arasında adaletsizlik oluşmaması için formül aradıklarını söyledi. “Diğer taraftan da çoklu baro sistemiyle beraber İstanbul ve Ankara’da kurulan 2 no.lu barolara adli yardım ödeneğinin hangi puantaja göre yapılacağına ilişkin çalışmayı Meclis gündemine getirmiş bulunmaktayız” diyen Özkan, Hazine kaynaklı adil yardım ödenekleri dağıtımıyla ilgili yeniden düzenleme yapılması gerektiğini savundu. Özkan, “Adli yardım Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ncı maddesinde karşılığını bulan, yine Anayasa’mızda karşılığını bulan adil yargılanma hakkının doğrudan bir uzantısıdır. Çok geniş bir alan malum olduğu üzere. Adil yargılanma hakkının çerçevesini uzun uzun sizlerle paylaşmaya gerek olmadığı kanaatindeyim ancak özellikle fiilen savunma hakkının, hak arama özgürlüğünün ete kemiğe bürünebilmesi için, hayata geçebilmesi için, vatandaşlarımızın savunma hakkından yararlanabilmeleri için ekonomik durumu var mı yok mu, bunun bir tartışma konusu olmaktan çıkması gerekiyor. Vatandaşlarımızın eğer ekonomik imkânları varsa ihtiyariyle, kendi tercihini kullanarak istediği avukatı seçme hakkı nasıl varsa, ekonomik imkanı olmayan vatandaşlarımızın da adli yardım müessesesi vasıtasıyla avukat seçme ve avukatın savunmasından yararlanma hakkını teslim etmemiz gerekiyor” diyerek, vatandaşlarca barolar arasında seçim imkanı yapılabilmesi gerektiğini öne sürdü. Barolara aktarılmakta olan Hazine kaynaklı adli yardım ödeneğinde de mevcut sistemde nüfusu dikkate alarak yapılan düzenlemeyi yetersiz gördüklerini anlatan Özkan, bu teklifle puantaj sistemi getirerek, İstanbul ve Ankara’daki iki nolu barolara ayrılan ödenekleri yeniden düzenlemek istediklerini ifade etti.
TBB: "Yurttaşları da adalete erişimde bölme noktasına getirecek"
TBB Başkanı Erinç Sağkan, vekillerin ardından kendisine söz hakkı tanınması üzerine baro başkanları adına çoğunluk görüşünü paylaşacağını belirttiği konuşmasında, “Bize sorulsaydı bu teklif buraya bu şekilde gelmezdi” diyerek AKP’nin teklifi Meclis’e getirmesiyle düzenlemeden haberdar olunduğunu işaret etti. Toplantıya özellikle İstanbul ve Ankara’nın hem 1 hem de 2 no'lu baro başkanlarıyla katılmayı talep ettiklerini kaydeden Sağkan, Ankara 2 No'lu Baro Başkanı’nın heyette yer alacak olmasına rağmen bugün Komisyon’a gelmediği bilgisini de vekillere aktardı.
Önce teklifteki ilk maddede yer alan “herhangi bir işte sigortalı olarak çalışılmasını artık avukatlık stajı engeli olmaktan çıkartmaya yönelik” düzenlemeyi yorumlayan Sağkan, Türkiye’de üniversitelerce yılda 20 bin hukuk mezunu verildiğini ve 15 bin stajyer avukat olduğunu anımsattı. “Stajyer avukatların bir sömürüye teslim olması sözkonusu” diyen Sağkan, teklif ile gerçekten var olan stajyerlik soruna çözüm sunulmadığını ve niceliksel artışa karşın avukatlık mesleği için niteliksel çözümler üretilmediğini belirterek, oysa stajyer avukatlara asgari ücret tutarında meblağın verilmesiyle maddi soruna çözüm getirilebileceğini ifade etti. Sağkan, Adalet Komisyonu’ndan bunun yeniden değerlendirilmesini istedi.
Teklifteki adli yardım ile ilgili 2 ve 3’ncü maddelere ilişkin “neden böyle bir değişikliğe ihtiyaç var” sorusunu vurgulayan Sağkan, “Şu anda İstanbul ve Ankara’da 2 no'lu veya 1 no'lu barolar bakımından böyle sorun yok. Her iki yeni baroda sorunsuz olarak sistemi yürütüyorlar. Dört baromuz da dünkü başkanlar toplantısında bunu ifade ettiler, en ufak sorun yaşanmadığı görünüyor” açıklamasını yaptı. Neden AKP’nin adli yardım sisteminde değişiklik yapmak istediğini sorgulayan Sağkan, AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın teklifi sunuşunu eleştirerek, “Sayın Özkan ‘vatandaşın avukat seçme serbestisi olmalı’ dedi. Hukuk muhakemelerinde vatandaşların avukat seçme özgürlüğü yoktur zaten. Vatandaş talepte bulunur, robot sistem vardır, manuel müdahaleye kapatılarak avukat seçer. Bunu da barolar bir eşitlik içinde yapılmalıdır. Vatandaşlar avukat seçmez, barolar eşitlik içinde avukat tahsis eder. Bu yaptığınız vatandaşların avukat seçmesi değil, bu vatandaşın baro seçmesidir. Bu neye tekabül edecek? Bu teklif çok tehlikelidir. Yurttaşı bölme noktasına getirir. Baroları bölmekten sonra yurttaşları da bölmektir. Çok tehlikeli bir maddedir. Şu anda barolar arasında sorun yoktur, sistem işbirliği içerisinde işletilmektedir” diye konuştu.
TBB: "Adaleti ve eşitliği getireceğinden nasıl söz edebiliriz?"
Mevcut durumda avukatlara zaten adli yardım ödenekleri ödemesi yapılmasında gecikme ve ödenek düşüklüğü sorunu bulunduğunu anlatan Sağkan, “Avukatlar işlerini yapmışlar. Hala alacaklarını alamamış durumdalar. İstanbul barosu 8 ay, Ankara barosu 2 yıl geriden ödemelerini yapıyor. Burada temel sorun adli yardım ödeneğini artırmak. 1 no'lu barodan bölüp 2 no'lu barodan aktarmak değil zaten 1 no'lu barolar geriden geliyor” itirazını ifade etti. Teklif böyle yasalaşırsa adli yardım ödenekleri konusunda örnekler paylaşan Sağkan, “İstanbul 2 No'lu Baro’nun bugün itibariyle ödeneği 1 milyon 94 bin TL. Geçerse 4 milyon 435 bin TL olacak. Kayıtlı üye sayısı 2 bin 435. Gaziantep Barosu, İstanbul 2 No'lu Baro’nun biraz üzerinde, 2 bin 644 üyesi var, 2 milyon 284 bin TL ödeneği var. Yani İstanbul 2 Nolu Baro, yaklaşık iki katını alacak. Konya Barosu 3 bin 197 üyesi var, 3 milyon lira para alıyor. Adana Barosu 3 bin 877 üyesi var, 3 milyon alıyor. Bursa 4 bin 800 üyesi var, 4 milyon para alıyor. Yani İstanbul 2 No'lu Baro’dan iki kat olan üye sayısıyla İstanbul 2 No'lu’nun altında kalıyor. Şimdi bu düzenlemenin adaleti ve eşitliği getirdiğinden nasıl söz edebileceğiz?” diye sordu.
Bu arada İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu’nun konuşması vekiller arasındaki sözlü atışmalar nedeniyle yarıda kesilirken, komisyon üyesi CHP’li Süleyman Bülbüloğlu’nun söz hakkını baro başkanlarına vermek istemesine karşın AKP’li Komisyon Başkanı Tunç vekillerle görüşmeye devam etme kararı aldı.
CHP’li Emre: "Baroları ele geçirme arzusunu görüyoruz"
Komisyon toplantısı başlangıcında ise, AKP’li Özkan’ın ardından CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, “İktidarınızın barolara ilişkin baskısı ve ele geçirme arzusu olduğunu görüyoruz. Gazetecilerin ciddi baskılara maruz kaldığını görüyoruz. Aynı baskının muhalefete yönelik olduğunu görüyoruz. Bu üçünü hedefe konulmuş bir siyasi anlayış olduğunu görüyoruz. Sayın Özkan öyle allayıp pullayıp ifade etti ki ancak bir gerçeklik var. Meslek örgütünü temsil eden yerlerde avukat sayısını baz almadan yapılan her düzenleme, Anayasa’nın pek çok hükmüne aykırıdır. Bu şuna benziyor: İstanbul, Türkiye ekonomisinin merkezi durumunda yer alıyor. ‘İstanbul’da ekonomi ile ilgili niye bu kadar iş var, niye bu kadar yatırım var, niye bu kadar sanayi var’ diye aleni düzenleme yapabilir misin? Bu mantık dışı bir izahat. 2 no'lu baroları cazip hale getirmeye yönelik yapılan bir hamle” eleştirilerinde bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili ve anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da, “Baroların iki yıl önce birleştirilmesi gerektiğinin gerekçesini sundunuz gibi geldi bana” diye Cahit Özkan’a seslendi. Kaboğlu, “İki yıl önce baro başkanlarımızı duvarların dışında tutmuştuk. Baroları parçalamıştık. Hala ben böyle bir parçalanmaya öfke duyuyorum. Baroların parçalanmasını hiçbir zaman içime sindiremedim ve sindiremeyeceğim. İkinci barolara bu kadar baskıya rağmen avukat sağlayamadınız” tepkisi gösterdi.
İyi Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel ise, “Şaibeler var. Oysa avukatlar cüppelerinde ilikleri olmayan insanlar” diyerek, teklif ile 2 no'lu barolara para aktarım olacağı iddialarına son verecek düzenlemeler yapılması gerektiği çağrısında bulundu.
HDP’liler cezaevindeki avukatları anımsattı
HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki ise, hukuk fakültelerindeki nitelik kaybına ve hatta bazı hukuk fakültelerine hukukçu olamayan dekan atamalarını gündeme getirerek, Türkiye’de bugün 86 hukuk fakültesi bulunduğunu anımsattı. AKP’ye yönelik “80 yılda 24, 19 yılda 62 hukuk fakültesi açıldı. Ülke, yılda 20 bin hukuk fakültesi mezunu veriyor. Şaka değil. Her köşe başına market açar gibi fakülte açtığınızda işsiz hukukçular oluyor. Veterinerlerce yönetecekseniz, mezun ettikleriniz işsiz hukukçu olacaksa; lütfen yeni fakülte açmayın ve övünmeyin” diye seslenen Tiryaki, avukat Ebru Timtik’in açlık grevinde hayatını kaybettiğini ve Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın cezaevinde olduğunu anımsattı.
HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm de, “Kendi barolarınıza üyeliği zorlamanın mali koşulları için getirilmiş bir yasa” diyerek, Çağdaş Hukukçular Derneği hakkındaki davaya AKP iktidarınca müdahale edildiği tartışmasını açtı. Gülüm, “Başkanı Selçuk Kozağaçlı cezaevinde. Mahkemeye direkt müdahale ettiniz; beraat kararlarına rağmen yeniden dava açtırıyorsunuz, baskı ile talimat ile yeniden karar almaya çalıştınız. Ebru Timtik, bir avukat, adil yargılanma için hayatını kaybetti farkında mısınız? Böyle bir durumdan bahsederken bize hangi adaletten bahsediyorsunuz” tepkisini gösterdi.
TBMM Adalet Komisyonu’nda AKP ve MHP oy çokluğuyla teklif geneli üzerindeki görüşmeler sonlandırılarak, bugün maddelere geçilmesine karar verildi. Teklif, bugün eğer barolar ile muhalefetçe yapılan çağrılar ve eleştiriler dikkate alınarak, üzerinde değişiklik yapılmak üzere AKP tarafından alt komisyona çekilmezse yasalaşma süreci için TBMM Genel Kurulu’na sevk edilecek.