Anketlerde tepe taklak aşağıya yuvarlanıyorlar… Öyle böyle değil!.

Sokağa çıkıp, vatandaşlarla yüz yüze gelecek mecalleri kalmadı (Bunu, ben söylemiyorum kendileri ifade ediyor). AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ne kadar “Vatandaşın ayağına gidin” dese de olmuyor. “Nasıl olacak o iş?. Hayat pahalılığına, her gün gelen zamlara, gözümüzün içine sokulacak elektrik faturalarına ne cevap vereceğiz “ diye dertleniyorlar… İçlerinden en uyanıkları, seçim bölgemize gidiyoruz diyerek, il, ilçe binalarını tavaf ediyor. “Biz bize” muhabbetten ve bolca “reis”  yağlama yıkamasının ardından genel merkezlerine düzmece raporlar gönderiyorlar.

AKP cenahında ateş bacayı iyice sardı… Milletvekilleri homur homur… En iyimserleri, “Bu kötü gidişatı çevirebilirse Tayyip Erdoğan çevirir. Sahaya çıkması mutlaka lazım. Çıkarsa da bakalım ne yapacak ?” diyor.

AKP’nin halka daha yakın kanadından olduğunu bildiğim milletvekilleri ile konuşuyorum.  Doğal olarak, kesinlikle isimlerinin yazılmamasını istiyorlar. Hak vermemek elde değil. Es kaza anlattıklarını, şikayetlerini birinin ismini vererek yazmaya kalksak, bir daha bırakın mebus listesine girmeyi, çocuklarının bile geleceğinden endişe ediyorlar. Neler diyorlar?. Nasıl dertleniyorlar?.

-Ekonomi ve dış politika yönetilemiyor. Buralardaki başarısızlık her iktidarda olduğu gibi AKP iktidarının da sonunu getirecek. ABD-Rusya dengesini ıskaladık. Bu yüzden başımıza büyük dertler açılacak.

-Önümüzdeki seçimin kaderini milliyetçi/muhafazakâr seçmen belirleyecek. İYİ Parti’nin milliyetçi/muhafazakâr seçmen üzerinde ağırlığı artıyor.

-Tayyip Erdoğan ve yakın çevresinin, agresif, saldırgan tavrını en yakınlarımıza bile izah edemiyoruz.

-Vatandaştan gelen adalet taleplerine cevap veremiyoruz.

– Bir zamanlar, AKP’nin 2, 3 ve 4 numaraları isimlerinin (Burada Abdullah Gül, Bülent Arınç, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu sıralanıyor) yaptığı eleştiriler karşısında aciz kalıyoruz.

-AKP’nin devamlı görüntüde olan sözcüleri, toplum nezdinde inandırıcılıklarını tamamen yitirdiler. Her konuştuklarında vatandaşlardan alaycı tepkiler alıyoruz.

– Külliyede oturan, devamlı Tayyip Erdoğan’ın yanında fır dönen zatlar, hayal dünyası içinde yaşıyorlar.

Haksızlar mı?.. Gerçekleri gören en uyanık AKP’liler “Tayyip Erdoğan sonrası planlar hazırlanıyor” diye rampa edecekleri yeni mekanlar arıyorlar!.

★ ★ ★

Yıl; 1934… ATATÜRK Türkiye’si… Devlet bursuyla yurt dışına gönderilen öğrencilere verilen nasihat notu:

ONURLU OL:

-Para biriktireceğim diye gerektiğinden aşağı bir şekilde yaşama.

-Kimseden öteberi isteme. Muhtaç olsan da belli etme.

-Kendini başkalarına acındırma.

-Parayla olacak işleri parasız yapmaya kalkışma.

-Cimrilik etme.

-Kışkırtıcılara sırtını çevir.

AİLENİ, EVİNİ UNUTMA:

-Evine muntazam mektup yaz, merak ettirme.

-Sıkıntılarını ailene yazma.

-Tutumlu ol. Paranı sokağa atma. Arttırabildiğini evine gönder.

SAĞLIĞINI KORU:

-Kendine iyi bak.

-Sarhoş olma.

-Uyku saatinde uyu.

-Uçkuruna sahip ol.

ZEKANI İYİ KULLAN:

-İşini çabuk öğren ve en iyi şekilde yap.

-Bilmediğini sormaktan çekinme.

-Dikkatsizlik edip işinde malzeme zayiatına sebep olma.

-Tembellik etme. Verilen işi tam zamanında noksansız bitir.

-Boş ver diyene uyma.

-İşyerinde idarecilere, ustalara saygı göster.

BAYRAĞINI DÜŞÜN:

-Yabancı ilde yapacağın iyi iş de kötü iş de şahsına yüklenmez. Türklüğe ait olur.

-Bayrağının şerefini hatırından çıkarma. Rengini atalarının dökülen kanından aldığını unutma.

YOLUN VE BAHTIN AÇIK OLSUN.

★ ★ ★

İşte, birilerinin acımasızca ve hayasızca saldırdığı ATATÜRK döneminin eğitim anlayışı!.. Bugüne  bakın… Şartsız, biat saltanatının devam etmesi için  gençlerimizin yönlendirildiği İmam Hatip Liseleri, cemaat/tarikat yurtları düzeni… Hangisi daha Müslüman, milliyetçi ve aydınlık ?..

https://www.korkusuz.com.tr/akpnin-uyaniklari-yeni-mekanlar-arayisinda.html

AHMET TAKAN / KORKUSUZ