Akşener, Başbakan olabilir mi?..

İYİ Parti tabanında sabırsızlık katsayısı iyice arttı.

Akşener, Başbakan olabilir mi?..


Akşener, Başbakan olabilir mi?..


İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Cumhurbaşkanlığı adaylığından feragati elini mi zayıflatıyor?.. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık ısrarı feragat eden İYİ Parti’nin zaafı mı oldu?.. Bu yüzden İYİ Parti’nin oyları erir mi?..

Soruların cevabı, sahada cevap bulacak. İYİ Parti ile CHP arasındaki hava sonbahara döndü. “Bay Kemal”, kolay kolay ısrarından vaz geçecek gibi görünmüyor. Meral Akşener, gayet soğukkanlı bir çizgide siyaset çizgisini sürdürüyor. Ancak, İYİ Parti tabanında sabırsızlık katsayısı iyice arttı.

İYİ Parti Kurucular Kurulu üyesi, emekli mülki idare amiri Bilal Karaca, adaylık kararı konusunda acele edilmesi gerektiğini söylüyor. İYİ Parti tabanın nabzının nasıl attığına Bilal Karaca’nın kamerasından bakalım;

– Yerleştirilmeye çalışılan ‘Erdoğan’cı düzene’ karşı siyaseten en ilkeli ve tutarlı itiraz Akşener’den gelmiştir. Çünkü; Akşener, mevcut düzenin bayraklaşmış simgesi olan cumhurbaşkanlığı makamına talip olmadığını söyleyerek, ‘güçlü Cumhurbaşkanı’ figürünü sistem dışına itmiştir. Temelden karşı olduğu bu ‘ucube’ düzenin, adaylık yoluyla, bir parçası haline gelmeyeceğini açıkça ifade etmiştir.

-Arkasından gelen ‘Ben Başbakan olacağım.’ iddiası ile de, topluma önerdiği yeni hür-demokratik düzenin yeniden inşası konusunda siyasi iddia ve samimiyetini ortaya koymuştur. Akşener’in bu çıkışı, bir siyasi pazarlık değil, Erdoğan’ın, muhalif kesimler tarafından da kanıksanmaya başlayan, ‘ucube düzenine’ ve bu düzenin siyasete ve liderlere dayattığı zihinsel sınırlara karşı direnişin politik bir ifadesiydi.

-Bu söylemleriyle Akşener, Türkiye’nin klasik yüzde 70’lik sağ seçmen portföyünden 2002’den bu yana en büyük payı almakta olan AK Parti karşısında İYİ Parti’yi merkez sağ kitle için siyasi cazibe merkezi haline getirme ve 2023 seçimlerinden birinci parti olma iddiasını da olası bir iktidar değişiminin olmazsa olmazı olarak ortaya koymaktadır.

-Akşener’in işaret ettiği ‘birinci parti olma’ hedefi, Türkiye’nin seçmen sosyolojisinde, ayakları yere basan gerçekçi bir yaklaşımdır. Merkez sağ/milliyetçi seçmen bağlamında İYİ Parti’nin hitap ettiği sosyolojik taban, potansiyel olarak yüzde 40-45 aralığına tekabül etmektedir. 2023 Milletvekili seçimlerinden birinci parti olarak çıkması için bu potansiyelin yüzde 30’unu dahi realize etmesi yeterli olacaktır.

-Bu sonucu elde etme bakımından öncelikle şu tespiti yapmak durumundayız: Elbette siyasi partilerin seçimlerde elde edecekleri sonuçlar, öncelikle lider ve kadroların sergileyecekleri siyasi performansa bağlıdır. Ancak, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Parlamento seçimleriyle birlikte yapılıyor olması her iki seçimin karşılıklı olarak bir diğerini etkilemesini kaçınılmaz kılmaktadır. Siyasi partilerin seçmen kitleleri, Cumhurbaşkanı adayına güç kazandırırken, Cumhurbaşkanı adayları da, adayı oldukları parti(ler)in parlamento seçimlerindeki başarısını etkileyecektir. Özellikle Cumhurbaşkanı adayının o güne kadar savuna geldiği siyasi düşünceleri, politik arenada temsil eden siyasi partiye sağlayacağı katkı hiçbir şekilde göz ardı edilemez.

★★★

İYİ Parti Kurucular Kurulu üyesi Bilal Karaca, “ İYİ Parti tabanının ‘adaysızlığın’ dayattığı ataleti üzerinden atıp, vakit kaybetmeden, adaylığının gerçekleşme ihtimali yüksek, milliyetçi bir aday ismi etrafında konsolide olması gerektiğini düşünüyorum” diyor. Karaca, değerlendirmelerine şöyle devam ediyor;

İYİ Parti açısından, Cumhurbaşkanı adayının kimliği milletvekili seçimlerinde önemli bir ‘kaldıraç’ görevi görecektir. Adayın İYİ Parti tarafından temsil edilen siyasi değerler dünyası ile önemli ölçüde örtüştüğüne dair kamuoyu algısı, kararsız seçmeni ve Cumhurbaşkanı adayına oy veren farklı kesimleri İYİ Parti lehine konsolide edecektir.

-Ayrıca, seçimi kazanarak iktidar gücünü elde edeceğine inanılan Cumhurbaşkanı adayının, fikri yakınlığı nedeniyle İYİ Parti kadroları ile uyumlu çalışacağına dair toplumda oluşturulacak yaygın kanaat, seçmende güçlü bir motivasyon sağlayabilir. Doğası gereği iktidarın çekim alanında bulunan bürokrasinin ve siyasal iktidardan ayrı düşme endişesi taşıyarak hâlâ kendisini AK Parti ve MHP’ye yakın tutan merkez sağ/milliyetçi seçmeninin çözülerek İYİ Parti’ye yönelmesine önemli oranda katkı yapabilir.

– Dolayısıyla, Akşener’in Başbakanlık hedefini gerçekleştirecek en önemli ayaklarından birisi, 6’lı Masanın Cumhurbaşkanı adayının kamuoyunca da yakından bilinen siyasi çizgisi ve müktesebatı olacaktır.

Merkez sağ/milliyetçi geçmişiyle bilinen bir ismin yaratacağı ek sinerji, İYİ Parti’yi şimdilerde sıkışıp kaldığı yüzde 17-20 bandından 30’lara doğru sıçratabilir. Akşener’i merkez sağın tartışılmaz lideri, seçimin mutlak galibi ve 67. Hükümetin Başbakanı yapabilir.

-Bu mesele, sadece Akşener ve İYİ Parti’nin meselesi de değildir. Türkiye’nin geleceğini ve bütün muhalefet blokunun başarısını belirleyecek bir gerçekliktir. 6’lı Masa’nın bileşenleri belli, bunların temsil ettiği kitlelerin sayısal gücü malum. CHP bir türlü yükselemiyor, Gelecek ve DEVA beklenen çıkışı yapamadı. Hitap ettiği seçmen potansiyeli bakımından iktidar değişimini sağlama konusunda umut vadeden tek parti, İYİ Parti görünüyor.

– Kaldı ki; kamuoyu araştırmaları da göstermektedir ki, AK PARTİ ve MHP’den uzaklaşan seçmenin önemli bir çoğunluğu ya İYİ Parti’ye yanaşmaktadır, ya da bir süre sonra partisine geri dönmektedir. Yani, ancak İYİ Parti büyürse, AK Parti küçülebilmektedir. Bu çıplak gerçekliği artık sözde muhalif ‘akıldanelerin’ ve suret-i haktan görünen kamuoyu araştırmacılarının ama’sız, fakat’sız, açık seçik görmesi gerekir.

https://www.korkusuz.com.tr/aksener-basbakan-olabilir-mi.html

AHMET TAKAN / KORKUSUZ