Akşener'den eleştirilerin arka planı... Aytun Çıray ve Ağıralioğlu...

"SİZ KİM TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ KİM?"

Akşener'den eleştirilerin arka planı... Aytun Çıray ve Ağıralioğlu...


Akşener'den eleştirilerin arka planı... Aytun Çıray ve Ağıralioğlu...

Cumhurbaşkanı ve 28. dönem milletvekili seçimleri nedeniyle ertelenen İYİ Parti 3. Olağan Kurultayı bugün gerçekleştiriliyor. Kurultay'da konuşan İYİ Parti Meral Akşener, kürsüde özellikle parti içine yönelik çok sert mesajlar verdi. Öte yandan 6'lı Masa'ya yönelik de göndermelerde bulunan Akşener'in sözlerinin İYİ Parti'nin masadan kopuş sürecine girişinin göstergesi olabileceği değerlendiriliyor. Gazeteci Deniz Zeyrek ve Saygı Öztürk, Akşener'in İYİ Parti'den ayrılanlara yönelik dikkat çeken sözlerini değerlendirdi.

İYİ Parti lideri Meral Akşener'in yeniden aday olacağı 3. olağan kurultayı bugün gerçekleştiriliyor. 50 üyeden oluşan Genel İdare Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu'nun da belirleneceği kurultayda, 1350 delege oy kullanacak.

Akşener, yaptığı konuşmada İYİ Parti'den ayrılanlara ilişkin sert sözlerde bulundu. 

"SİZ KİM TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ KİM?"

Akşener, "Heyet kurdum, bu sonuçlar geldi mümkün olduğunca uydum. 16 ilde ön seçim yapmışız. Temayülde geride çıkan arkadaşlarımız bu meselede sıra satmaktan tut her türlü ahlaksızlığı öne koyan açıklamalar yaptılar. Sonuç? Sonuç arkadaş 17'de çıkmış. Madem kurucusunuz niçin siz bugüne kadar o üyenin kendisine ulaşmadınız? Bizimle ilgili ahlaksız görüşleri olan medyada partimizi yerle bir ettiniz. Siz kim Türk milliyetçiliği kim? Saygısızlar" dedi.

Ağıralioğlu, partiden istifa etmesinin ardından 2019 belediye seçimlerine ilişkin, "İYİ Parti ve CHP, HDP'nin desteği ile İstanbul ve Ankara'da seçimleri kazandı" ifadelerini kullanmıştı. Akşener, Ağıralioğlu'nun sözlerine ilişkin, "Beni en çok etkileyen, en çok üzen ne oldu biliyor musunuz? ‘İstanbul’un seçimini biz değil HDP kazandırdı…’ Yuh muh yok. Bugün hesaplaşıyoruz. Hesap veriyorum sonra hesap soracağım. Bu partide artık şımarıklık bitmiştir. Hadsizlik bitmiştir. Saygısızlık bitmiştir" ifadelerini kullandı.

Akşener'in konuşmasının ardından gazeteci Deniz Zeyrek ve Saygı Öztürk, Sözcü TV'de kurultaydaki açıklamalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"BİR SUÇLU VARSA PARTİ YÖNETİCİLERİNİNDİR"

"Kopuş sürecine girildi" diyen Öztürk şunları söyledi:

"Sert açıklamalar ama daha çok kendi partisine yönelik açıklamalar. Demek ki İYİ Parti’nin adayları ve seçilenlerin dedikodulara dayanan ve genel başkana ulaşan bilgiler olduğu anlaşılıyor. Partisine yönelik eleştiriler var. Demek ki adaylarını iyi belirlememiş. Haklarında iddialar olan isimleri aday göstermiş. Böyle bir tablo ortaya çıkıyor. 15 vekili CHP’den istemesi ve İYİ Parti’ye geçmesini ‘diyet’ olarak gösteriyor. Aslına bakarsanız ne diyet ödemiş mi? Diyet ödendiyse CHP’nin şu sözlerini hatırlaması lazım. ‘Kılıçdaroğlu’nun iyiliğini unutmayacağım’ açıklamasını hatırlıyoruz. Bugün İYİ Parti var ve seçimlere girdiyse, vekil çıkardıysa bunlarda CHP’nin katkısı çok büyük. Bu diyet ödemek değildir. 'Ankara, İstanbul’da belediye başkanlarına destek olduk' diye yorumluyorsa, İBB Başkanı’nı İYİ Parti’nin tek başına çıkarması mümkün değildi. İş birliği yapması gerekiyordu. Böyle bir iş birliği yapılmıştır. Ankara’da İstanbul’da her zaman CHP’li belediyelerin aldıkları kadrolar ve bürokratların bir kısmı İYİ Partili bürokratlardır. Her dediklerinin yerine getirildiğini göz ardı etmeyelim. Millet İttifakı’ndan kopuş sürecine girildiği anlaşılıyor. Bugün blok liste şeklinde seçime girecekler. Bazılarının ismi çizilecektir. 

Partide tabi bu para-pul söylentilerinin kaynağı bazı partiyle isimlerin ortaya çıkması ve parayla adaylık konusunun sağda solda konuşulmasının etkili olduğu konuşuluyor. Bir suçlu varsa parti yöneticilerinindir. İYİ Parti'nin kendi adaylarını belirlemedeki titizliğini gösteremediği sonucu çıkıyor. Her seçim döneminde ‘Para verdi, partiye yardım etti’ söylentileri ortaya çıkıyor ama parti genel başkanının bunu dile getirmesi önemli.

"O CÜMLEYİ AĞIZ DOLUSU SÖYLEDİ"

Zeyrek'te Akşener'in Ağıralioğlu ve Çıray'a yönelik "Siz kimsiniz Türklük kim?" ifadelerine vurgu yaparak şu değerlendirmelerde bulundu:

"Çok öfkeli bir konuşmaydı. Vücut dili, ses tonu, seçtiği ifadeler… Belli ki çok kızmış. En çok kullandığı sözcük ‘iftira’ ve ‘hakaret’ti. Para pul muhabbetindeki sözlere çok sinirlenmiş. O nedenle parti içine yönelik çok ciddi bir tavır ortaya koydu. ‘Ben demokrat olmak için her şeyi yaptım’ dedi. ‘Hiçbirinizi memnun edemedim’ dedi. ‘Bu torbada her birinizin adı var, kura mı çekelim? Size de yaranamıyoruz’ gibi bir tavır söz konusuydu. 15 vekil meselesi beni çok etkiledi. Bir taraftan Kılıçdaroğlu’na teşekkür etti ama ‘Savaşmadık, kolay olanı seçtik’ dedi. Kendisinin ‘diyet’ ödediğini ifade etti. En vurucu ifade bence ‘kuyruk siyaseti’ydi. Kendisini çok ağır eleştirdikten sonra… Acayip bir özeleştiri bu. ‘Hayatımın en büyük pişmanlığı’ dedi. ‘Biz kolay olanı seçtik, 15 vekille seçime girdik’ diyor. Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyor ama. ‘Siz kimsiniz Türklük kim?’ dedi. Defalarca söyledi, ‘kahrolun’ dedi. Gerçekten partiden umduklarını bulamayıp gidenlere çok kızmış. Belki Ağıralioğlu’na, belki Aytun Çıray’a… Belli ki çok dolmuş. Bir aydır kurultaya hazırlanmış. Yeni bir siyasi yürüyüşe hazırlanmadan önce üstündeki ağırlıkları atmış. O cümleyi ağız dolusu söyledi. ‘Ben hesap vereceğim, sizden de hesap soracağım’ dedi."

ÇIRAY VE AĞIRALİOĞLU'NUN İSTİFASI

Cumhurbaşkanı seçimi öncesinde Millet İttifakı'nın aday belirleme sürecini eleştiren ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını 'dayatma' olarak niteleyerek Yavuz Ağıralioğlu, "İstifa zorunlu hale geldi. Parti yetkililerine yük haline geldim. Kuralsız, ahlaksız, ilkesiz kazanmaktansa, doğruluktan kaybetmeyi seçtim. İYİ Parti'yle siyasi birlikteliğimi nihayete erdiriyorum. Siyasete devam edeceğim" ifadelerini kullanarak istifa etmişti.

İYİ Parti 27. dönem İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray ise 6 Haziran'da partiden istifa ettiğini açıklayarak şunları söyledi:

"Sinsi bir anlayış ile 20 Eylül 2020 İYİ Parti Kurultay’ında söz konusu hedefe ilk darbe vuruldu. Başta bana ve Sayın Ümit Özdağ’a olmak üzere İYİ Parti’de bir tasfiye operasyonu başlatıldı. Bu kriz Sayın Özdağ’ın ayrılıp parti kurması ile sonuçlandı ki, yarattığı etkiyi 14-28 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşadık. “Başıma tabanca dayasalar dahi kalkmam,” denilen Millet İttifakı masasından kalkılmasıyla birlikte, Türk toplumunda ortaya çıkan şok dalgası, sonunda İYİ Parti Genel Başkanı’na karşı bir öfke seline ve onunla arasında derin bir güven bunalımına dönüştü. Ortaya çıkan bu bunalım ne yazık ki sadece İYİ Parti’ye değil cumhurbaşkanlığı seçim sürecine, dolayısı ile demokrasimizin ve gençlerimizin geleceğine zarar verdi. Kamuoyu bildiği için burada tekrarlamaya gerek görmediğim daha pek çok başka nedenden dolayı bugün itibarı ile kurucu Genel Sekreteri olarak yola çıktığım ve birçok görevde bulunduğum İYİ Parti’den istifa ediyorum."

CUMHURİYET