Akşener'den 'ittifak' açıklaması: Partimizin üzerinden ayrıştırma iddiaları var

"Bizim kırmızı çizgimiz Cumhurbaşkanlığı sistemidir”

Akşener'den 'ittifak' açıklaması: Partimizin üzerinden ayrıştırma iddiaları var


İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin AKP'ye göz kırptığına dair iddiaları yalanlayarak, "Bizim kırmızı çizgimiz Cumhurbaşkanlığı sistemidir” dedi. Akşener, 2023 Erdoğan'ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilemeyeceğini de belirterek, "Güç zehirler, mutlak güç daha da zehirler. Şimdi göreceksiniz bu dil, Sayın Erdoğan’ın seçilmesine mani olacak" açıklamasını yaptı.

Akşener'in açıklamalarından satır başları: 

'MEMLEKET MASASI' AÇIKLAMASI

Şimdi ne dendi. "Londra’dan üst akıl ekonomimize saldırıyor, Türk ekonomisini yıkmak için düğmeye basıldı" dedi. Damat dedi, sayın Erdoğan da bunu olumladı. Bu kanaat beyan edildikten sonra propagandist medya bu sözleri söylemeye devam etti. Ben İYİ Parti Genel Başkanı olarak, Suriye meselesinden sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Memleket Masası kurmasını önermiştim. Dolayısıyla o masanın etrafında ister tek tek ister bir arada verilecek bir fotoğrafın yurt dışında önemli tesiri olduğunu göstermek için önemliydi.

Madem üst akıl bizim ekonomimiz çökertmek için saldırıyor. Dijital iletişim üzerinden veya Sayın Erdoğan tek tek hepinizin fikirlerini almak üzere hepimizi dinlemesini gerektiğini söyledi. Şimdi Cumhur İttifakı’nda MHP ve AKP’nin yerine diğer destekleyen partiler, Vatan Partisi ve Büyük Birlik Partisi’nin de davet edilmesi gerektiğini söyledim. 

AKP Genel Başkanı adına sözcü Ömer Çelik bir cevap verdi. Bugün itibariyle Sayın Bahçeli, masanın altında FETÖ’nün olacağını söylemiş. O zaman biz bu masayı şeffaf kurabiliriz. Altında üstünde ne var anlaşılır. Biz bu masada ne konuşacaktık. Esnafın durumunu soracaktık. Esnafın borçlarının 2021’e kadar ertelenmesini önerecektik. Şimdi, tarım tarım diye geziyoruz. Tarım ile ülkeyi kalkındırmaktan ziyada, gıdada ciddi problemler yaşanılacağı anlaşılıyor dünyada. Biz de düne kadar ihmal edilen tarım konusundaki önerilerimizi söyleyecektik. O çirkin katliam çağrılarını ima edenlerle ilgili hukukun işletilmesini isteyecektik. Ne demektir, eşleriniz ve karılarınız gibi bir sözü nasıl söyleyebilir bir insan. Şimdi bu cinnetin önüne geçilmesini isteyecektik.

"CUMHURİYET'İN KURUCU DEĞERLERİNE ALERJİLERİ VAR"

Atatürk’e duyulan saygının gittikçe yükseldiği bir dönemde, kurucu irade ve Cumhuriyet değerlerine, Atatürk’ün en çok değer verdiği iki kuruma İş Bankası mirası bırakıldı. Türk Tarih Kurumu’na, birçok uzman hocalar varken böyle bir kişinin atanması, kutuplaşmaya yönelik bir adımdır. Sayın Erdoğan ve arkadaşları, Cumhuriyet’in kurucu değerlerine yönelik alerjilerini devam ettiriyorlar.

“MİLLET İTTİFAKI BELEDİYELERİ ÇOK BAŞARILI ÇALIŞMALAR YAPIYOR”

Eski milletvekilinin, Marmaray tweeti evlere şenlikti. Yani, hangi alanın, hangi grup tarafından, hangi bakanlık tarafından işletildiğinin farkında bile değiller. Uzun yıllar iktidar olmak böyle bir şeydir. Müthiş bir konfor alanı. Saraya da böyle bir şeydir. Seçmeden ve vatandaştan koparsınız. Farklı bir hayat tarzı ve anlayış ortaya çıkar. Dolayısıyla böyle bir resim ortaya çıktı. Bu, ayrı bir hayat tarzının, ayrı bir evrenin ortaya çıktığını oluştuğunu gözler önüne serdi. Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ankara Büyükşehir Belediyemizin başkanlarının açtığı kampanyaya emekli maaşlarımı bağışladım. Ben bağışladım, o gün bloke konuldu. Antalya, Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediyelerimizin çok başarılı çalışmalar yapıyor. Millet İttfakı’nın belediye başkanları, vatandaşa dokunma konusunda çok başarılılar. Türkiye mavi ve kırmızı kuvvetler anlayışı ile yürütülüyor. Aynı kampanyaları Cumhur İttifakı belediyeleri de yapıldı. Millet İttifakı belediyeleri için devlet içinde devlet yakıştırması yapıldı. Bu salgında belediye başkanlarımız ile merkezi idare birlikte çalışmalıydı. İstanbul’u ve diğer belediyelerimizi öne koyarsak, mahallelere kadar ulaşma imkanı var belediyelerin. Bu nedenle, belediyeler ve merkezi idare kaynakları çok daha verimli kullanılabilirdi. İnsan unsuru daha ön planda tutabilirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi nasıl geri kazandırılabilir mantığı ile yürüyemezsiniz.

"ERDOĞAN, 2023'TE CUMHURBAŞKANI SEÇİLEMEZ"

Ben Sayın Erdoğan’ı gerçekçi olarak tanırım, rasyonalitesini kaybetti. Eğer Saray’a girmeseydi, o keneler kendisine yapışamazdı. Uygun ortam bulamazlardı. Tam tersine vatandaş bunu görüyor. Ekrem İmamoğlu’nun mazbatası iptal edilmemiş olsaydı, fark daha az olacaktı. Bu seçmenin içinde MHP, Ak Parti seçmeni var. Bu milletin en hassas konusu, sandığa attığı oydur. Siz bunu engellemeye kalkarsanız, millet iradesi ile inatlaşmaktır. Erdoğan ilk inatlaşmayı orada yaptı, sonucu ortada. 2023’te Sayın Erdoğan seçilemeyecek. Çünkü bu milletin feraseti böyle bir şeydir. Eğer bu olmasaydı, Erdoğan’ın partisi birinci parti olamazdı. Dolayısıyla güç  zehirler, mutlak güç daha da zehirler. Şimdi göreceksiniz bu dil, Sayın Erdoğan’ın seçilmesine mani olacak.

'İTTİFAK' AÇIKLAMASI 

31 Mart seçimlerinde biz ve CHP ittifak yaptı. Bizim tüzel kişiliklerimiz ayrı ayrı duruyor, çözüm önerilerimiz farklı ama vatandaşın demokrasi ihtiyacı var. Hakkın, hukukun herkese eşit biçimde uygulanması ihtiyacı var. İsrafın bitmesi ihtiyacı var. Biz bu talepler üzerinden yan yana gelmiş bir yapıyız. Genellikle bizim partimizin üzerinden bir ayrıştırma iddiası var ya da bizim AKP'ye göz kırptığımıza dair iddiaları var. Bizim kırmızı çizgimiz var. Cumhurbaşkanlığı sisteminin Türkiye’ye ciddi zarar verdiğini, milletvekillerinin rezil olduğunu düşünüyoruz. Tek adam rejiminin ekonomiyi çok kötü yönettiğini gördük. Sağlık Bakanı gayretli bir arkadaşımız ve Bilim Kurulu ortaya koydu. Bilim Kurulu’nun hükmü Sağlık Bakanlığı’nın uygulama kararına bırakılmadı. Partili Cumhurbaşkanlığı nedeniyle Sağlık Bakanlığı’nın bunu uygulama yetkisi yok.

CUMHURİYET