Alevi Olmak!
‘‘Kerbala trajedisi‘‘ Alevilerin müslümanlıktan kopuşunna yol açmıştır.
Alevi olmanın derin toplumsal bilinci, yaşamakta olduğu kültürün kökleri, doğa ve insan denklemindeki evrensel felsefesi, humaniter sevgiyi esas alan insanı merkezine koyan inanç yapısındaki erdemiyle bir bütünlük dahilinde ele almayan her türlü tutum, yaklaşım ve ele alış Aleviliğe zarar verir.
Başka türlü yaklaşımlar, tutum ve zorlamalar Aleviliğe zarar verir ve vermistirde.
Doğal toplum oluşumunda, toplumsal inanç şekillenmesinin tarihsel köklerinden, kültür ve yaşanılanlarından bağımsız olarak düşüne bilmek mümkün mü?
İnsanın varoluşu ve tarihi canlı bir organizmadır.
Bütün inançlar ortaya çıkış ve şekillenmiş gelişmiş olduğu ortamı ve tarihî zamanı içinde düşünmek ve değerlendirmek doğru yöntem bakımından önemli.
Aleviliği = Zerdüşt‘de, Tevrat‘da, İncil ve Kuran‘da arayanlar oldukça yoğun ve bir türlü nereden ele alınacağı, nereye konulacağı, yazılı kutsal kitapların sayfalarında bulma çabası içindedirler.
Bütün inanç ve dinler kendi zamanının, insanlığı ilerletici,geliştirici özelliği olduğu gibi, kendi zamanının toplum gelisim ve gerçekligi içinde bir zorunluluğu olarak çıkmıştır. Ortaya çıkışının olgunlaştırdığı ve zorladığı koşulları vardır.
Bütün inanç ve dinlerin ortaya çıkışını hazırlayan koşullar, toplumun içinde bulunduğu haklar ve adalet ihtiyacının sonuçu mualefet olarak ortaya çıkmıştır
Çıkışında ki ilerici özellikleri, toplumsal alanda güç olmayı, yönetici ve egemen olmayı da beraberinde getirterek gerçekleşmesine neden olrak, kendinden sonrakine zemin olusturmayla yüz yüze kalmıştır.
Egemen iktidar güçleri ve yoksul halk güçleri olarak bölünüp parçalanma durumlarını yaşamak zorunda kalmışlardır.
Yazılı insanlık tarihinin inanç ve din gelişimin‘de Alevilik halkçı yoksul, mualif kesimin geleneğini temsil etmekte ve yaşayarak günümüze kadar gelmektedir.
Arap toplumunun ve Hazret-i Muhammetin şahsında orataya çıkarak gelişen İslamiyet ve müslümanlık içinde aranan, düşünülen ve zikredilen Alevîlik = halkçı muhalefet gelenek, Kerbala soykırımı vahşetiyle sonlandırılmak istenmiştir.
Hz , Muhammedin ölümüyle ortaya çıkan iktida savaşı İslamiyetin karşı devrimi ve ‘‘Kerbala trajedisi‘‘ Alevilerin müslümanlıktan kopuşunna ve içine kapalı yaşayan bir toplum olma durumuna yol açmıştır.
Doğa ve insan sevgisi dekleminde kendini tanımlayan, hakikatın aşkı ve adaletin gerçeğiyle kendini ifade eden Alevi toplumlu ( Neolitik) dogal toplum kültürünü kendi içinde derinden yaşayarak günümüze kadar gelmiştir.
İnsanlık tarihinin gelişimin de orataya çıkan inanç ve dinlerin durumundan olumlu ve olumsuz anlamada etkilenmediği düşünülemez. Her ne kadar etkilensede yaşamış olduğu derin kültür ve inancı kendini koruya bilmesine ve varlığını sürdürmesinde en önemli etkendir.
Kemel Cenik. Alevi Haber Ağı