Savcı, casus yazılımın, merkezi Almanya'da bulunan FinFischer şirketler topluluğuna ait olup olmadığını araştırıyor. Casus yazılım programının Türk hükümetine ve/veya Türk resmi kurumlarına FinFischer'e bağlı şirketler topluluğunca izinsiz satıldığı iddia edildiği için soruşturma şirketlere ve yöneticileri ile çalışanlarına açıldı. 

Münih savcısı soruşturmayı geçen yıl açmıştı. Soruşturma çerçevesinde 14 Ekim 2020'de şirket merkezleri ve yöneticilerin evleri de dahil 15 ayrı adrese baskın düzenlenmişti.   

SAVCILIK ODATV’YE KONUŞTU: BİRKAÇ HAFTA KALDI

Münih Savcılığı Basın Sözcüvekili Juliane Grotz'a soruşturmanın akıbetine ilişkin sorular yönelttim. Grotz verdiği yazılı cevapta soruşturmanın selameti için içeriğiyle ilgili bilgi vermekten kaçındı. Ancak şu açıklamayı da yaptı: “Münih Sacılığı'nın FinFischer Şirketler Grubu yöneticilerine yönelik soruşturma yürüttüğünü teyit ederim. Soruşturma henüz tamamlanmadı. Soruşturmanın ne zaman sonuçlanacağını şimdiden öngöremem. Şu aşamada soruşturmanın içeriği ve şüpheliler hakkında bilgi vermem de mümkün değil. Anacak birkaç hafta sonra bu konuyla ilgili bizimle temasa geçebilirsiniz.”

Grotz bu açıklamasıyla soruşturmanın kısa süre içinde tamamlanabileceğinin mesajını verdi. 

21 SAYFALIK SUÇ DUYURUSU 

Soruşturma, Münih savcılığına Temmuz 2019 tarihinde 21 sayfalık suç duyurusunun ulaşmasıyla başladı. Üç sivil toplum kuruluşunun yöneticilerinin imzasını taşıyan suç duyurusunda, ciddi iddialar ve güçlü deliller yer alınca savcı da soruşturmayı başlattı. 

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Almanya Başkanı Christian Mihr, Almanya Özgürlük Hakları Cemiyeti Sivil Hakları Birliği Başkanı Ulf Buermeyer ile Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi Sivil Hukuk Bölümü Direktör Yardımcısı Miriam Saage Maass ortak imza ile suç duyurusunda bulundu. Üç isim, casus yazılım programı hazırlayan FinFischer şirketler grubunun Alman hükümetinin onayı olmadan Türk hükümetine ve/vaya Türk istihbarat ile emniyet birimlerine casus program sattığını iddia etti. Suç duyurusunda şirketin yazılım programını 2015 yılından sonra satıldığı da yer aldı. Almanya'da 2015 yılında çıkan yasa ile casus ve izlemeyi sağlayan yazılım programlarının tıpkı silah ve cephene satışında olduğu gibi hükümetin onayı şartına bağladı. Federal hükümet bir soru önergesine verdiği cevapta 2015 yılından sonra Türkiye'ye casus yazılım programının satışına onay verilmediğini açıkladı. 

ALMAN EMNİYETİ DE SATIN ALDI 

Ağırlıklı olarak otoriter rejimlerin etkili olduğu ülkeler FinFischer'in müşterileri arasında bulunmuyor. Alman emniyetinin de şirketten casus programı satın aldığı tesadüfen ortaya çıkmıştı. 2012 yılında Federal Meclis'te plan ve bütçe görüşmelerinin yapıldığı sırada açık yazılmayan bir giderin ne olduğunun sorulması üzerine Federal Asayiş Dairesinin casus programı satın aldığı anlaşılmıştı. Programın kullanılması için de asayiş dairesi 3 milyon Euro ve 30 yeni istihdam için izin istemişti. 

İZİNSİZ SATILDI 

Sınır tanımayan Gazeteciler Örgütü, şirketin ürettiği casus programlarının fiyatının çok yüksek olmadığını ve birkaç milyona satın alınabileceğini açıkladı. 

Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'da başlatıp İstanbul'da bitirdiği Adalet Yürüyüşünü gizlice izlenmesini sağlayan casus programının uzmanlara göre Almanya'da üretildiğini belirten Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Almanya görevlisi Lisa Dittmer “FinSpy'ın Adalet web sitesinin gizli kullanıcısının arkasında tam olarak kim var bilinmiyor. Bu tür casus ve izleme yazılımları yalnızca emniyet yetkilileri ve istihbarat servisleri kullanır. Ancak şirket bu tür yazılımları satış lisansı ve hükümetten onayı almışsa müşterisi olan hükümetlere satabilir. Şirket Türkiye'ye yazılım programını satmak için gerekli izni almadı. Adalet web sitesinin kullandığı yazılımın FinSpy'a ait olduğunu uzmanlar ortaya koydu” dedi.

Ali Varlı – Berlin

Odatv.com