Almanya 2021'i Merkelsiz Kapatıyor

Almanya'da ve Ankara-Berlin hattında son bir yılda yaşananları derledi.

Almanya 2021'i Merkelsiz Kapatıyor


Almanya 2021'i Merkelsiz Kapatıyor

Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya da, birçok ülke gibi 2021'i Corona virüsü pandemisi gölgesinde, artan vaka sayılarıyla kapatıyor. Başbakan Angela Merkel'in siyasete vedası ise yılın en önemli gelişmesiydi.

VOA Türkçe

Almanya'da ve Ankara-Berlin hattında son bir yılda yaşananları derledi.

OCAK

  • Almanya’da ülke tarihinin en büyük aşı kampanyası yeni yılla birlikte nihayet başladı. Başkent Berlin’de bir yaşlı bakımevi sakinlerine ve personeline ilk aşılar yapıldı. Aşıların depolanması ve dağıtımı için ülke genelinde 442 aşı merkezi kuruldu. İki aydan beri alınan sıkı önlemlere ve yeni vakalarda kaydedilen hafif düşüşe rağmen, kısıtlamalar umulan etkiyi göstermedi ve Corona’ya karşı verilen mücadele, Ocak ayında hissedilir bir rahatlama getirmedi.
  • 18 Ocak’ta Ankara’ya giden Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerde doğalgaz anlaşmazlığında gözlenen yumuşamanın "kalıcı olmasını umduğunu" söyledi.Maas, iki ülke arasında 25 Ocak’ta görüşmelerin yeniden başlayacak olmasının, gerilimin aşılabilmesi için "gerçek bir şans" sunacağını belirtti.
  • ABD Başkanı Joe Biden ve yardımcısı Kamala Harris'in göreve başlamasına ilişkin açıklamada bulunan Başbakan Angela Merkel, "Transatlantik ilişkilerin bir an önce düzeleceğinden yola çıkıyorum" dedi. "ABD ile ortak noktalarımız çok geniş bir tabana sahip" diyen Merkel, Biden'ın Paris İklim Anlaşması ve Dünya Sağlık Örgütü‘ne yeniden katılma kararını memnuniyetle karşıladığını belirtti.
  • Başkan Joe Biden, 26 Ocak’ta Başbakan Angela Merkel’i aradı. Görüşmede Corona virüsüne karşı verilen mücadelenin yanısıra, Afganistan, Ukrayna ve İran gibi uluslararası konularla, ayrıca iklim sorunlarının ve ticari ilişkilerin ele alındığı açıklandı. Merkel‘in ABD Başkanı’nı pandemi durumu uygun olur olmaz Almanya'ya davet ettiği de duyuruldu. Joe Biden’ın başa gelmesi, Berlin’de eski Başkan Donald Trump döneminde Almanya ve ABD arasında giderek kötüleşen ilişkilerin düzelebilmesi için bir umut olarak yorumlandı.

ŞUBAT

  • Almanya’da 14 Şubat’a kadar geçerli olan Corona kısıtlamalarının 7 Mart’a kadar uzatılmasına karar verildi. Eyalet başbakanlarıyla video konferans toplantısında bir araya gelen Başbakan Angela Merkel, yeni Corona vakalarında düşüş kaydedildiğini, ancak uzmanların mutasyona uğramış hızlı yayılan virüse işaret ederek önlemlere devam sinyali verdiğini söyledi. Merkel, 2 Kasım’dan bu yana süren ve geçen aylarda sürekli sertleştirilen kısıtlamaların 3 hafta daha uzatılacağını duyurdu.
  • Alman ordusunda ortaya çıkan Neonazi skandalları ve bazı askerlerin aşırı sağcı çevrelerle bağlantılarıyla ilgili iddialar 2021’de de bitmek bilmedi. Aşırı sağın ordu içine yuvalandığı korkularını giderek güçlendiren haberlere bir yenisi daha eklendi. Geçen yıl ordu envanterinden kayıp olarak bildirilen yaklaşık 95 bin mermi ve 62 kilo patlayıcının, Alman Komando Özel Kuvvetleri (KSK) bünyesinde görevli bir asker tarafından çalındığı, KSK komutanı General Markus Kreitmayr‘ın aşırı sağ bağlantılı askerin bahçesinde ortaya çıkan mühimmatı kendiliğinden teslim etmesi durumunda, suçunu affedeceği ve işlem yapmayacağı teklifinde bulunduğu ortaya çıktı.
  • Terör örgütü IŞİD'in Almanya lideri Abu Walaa adıyla bilinen Ahmet Abdülaziz’e 10 yıl hapis cezası verildi. 2017’de Berlin’de Noel pazarına düzenlenen saldırıyı planlayanlar arasında baş şüpheli olarak tutuklanan, ayrıca 2010 sonrası Almanya’dan gençleri kandırıp IŞİD’in kamplarına göndermekle suçlanan Abu Walaa’yla birlikte yargılanan 3 IŞİD üyesi de dört ile sekiz yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.
  • "Tünelin ucundaki ışık giderek parıldıyor." İlk Corona aşısını üreten BioNTech firmasının kurucusu, bilimadamı Prof. Uğur Şahin’in pandemi ile mücadelede gelinen noktayı Şubat ayının son günlerinde bu sözlerle tanımlaması dünya çapında yankı buldu. Şahin, 2021’nin yaz aylarına kadar, en geç sonbaharın başında pandeminin kontrol altına alınacağından yola çıktığını belirtti.

MART

  • Angela Merkel, bir yıldan fazla bir süredir alınan önlemlerin kısmen başarılı olduğunu, aşılama ve test kampanyalarının etkisini kısmen de olsa gösterdiğini belirterek geleceğe daha iyimser bakabildiğini söyledi. 4 Kasım’dan bu yana sıkı bir kapanmada olan Almanya‘nın 8 Mart’tan itibaren çok kademeli bir açılma sürecine gireceği müjdesi verildi.
  • 5 Mart’ta Angela Merkel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında bir video konferans yapıldı. Corona virüsü ile mücadele, Türkiye’nin Nisan ayından itibaren turizmi açma planları, Suriye’deki gelişmeler, Erdoğan’ın Türkiye’de bulunan Suriyeli mültecilere Avrupa Birliği'nin mali ve teknik destek vermesi gerektiğine vurgu yapması, Doğu Akdeniz ve Ege‘de yaşanan gerilimin yumuşatılması ve Libya’da hükümet kurma çalışmaları konuşuldu.
  • Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi (EEAS) tarafından hazırlanan bir rapora göre, Almanya Rusya’nın yürüttüğü dezenformasyon kampanyalarının en önemli hedefi haline geldi. EEAS‘in raporunda hem siyasi düzeyde hem de Kremlin yanlısı medya kuruluşları tarafından yürütülen dezenformasyon kampanyalarının amacının, Almanya’da siyasetin ve kamuoyunun ‘Rusyafobi’ olarak tanımladığı Rusya düşmanlığı yaptığı şeklinde bir imaj yaratmak olduğu öne sürüldü.
  • BioNTech şirketinin kurucuları Dr. Özlem Türeci ve Prof. Dr. Uğur Şahin’e Almanya’nın en önemli devlet ödülü olan "Yıldızlı Büyük Liyakat Nişanı" verildi. 19 Mart’ta Berlin’de Cumhurbaşkanlığı Sarayı Bellevue’de düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Başbakan Angela Merkel katıldı.
  • Corona tedbirlerinin kısmen sertleştirilerek, 18 Nisan'a kadar uzatıldığını açıklayan Almanya Başbakanı Merkel, Paskalya günlerinde hayata geçirilen kısıtlamaların geri alındığını açıkladı ve bu kararının yanlış olduğunu belirterek, kamuoyundan özür diledi. Merkel, "Yapılan bir hatanın, hata olduğu söylenmeli ve zaman kaybetmeden bu hata düzeltilmeli. Siyasi yaşamımda, başınla duvarı geçmeye çalıştığında, her zaman duvarın kazandığını gördüm. Yanlış kararlarımdan ötürü tüm yurttaşlardan af diliyorum" dedi.
  • Angela Merkel, Brüksel'de Avrupa Birliği hükümet liderlerini biraraya getirecek zirveden önce, "AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin sıkılaştırılmasını arzuluyoruz. Ancak Türkiye'nin insan hakları ve hukukun üstünlüğü kriterlerine uymasını da bekliyoruz" dedi. Federal Meclis’te bir konuşma yapan Merkel, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesini "çok, çok üzüntü verici" olarak niteledi; "İlişkilerimizde Türkiye’deki iç siyasi duruma da bakmamız gerekiyor, bazı durumlarda insan hakları ihlalleri kabul edilemez" diye konuştu.

NİSAN

  • Nisan ayının ilk günlerinde, Corona’ya karşı aşılama kampanyası hız kazandı; her 100 kişiden 23’ü en azından bir doz aşı yaptırmış konuma geldi. Ülkedeki göçmenlerin kültürel ve dini nedenlerle virüse karşı yeterince önlem almadıkları ve aşılanmadıkları iddiaları tartışmalara neden oldu. Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn’ın "Göçmenleri aşı olmaya ikna konusunda büyük zorluklarla karşılaşıyoruz" dediği aktarılırken, aynı toplantıya katılan Federal Uyum Bakanı Annette Widmann-Mauz’un da bu görüşe destek verdiği ve "Bilindik yöntemlerle göçmenlere ulaşmamız çok zor. Dil sorunları var. 23 dilde broşürler hazırladık, ama yetersiz kaldı" şeklinde konuştuğu öğrenildi.
  • Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik’in (CSU) ortak başbakan adayı, "Türk dostu" olarak bilinen Armin Laschet oldu. Armin Laschet, Corona sürecinde Kuzey Ren Vestfalya Başbakanı sıfatıyla aldığı kararlar nedeniyle sıklıkla eleştirilmişti. Almanya’nın pandemi sürecinin ikinci dalgasında salgının bir türlü kontrol altına alınamaması nedeniyle CDU oyları ciddi bir oranda gerileme trendine girdi.

Kamuoyu yoklamalarına göre siyasetin yükselen gücü Yeşiller’in başbakan adayı ise Annalena Baerbock oldu. 41 yaşındaki Baerbock, Avrupa politikaları, yoksullukla mücadele ve iklim konularında uzman olarak bilinirken, siyasi analizciler Baerbock’un ekonomi alanında eksiklikleri olduğu görüşünde.

  • ABD Savunma Bakanı Llyod Austin, 13 Nisan’da Alman Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer’in davetlisi olarak Berlin’e geldi. Austin, "Bugün, Almanya'daki ABD askeri varlığını artıracağımızı duyurmaktan mutluluk duyuyorum. İlave 500 asker daha görevlendirmemiz, ortaklığımızın düzeyine ve NATO'ya olan bağlılığımıza tercüman oluyor" şeklinde konuştu. Eski Başkan Donald Trump Almanya’nın, NATO üyesi ülkelerin bütçelerinin yüzde 2’sini silahlanmaya ayırması yönündeki karara uymamasını neden göstererek, ülkedeki 35 bin askerden 12 binini Polonya’ya çekme kararı almıştı.
  • Alman hükümeti, 26 Nisan’da HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını talep etti. Demirtaş ve HDP üyesi siyasetçilerin bulunduğu toplam 100'ü aşkın kişinin yargılandığı Kobani davasının başlaması nedeniyle Alman hükümeti adına bir açıklama yapan İnsan Hakları ve İnsani Yardım Sorumlusu Bärbel Kofler, Demirtaş’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararı doğrultusunda serbest bırakılması gerektiğini kaydetti.

MAYIS

  • Almanya’da binlerce emekli askerlerin Telegram adlı mobil mesajlaşma uygulaması üzerinden biraraya gelerek, Berlin’de ayaklanma ve darbe planladıkları ortaya çıktı. "Eski askerler ve gaziler havuzu" adlı bir grupta bir araya gelen yaklaşık 13 bin emekli ve eski askerin, Corona virüsü salgını kapsamında Merkel hükümeti tarafından alınan karantina kurallarını eleştiren veya virüsün varlığını inkar eden hareketin içine sızma ve Berlin’de düzenlenen gösteri ve mitinglerde olay çıkartıp, devlet kurumlarına yönelik saldırılar düzenleme planları konusunda iletişim halinde olduğu saptandı.
  • Almanya’da, aşılama programı Mayıs ayında büyük hız kazandı. Günde ortalama 1 milyon kişi aşı olabilirken, ilk doz aşısını yaptıranların oranı yüzde 30’u, ikinci doz, yani tam aşılananların oranı ise yüzde 10'u geçti. Özellikle üretime hız veren Pfizer/BioNTech aşılarını, aşı merkezlerinin yanısıra aile doktorlarının da yapmaya başlaması sonrasında aşılananların oranının yükselmesi, alınan önlemlerin kademeli olarak kaldırılmasını ve "normale dönüşü" hızlandırdı.
  • 6 Mayıs’da Berlin’e gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile buluştu, ayrıca Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer ile video konferans aracılığıyla bir görüşme gerçekleştirdi.Maas, Alman ve Türk toplumlarının pandemi sonrasında bir an önce normalleşme arzusunda olduğunu söyleyerek, Almanya’nın yaz döneminde "turizmi en yüksek düzeyde" olası kılmayı arzuladığını ve Türkiye ile geçen yıl bu konuda çok başarılı bir ilişki ve ortak çalışma oluştuğunu söyledi. Mevlüt Çavuşoğlu, Başbakan Merkel ve Maas’ın Türkiye ve AB ilişkileri konusunda verdiği desteğe teşekkür ederken, Türkiye’nin bu bağlamda vize serbestisi ve Gümrük Birliği’nin modernizasyonu gibi konulardaki beklentilerinin yerine getirilmesini beklediğini söyledi.
  • Alman İmparatorluğu döneminde Afrika’da Herero ve Nama adlı yerli halktan 100 bine yakın kişinin öldürmesini, Almanya’nın soykırım olarak kabul ettiği bildirildi. Almanya ve Namibya arasında 2015 yılından beri sürdürülen görüşmelerde varılan anlaşmaya göre, Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Namibya Parlamentosu’nda bir konuşma yaparak, Namibya halkından özür dileyecek. Almanya, Namibya'da özellikle Herero ve Nama halklarının yaşadığı bölgelerin altyapı hizmetlerinin ve eğitim olanaklarının kalkınmasını finanse etmek için özel bir fon oluşturacak.
  • Almanya’da İsrail’in Filistin’e saldırılarına tepki gösterenler tarafından düzenlenen gösterilerde İsrail bayraklarının yakılması ve antisemitizm içeren sloganların atılmasına tepki geldi. Filistinli derneklerin düzenlediği gösterilerde, Hamas'ın bayrağının taşınmasının yasaklanması önerisi gündeme geldi. Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı ve 26 Eylül’de yapılacak genel seçimler için başbakan adayı Armin Laschet, Hamas’ın bayrağının terörü temsil ettiğini öne sürerek, "Böyle bir bayrak Almanya caddelerinde dalgalandırılmaz" dedi. Laschet, Almanya’da terör örgütü olarak sınıflandırılan PKK’ın bayrağının da yasak olduğunu hatırlattı.
  • Dünya çapında Corona’ya karşı geliştirilen aşıların çoğunun 18 yaş üstü kişilere tavsiye edilmesi, çocuk ve gençlerin durumunda belirsizlik yaratırken, Almanya 12 yaş üstü çocuklara da aşı yapılması için düğmeye bastı. Aşılama haritasına göre, Almanya’daki 16 yaş altı 6 milyon çocuk ve gencin aşılanmasına Haziran ayının ikinci yarısında başlanması ve okullar yaz tatilinin ardından açıldıktan dört hafta sonra, yani en geç Eylül ayının sonunda bitmiş olması hedeflendi.
  • Türkiye‘de bazı belediyelerden gri pasaport alarak Almanya’ya gelen yüzlerce kişinin daha sonra Türkiye'ye dönmediklerinin, bazılarının iltica ettiğinin, birçoğunun ise izini kaybettirdiğinin ortaya çıkması Almanya’da şaşkınlığa neden oldu. Federal hükümet, "hizmet pasaportu" olarak da bilinen gri ve yeşil pasaportlarla Türkiye’den Almanya’ya girişlerde bundan sonra yeni bir uygulamaya geçileceğini duyurdu. Yeni kararla, Almanya’ya sadece diplomatlarla, üst düzey siyasetçilerin kullandığı "kırmızı pasaport" sahipleri vizesiz ve ek belge istenmeksizin giriş yapabileceği açıklandı.

HAZİRAN

  • 2013 yılında Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi’nin (NSA) Başbakan Angela Merkel’in cep telefonu görüşmelerini dinlediği iddiaları ile ilgili yeni belgeler, dinleme operasyonunun çok daha geniş boyutlu olduğunu ve NSA’in Danimarka Askeri İstihbaratı (FE) ile birlikte çalıştığını ortaya çıkardı. Alman medyasında yer alan haberlere göre, ortak dinleme operasyonunda Merkel’in yanısıra eski Almanya Dışişleri Bakanı, şimdiki Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Sosyal Demokrat Parti SPD’nin o yıllardaki başbakan adayı Peer Steinbrück ve Norveçli, İsveçli ve Fransız siyasetçilerle üst düzey kamu görevlileri de takip edildi.
  • Organize suç örgütü kurmak suçlamasıyla aranan Sedat Peker’in, eski AKP milletvekili Metin Külünk'e her ay 10 bin dolar para gönderdiği iddiasına ilişkin "Seçim zamanı geldiğinde arabasına para bırakırdım" şeklindeki açıklaması ve aynı zamanda Almanya'da Külünk'le ilişkili olduğu iddia edilen bazı Türk derneklerine de "el altından" para yolladığını söylemesi Alman basınında büyük yankı buldu. Sedat Peker'in ilk kez isim vererek hakkında iddialarda bulunduğu Metin Külünk'ün organize suç çeteleriyle yakın bağ içinde olduğuna dair haber ve iddialar daha önce de Almanya'da ortaya atılmıştı.
  • Almanya, pandemi nedeniyle uyguladığı uluslararası seyahat uyarıları 1 Temmuz tarihinden itibaren kaldıracağı açıklandı. Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, "Çok uzun süren bir kapanma sürecinden sonra giderek normalleştiğimiz için seviniyoruz, bu seyahatler için de geçerli" dedi. Bakan, 100 bin kişide görülen haftalık yeni vaka sayısının 200’ün altında olduğu Türkiye de dahil toplam yaklaşık 100 ülkeyi etkileyen riskli bölgelerde turist gezileri için seyahat uyarısının 1 Temmuz’dan itibaren kaldırılacağını bildirdi.
  • Almanya'da iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Federal Dairesi‘nden (BfV) Rusya’nın Almanya’daki genel seçimlere müdahale etmeye çalıştığını öne süren bir açıklama geldi. Dairenin konuyla ilgili 15 Haziran tarihli raporunda yer alan iddiada, Rusya Devlet Başkanı Putin‘in, Başbakan Angela Merkel sonrası dönem açısından büyük önem taşıyan seçimin sonucunu kendi arzuladığı yönde manipüle etmeye çalışacağının tahmin edildiği dile getirildi. Buna göre Rus istihbaratı ve ajanları ile özellikle sosyal medyada aktif Rus medyası üzerinden Almanya’da iç siyasetin istikrarsızlaştırılması, özellikle de Yeşiller’in Başbakan adayı Annalena Baerbock’un hedef haline getirilmesi amaçlanıyordu.
  • Alman hükümetinin Yahudi düşmanlarına ve ırkçılara Alman vatandaşlığı vermeme konusunda aldığı karadan sonra, radikal İslamcı Hamas'ın bayrağının gösteri ve toplantılarda kullanılmasının yasaklanacağı bildirildi. Hristiyan Birlik Partileri (CDU ve CSU), Hamas bayrağının yasaklanabilmesi için Alman Ceza Kanunu'nun 86'ncı paragrafında ek düzenlemeye gidilmesi konusunda birlik partileri ile koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) anlaştığını duyurdu.

TEMMUZ

  • Almanya’nın Würzburg kentinde 3 kişiyi bıçakla öldürüp çok sayıda kişiyi yaralayan 24 yaşındaki Somalili saldırganla ilgili soruşturma sürerken, Würzburg kentinin bulunduğu Bavyera eyaletinin İçişleri Bakanı Joachim Herrman, adının Abdirahman J. olduğu belirlenen saldırganın "radikal İslamcı bir motivasyonla" hareket ettiğine dair ipuçları bulunduğunu söyledi. Olayın tanıkları, saldırganın tekbir getirerek önüne çıkan herkese saldırdığını aktarmış, daha önce tanıyanlar ise son zamanlarda radikal İslamcı söylemleri ile dikkat çektiğini ifade etmişti.
  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Almanya’da Corona’ya karşı yapılan aşıların ücretli olduğunu iddia eden sözleri Alman medyasında geniş yankı buldu. Konuyla ilgili haberlerde, Cumhurbaşkanı’nın Almanya’nın aşıyı ücretli yaptığı şeklindeki sözlerinin Berlin’de siyasi çevrelerde de şaşkınlığa neden olduğu yazıldı. Erdoğan, yaptığı bir konuşmada, "Bugün Avrupa'nın en gelişmiş ülkeleri dahi bu aşıları ücretle yapıyorlar. Bugün İngiltere 100, 150 sterline aşı yapıyor. Biz ise ücretsiz aşı yapıyoruz. Aramızdaki fark bu. Almanya'ya gidiyorsun bakıyorsun 100, 150 avro. Ama bizde böyle bir şey yok" şeklinde konuşmuştu.
  • Rheinland-Pfalz, Kuzey-Ren Vestfalya ve Bavyera eyaletlerinde aşırı yağışların neden olduğu sel ve su baskınlarında 186 kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi evsiz kaldı. 26 Eylül seçimlerine iki ay kala temmuzda ülkeyi çok sert etkileyen sel felaketi siyaseti de karıştırdı. Devletin geç müdahalesi ülke basınından ve kamuoyundan yoğun eleştiri aldı. CDU'nun Başbakan adayı Armin Laschet'in, Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier'in sel bölgesini ziyaretinde kahkaha ile güldüğünün kameralara yansıması, seçimi kaybetmesindeki en büyük faktörlerin başında geldiği yorumları yapıldı.
  • 15 Temmuz’da Başbakan Angela Merkel’in ABD Başkanı Joe Biden’ı ziyareti, Berlin’deki siyasi analizlerde ilişkilerde ileriye yönelik umut veren yeni bir başlangıç olarak değerlendirildi. Almanya’daki sel felaketinin gölgesinde gerçekleşen ziyaret hakkında Alman basınında çıkan yorum ve değerlendirmelerde, Merkel’in görevinden ayrılmadan çok kısa bir süre önce gerçekleştirdiği bu ziyaretin, eski ABD Başkanı Trump döneminde gerileyen ilişkilerin yeniden eski düzeyine ulaşmasını sağladığı konusunda görüş birliği olduğu dikkat çekti.

Almanya ile ABD arasında uzun yıllardır gerginliğe neden olan Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattı projesinde varılan uzlaşı, Başbakan Angela Merkel’in görevinden ayrılmadan önceki son büyük uluslararası başarısı olarak nitelendi. Merkel’in, Başkan Joe Biden ile buluşmasında, yaşanan ihtilafı çözüme ulaştırarak, uzlaşma sağlanmasının önünü açtığı belirtildi.

  • 22 Temmuz’da Berlin’de son büyük basın toplantısını yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs ziyareti sırasında yaptığı açıklamaları eleştirdi. Geleneksel olarak yaz tatiline çıkmadan düzenlediği yıllık basın toplantısında konuyla ilgili gelen bir soruyu yanıtlayan Merkel, Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan gerilimde, Almanya‘nın arabuluculuk rolüne atıfta bulunarak, iki tarafın masa başında bir araya gelmesine ve diplomatik kanalların açık kalmasına çaba gösterdiklerini ifade ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "iki devletli çözüm" önerisini tekrarlamasının görüşmeleri zorlaştıracağını ifade etti.

AĞUSTOS

  • Alman Dışişleri Bakanlığı, bir heyetinin Katar'da Taleban temsilcileri ile bir araya geldiği yönünde basında çıkan haberleri doğruladı. Bir bakanlık sözcüsü, Taleban ile değişik ülkelerin ve uluslararası örgütlerin yetkilileri arasında süren görüşmelere atıfta bulunarak, Almanya’nın da Taleban’la iletişim içinde olduğunu ifade etti.

Heyette yer alan Alman diplomatlardan sızan haberlere göre, Taleban’ın temsilcisi örgütün Afganistan’da yeniden yönetime gelmesi durumunda Alman hükümetinin ülkeye olan kalkınma yardımını sürdürmesini istedi. Alman ordusu, NATO'nun Afganistan'daki "Kararlı Destek" misyonu kapsamında, ABD’nin ardından, 2001’den bu yana ülkede en büyük ikinci askeri gücü bulunduran ülke konumundaydı.

  • Suriye’de Beşar Esat rejimine bağlı Filistinli milislerin komutanı olduğu iddia edilen Mouafak Al D., 6 Ağustos‘da Berlin’de tutuklandı. Federal Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada, zanlının "insanlık suçu işlediği" gerekçesiyle tutuklandığı duyuruldu. Yermuk'un Esat karşıtı Hür Suriye Ordusu'nun kontroluna geçmesinden sonra Suriye’yi terk ettiği belirlenen Mouafak Al D.’nın, 2015 yılında mültecilerin arasına karışarak sahte kimlikle Berlin’e geldiği ve burada sığınmacı olarak yaşamaya başladığı da saptandı.
  • İngiltere'nin Berlin Büyükelçiliği'nde görevli David S., Rusya gizli servisine çalıştığı ve bilgi sızdırdığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Federal Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada, 57 yaşındaki zanlının 2020’nin Kasım ayından bu yana Rus istihbaratı adına çalıştığının ve para karşılığında gizli belge aktardığının saptandığını duyurdu. David S.'nin Rus istihbaratından bir elemana en az bir kez bilgi aktardığının bilindiğini açıklayan başsavcılık, gözaltının, Alman ve İngiliz yetkililerin ortak soruşturması sonrası Berlin’in yakınındaki Potsdam kentinde gerçekleştirildiğini de kaydetti.
  • Afganistan’da ilerleyişini sürdüren Taleban’ın ülkenin neredeyse tüm vilayet merkezlerini ele geçirmesi sonrasında, gözler başkent Kabil’e çevrildi. Çok sayıda ülke Afganistan'daki temsilciliklerini boşaltırken Berlin de Alman vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri çağrısı yaptı ve Kabil’deki büyükelçiliğini boşaltmaya hazırlanmaya başladı.

Almanya'nın, Afganistan'ın başkenti Kabil'e gönderdiği A400 tipi askeri kargo uçağına sadece 7 kişiyi aldığının ortaya çıkmasına büyük tepki gösterildi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, 17 Ağustos’ta Kabil’den sadece 7 kişi tahliye edilebildiği doğrulanarak, buna gerekçe olarak havalimanına gelen yolların tehlikeli olması ve tahliye edilecek kişilerin havalimanına ulaşamaması gösterildi. Alman basınında çıkan haber ve yorumlarda, dün Kabil’den havalanan bir ABD uçağına 500‘e yakın kişinin alınması örnek gösterilerek, Alman uçağındaki durum "skandal" olarak tanımlandı.

İç siyasette skandala dönüşen Afganistan’daki Almanlar’ı kurtarma operasyonu ile ilgili Başbakan Angela Merkel, “ABD olmadan tahliyelere devam edemeyiz” dedi. Taleban’ın Kabil’i ele geçirmesinin ardından açıklama yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel, olası göç konusunda “Türkiye ile yakın bir şekilde çalışılması gerektiğini” de söyledi. Merkel, “Afganistan'da iç siyasi meseleler var. Şu anda Afgan vatandaşların ülkeyi terk edip etmemesi Taleban’a bağlı. Türkiye ile yakın olarak çalışmak zorundayız” dedi.

EYLÜL

  • Almanya’da bankaları denetleyen "Federal Mali Denetleme Kurulu" (BaFin), Ziraat Bankası’nın ülkedeki iştiraki Ziraat Bank AG’ye başlattığı inceleme ve soruşturma sonrasında, bankanın işlemlerini kısıtlama kararı aldı. Banka üzerinden bazı kişilerin Türkiye’ye kara para gönderdikleri suçlamasıyla 2018 yılından bu yana işlemlerinin mercek altına alındığı bilinen banka hakkında çıkan kısıtlama kararının, "bankacılık ilkelerine ve şeffaflığa aykırı tutum" ile gerekçelendirildiği öğrenildi.
  • Almanya hükümetinin verilerine göre, güvenlik birimlerinin "tehlikeli" olarak sınıflandırdığı radikal İslamcılar’ın sayısı azaldı. Terör saldırısı düzenleme potansiyeline sahip kişileri "tehlikeli" olarak kayıt altına ve takibe alan Alman istihbaratı Federal Emniyet Teşkilatı (BKA) sayılarına göre, söz konusu kişilerden 11'inin Türk vatandaşı, 186'sının Alman vatandaşı ve geri kalanların da başka bir ülken vatandaşı olduğu açıklandı.
  • ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Katar’ı ziyaretin ardından 8 Eylül’de Almanya’ya geçerek, ülkenin güneybatısında, Rheinland-Pfalz eyaleti sınırları içinde yer alan Ramstein‘da Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile görüştü. Blinken ve Maas, ABD ordusu tarafından Afganistan‘dan çıkarılan binlerce Afgan için tahliye merkezine dönüşen Ramstein Hava Üssü’nde geçici olarak barınan Afganlar’la biraraya gelirken, durumları ve yaşam koşulları hakkında bilgi aldı.
  • Almanya'da Corona pandemisi ile mücadelede yeni uygulamalar yürürlüğe girdi. Geçen yıldan bu yana kadar kısıtlamalarla ilgili kararlar, son yedi günde 100 bin kişide görülen Corona oranı olan ‘insidans değeri’ doğrultusunda alınıyor, bu değer 50'yi aştığında önlemler sertleşiyordu. 18 Eylül’den sonra ise hastanelere yatış sayısı ve yoğun bakım yataklarının doluluk oranı belirleyici oldu. Yoğun bakımlardaki Corona virüsü hasta sayısının 5 bini aşması durumunda kritik eşiğin aşılacağı ve yeni önlemlerin devreye gireceği kaydedildi.
  • 26 Eylül'de yapılan genel seçimlerde Sosyal Demokrat Parti (SPD) oyların yüzde 25,7'sini alarak 2002'den sonra ilk kez sandıktan birinci parti çıktı. İkinci sıradaki Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) yüzde 24,7 oy oranına ulaşırken, Yeşiller yüzde 15, Hür Demokrat Parti (FDP) yüzde 11, göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) de yüzde 11 oy oranı ile meclise girdi. Sonuçlara göre, Almanya‘da ilk kez üç partili bir koalisyon hükümeti kurulacağı anlaşılırken, SPD’nin Yeşiller ve liberal FDP ile bir hükümet oluşturması beklentisi oluştu.

EKİM

  • Almanya’ya Türkiye’den göçün 60’ıncı yılının muhasebesi yapılırken, bu özel tarihle bağlantılı çok sayıda etkinlik ve toplantı da düzenlendi. Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Alman ve Türk hükümetleri arasında 60 yıl önce imzalanan anlaşmanın milyonlarca insanın hayatını ve Almanya’nın çehresini değiştirdiğini belirterek, Türkiye’den gelenlerin Almanya’nın bugünkü güçlü konumuna ulaşmasında önemli bir görev üstlendiğini söyledi ve "Sizler ekonomik açıdan, ama daha da önemlisi varlığınızla Almanya’yı zenginleştirdiniz" dedi.
  • Almanya’da 26 Eylül’de yapılan genel seçimlerden sonra yeni bir hükümet kurulması için sürdürülen öngörüşmeler şekillenmeye başladı. Hem Yeşiller hem de Hür Demokrat Parti (FDP), Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile ‘Trafik lambası koalisyonu’ oluşturmak için ‘görüşmelere devam’ dedi.
  • 16 yıldır Almanya Başbakanı olan ve siyaseti bırakmaya hazırlanan Angela Merkel, çeşitli ülkelere düzenlediği veda ziyaretleri kapsamında 16 Ekim‘deİstanbul'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile son kez görüşerek, Türkiye'ye veda etti.Göreve başladığı 2005’ten sonra tam 11 kez Türkiye’yi ziyaret eden Merkel'in, Erdoğan ile ikili ilişkilerin yanısıra Türkiye-AB süreci ile Afganistan, Suriye ve Libya gibi bölgesel konuları da ele aldığı açıklandı.
  • Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın Almanya dahil 10 ülkenin Ankara büyükelçisinin, Osman Kavala’nın serbest bırakılması için birlikte çağrı yaptıkları gerekçesiyle "istenmeyen kişi" (Persona non grata) ilan edilmesi yönündeki talebine Alman siyasetçilerden tepki geldi. Türkiye'ye yaptırım uygulanması çağrıları yükselirken, Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas’a yakın kaynaklardan Alman basınına sızan haberlere göre, Maas devreye girerek, meslektaşı Çavuşoğlu ile gerginliğin daha da büyümesini engelledi.
  • Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'da enflasyon oranı, özellikle petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki artış ve küresel arzda yaşanan tedarik sıkıntısı nedeniyle yeni bir rekor kırarak, son 28 yılın en yüksek düzeyine ulaştı. Federal İstatistik Dairesi'nin son verilerine göre, geçen ay yüzde 4,1 olan yıllık enflasyon ekimde yüzde 4,5'e yükseldi. Almanya'da enflasyon oranı Temmuz ayında yüzde 3,8, Ağustos ayında yüzde 3,9 olarak kaydedilmişti. Ülkede enflasyonun yüzde 4’ü aştığı en son 1993 yılı Aralık ayında görülmüş, o tarihte enflasyon oranı yüzde 4,3’e çıkmıştı.

KASIM

  • Almanya’da artan Corona virüsü vakaları ve hastanelerin yoğun bakım servislerinin dolup taşması, pandemide dördüncü dalga endişesini artırdı. 24 saat içinde 28 bine ulaşan yeni vaka sayıları kayıtlara geçerken, haftalık insidans değeri 150 sınırına gelerek, geçen yılın aynı dönemiyle eş değere ulaştı. Yoğun bakımda yatan hasta sayısının daha şimdiden geçen yılın Aralık ayı değerlerine ulaşması sonrasında ise hastanelerden "kapasitemizin sınırlarına dayandık" uyarıları gelmeye başladı. Pandemi sürecinde son 1,5 yılda sağlık sektöründe, özellikle de yoğun bakım servislerinde çalışan her dört kişiden birinin yorgunluk ve aşırı zorlanma nedeniyle işinden ayrılması da, sorunun daha da büyümesine neden olan bir gelişme şeklinde tanımlandı.
  • Almanya’da 26 Eylül’de yapılan seçimden sonra, Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller arasında sürdürülen koalisyon görüşmelerinde son aşamaya gelindi. 5 haftaya yakın bir süredir hükümet kurma çalışması yürüten üç partinin liderleri, 17 Kasım’da görüşmelerin ilk etabının tamamlandığını ve 22 ana başlık üzerinde yapılan müzakerelerde uzlaşma sağlandığını açıkladı.

ARALIK

  • SPD, FDP ve Yeşiller’in sürdürdüğü görüşmelerin seçimlerden 59 gün sonra tamamlanmasından ardından, üç partinin liderleri, Berlin’de koalisyon protokolünü kamuoyuna tanıttı. 177 sayfalık taslağın "Almanya’nın Avrupa ve dünyadaki sorumlulukları" başlıklı bölümünde, müstakbel hükümetin Türkiye politikasının nasıl olacağı aktarıldı.Taslakta, "Türkiye, endişe verici iç siyasi gelişmelere ve dış politik gerilimlere rağmen, bizim için AB ve NATO‘nun önemli bir partneri olarak kalacak. Alman toplumunun doğal bir parçası olarak gördüğümüz Türkiye kökenli insanların yüksek oranı, ülkelerimiz arasında özel bir yakınlık oluşturuyor. Türkiye’de demokrasi, insan, kadın ve azınlık hakları yoğun bir şekilde kısıtlandı. Bu nedenle üyelik sürecinde yeni fasıl açılmayacak ve açılanlar da kapanmayacak. AB-Türkiye diyaloğu sürdüreceğiz. Özellikle de sivil toplum ve gençlik örgütleriyle iletişim geliştirilecek" denildi.
  • Almanya’da kurulacak yeni hükümette Yeşiller Partisi eski Eş Başkanı Cem Özdemir’in Tarım ve Gıda Bakanı olacağı öğrenildi. 55 yaşındaki Özdemir, Almanya’da kabinede yer alacak ilk göçmen kökenli siyasetçi olacak. Cem Özdemir’in partisi Yeşiller tarafından bakan olarak seçilerek, aday gösterilmesi Berlin’de büyük sürpriz olarak nitelendi. Özdemir’in ismi, siyasi kulislerde konuşulan, bakanlar listesinde yer almamıştı. SPD'li Aydan Özoğuz, Almanya'da ilk kez Federal Meclis Başkanvekili seçildi.
  • Olaf Scholz, Federal Meclis'te 7 Aralık‘ta yapılan oylamada Almanya’nın başbakanlığı görevine seçildi. Sosyal demokrat siyasetçi 736 sandalyeli Federal Meclis’te yapılan gizli oylamaya katılan 707 milletvekilinden 395’inin oyunu aldı. Yeni hükümeti oluşturan SPD, FDP ve Yeşiller’in toplam 416 oyu var. Partilerin renklerinden dolayı kamuoyunda "trafik lambası koalisyonu" olarak tanımlanan yeni hükümet Alman tarihinin ilk üçlü koalisyonu olarak göreve başladı.
  • Almanya, Corona pandemisinde ülkeyi çok sert vuran dördüncü dalgadan çıkış yollarını ararken, aşı karşıtlarının gösterilerinde yaşanan şiddet olayları ve aşırı sağcılara karşı olanların giderek radikalleşmesi siyaseti tedirgin etti. Sadece Hamburg’da 10 bin kişi protesto amacıyla sokaklara dökülürken, ülkenin çeşitli kentlerinde hemen her gün gösteriler yapılıyor. Almanya’nın doğusundaki kentlerde bazı protesto eylemlerinde, polislere ve gazetecilere saldırılar düzenlenmesi sonrasında, Corona uygulamalarına karşı yapılan eylemlerin gittikçe radikalleşmesine nasıl engel olunabileceğini tartışılmaya başlandı.

Avrupa’da büyük bir hızla yayılan ve endişe yaratan Corona virüsünün Omicron varyantı, Almanya’da da sert tedbirleri yeniden gündeme getirdi. Son haftalarda vakalarda yaşanan büyük patlama sonrasında sert önlemler alınmasına yeşil ışık yakan Başbakan Olaf Scholz, salgını frenleyebilmek için kararlar almak amacıyla eyaletlerin başbakanlarıyla Corona zirvesinde bir araya geldi. Scholz, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, daha dördüncü dalgayı atlatmadan, beşinci dalga ile karşı karşıya kalındığını belirterek, Ocak ayında Omikron vakalarında büyük bir artış olmasının beklendiğini söyledi.

VOA