Almanya Şansölyesi Olaf Scholz Perşembe günü başkent Berlin'de basın mensuplarına yaptığı açıklamada düzensiz göçü engellemek için, göç yolları üzerinde yer alan ve Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan üçüncü bir ülkeyle anlaşma yapmayı değerlendirdiklerini belirtti.

Berlin'de ülkenin 16 eyaletinin liderleriyle bir araya gelen Şansölye Scholz yedi saatten fazla süren görüşmelerin ardından, "İşlerin diğer ülkelerde gördüğümüz kadar kolay olmayacağını zaten biliyoruz" diyerek sürecin zorluğuna dikkat çekti.

Scholz'un Sosyal Demokratları "üçüncü ülke" formülü olarak bilenen iltica sürecini hayata geçirmek için yapılan baskılara uzun zamandır direniyordu ancak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif Partisi'nin (AfD) oylarındaki artış Alman hükümetini bu tutumu değiştirmeye sevk etti.

Üçüncü ülke formülü

"Üçüncü ülke" formülü olarak bilenen göç anlaşmaları şu ana kadar İngiltere-Ruanda ve İtalya ile Arnavutluk arasında yapıldı. Fakat Scholz, her iki modelin de doğrudan Almanya tarafından uygulanamayacağı konusunda uyardı.

Scholz, İtalya'nın durumunun Almanya'dan tamamen farklı olduğunu ve düzensiz göçmenlerin çoğunun İtalya'ya deniz yoluyla geldiğini söyledi. İngiltere-Ruanda modelinin ise, Almanya'nın sığınma başvurularını işlerken AB hukukunun gerekliliklerini yerine getirmesi gerektiğinden uygun bir model olmadığını söyledi.

Scholz, Haziran ayının başında yaptığı bir konuşmada, ağır suçlardan hüküm giymiş suçluları kendi ülkelerine geri gönderme sözü vermişti.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni Mayıs ayında Arnavutluk ile, İtalyan sularında kurtarılan göçmenlerin sığınma taleplerinin bu ülkede işleme alınabilmesi için anlaşma imzaladı.

İngiltere ve İtalya'daki benzer girişimlerden ilham alarak sığınma prosedürlerini üçüncü bir ülkeye yaptırma planlarını tartıştı.

BBC TÜRKÇE