Almanya Savunma Bakanı: Rusya bizim için somut bir tehdit

Kramp-Karrenbauer, Almanya'nın kendi çıkarları için askeri harcamaları artırması gerektiğini söyledi.

Almanya Savunma Bakanı: Rusya bizim için somut bir tehdit




Almanya Savunma Bakanı: Rusya bizim için somut bir tehdit

Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, RND'ye verdiği söyleşide "Rusya'nın davranışı" nedeniyle AB için "zorlukların büyüdüğünü" iddia etti.

Kramp-Karrenbauer, Almanya'nın askeri harcamaları kendi çıkarları doğrultusunda artırması gerektiğini ancak bunun "ABD'ye bir iyilik" olmayacağını söyledi.

Kramp-Karrenbauer şöyle konuştu:

"Zorluklar artıyor - yeni teknolojilerle, hibrit tehditler biçiminde ancak aynı zamanda bölgesel düzeyde, örneğin Rusya'nın davranışlarını hesaba kattığımızda."

Almanya Savunma Bakanı, "Almanya'nın genellikle Rusya ile bağlantılı olabilecek saldırıların odağında" olduğunu sözlerine ekledi.

Kramp-Karrenbauer Çin'den farklı olarak Rusya'nın, cephaneliğiyle hem konvansiyonel hem de nükleer olarak kendileri için "çok somut bir tehdit" olduğunu ifade etti.

'Trump gidince ABD daha güvenilir oldu'

Donald Trump'ın görevden alınması ve Joe Biden'ın Beyaz Saray'a geçmesi konusunda konuşan Kramp-Karrenbauer, bu adım doğrultusunda "Amerikan dış politikası artık kesinlikle daha güvenilir" hale geldiğini söyledi. ABD'nin ortaklarıyla yeniden daha iyi işbirliği yaptığını ifade eden Kramp-Karrenbauer, yeni yönetimin NATO’daki yük paylaşımında farklı bir tarz sürdürse bile ABD’nin gündeminin değişmediğini söyledi.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in ABD askerlerinin Almanya'dan çekilmesine karşı çıkmasını olumlu bulan Kramp-Karrenbauer, "Hem Lloyd Austin hem de Joe Biden, Trump'ın planlarının bir kenara bırakıldığını belirtti... Ancak Amerikan askerlerinin Almanya'dan büyük ölçüde çekilmesi masanın dışında görünüyor" dedi.

'Çin dünya düzenini şekillendirmek istiyor'

Trump gibi, Biden yönetiminde açıkça Çin ile bir çatışma hedeflemesi hakkında konuşan Alman Savunma Bakanı şunları dedi:

"Hint-Pasifik'teki durum elbette bizi ilgilendiren bir şey. Serbest ticaret yolları ve toprak bütünlüğü kurallarına uymak ve Avustralya, Japonya, Güney Kore ve Singapur gibi bölgedeki demokratik ortaklarımızın güçlendirilmesi Almanya ve Avrupa'nın menfaatinedir. Hint-Pasifik'e bir firkateyn gönderdiğimiz gerçeği ABD'de de bir işaret olarak kabul ediliyor: Sadece Çin tarafından tehlike altında olan deniz yollarının özgürlüğünden bahsetmiyoruz, aynı zamanda bu konuda bir şeyler yapmaya da hazırız. Japonya için, Kuzey Kore'ye yönelik silah ambargosunun kontrolüne katılmamız da çok önemli, Avustralya ve diğer ortaklar bizimle birlikte çalışmak istiyor. Sadece güzel sözler söylememizi değil, gerçekten bir şeyler yapmamızı istiyorum. Fırkateyn bu yönde önemli bir adımdır."

Çin'in kendileri için çok önemli bir ticari ve ekonomik ortak olduğunu ve öyle kalacağını söyleyen Kramp-Karrenbauer, "Bununla birlikte, Çin aynı zamanda sistemik ve stratejik bir meydan okuyor. Çin'deki Uygurlara yönelik insanlık dışı muameleyi temel insan haklarının ihlali olarak tanımlıyorum. Çin liderliği bunu bir iç mesele olarak adlandırıyor ve eleştirel bir şekilde tartışmayı reddediyor. Bu, insan haklarının evrensel geçerliliği anlayışımızla çelişiyor. Batı dünyasının bir parçasıyız ve insan haklarının geçerli olmasını sağlamalıyız" dedi.

Çin'in "dünya düzenini şekillendirmek istediğini" savunan Alman Savunma Bakanı Çin'in sadece bölgesel ve yakın komşularıyla sınırlı olmayan "güç bilincine sahip bir devlet" olduğunu iddia etti.

SOL HABER