Almanya uyuşturucu kullanımıyla mücadele etmeye çalışıyor
Bağımlılıkla mücadelede yeni perspektif çağrısı
Almanya uyuşturucu kullanımıyla mücadele etmeye çalışıyor
Almanya'da giderek daha büyük bir problem hâline gelen bir uyuşturucu çeşidi olan "crack", aslında son derece zararsız bir görünüm sergiliyor. Şekere benzeyen ve Türkçe'de "taş" adı da verilen crack'in adı, İngilizce "to crackle", yani çatırdamak kelimesinden geliyor. Bunun arka planında, madde 96 dereceye kadar ısıtıldığında, çatırdama sesleri çıkarması yatıyor.
Bir kokain, natron ve su karışımı olan crack, en geç 10 saniye sonra etkisini gösteriyor. Bu, crack'e en hızlı uyuşturucu madde unvanını kazandırıyor. Süratli bir coşku hissini, son derece yüksek derecede bir bağımlılık izliyor. Aşırı tüketimin ise doğrudan ölüme yol açtığı belirtiliyor.
20 yıldır uyuşturucu bağımlılarına destek veren bir sosyal yardım kuruluşu olan Düsseldorf Uyuşturucu Yardımı'nda çalışan Michael Harbaum, "İşin başında, insanların hayatta kalmasını sağlamak geliyor. Çünkü burada son derece büyük bir tehdit oluşturan bir durumdan bahsediyoruz. Söz konusu uyuşturucunun yarım saatlik aralıklarla tüketilebildiğini düşündüğünüzde, insanın kendine gelebilmesi için çok az zaman kalıyor. Beslenme, hijyen ve tıbbi bakım için geriye hiç zaman kalmıyor" diyrek tehlikeye dikkat çekiyor.
DW'ye yaptığı değerlendirmede, Harbaum, "Crack nihayetinde, kokainin sigara gibi içilebilir versiyonu ve uyarmak suretiyle canlandırıyor. Dolayısıyla bunu günler boyunca tükettiğinizde, psikotik durumlara yol açması sıklıkla karşılaştığımız bir durum" diye konuşuyor.
Crack tüketiminde ciddi artış
Sahada da çalışan sosyal pedagog Harbaum, 630 bin kişilik nüfusu olan Düsseldorf'un sokaklarında çok vaka gördüğünü söylüyor. Harbaum, deneyimleri ve gözlemleri doğrultusunda, crack'in bağımlılara etkisinin diğer uyuşturucu maddelere göre başka bir boyutta olduğunu kaydediyor. Harbaum'un aktardığına göre, Düsseldorf Uyuşturucu Yardımı kuruluşu, geçen yıl kentte 31 bini aşkın crack vakası kaydetti.
Harbaum, crack'i diğer uyuşturucu maddelerden ayıran özellikleri de şu sözlerle açıklıyor:
"Devasa bir artış yaşıyoruz. Buna bağlı olarak davranışta yaşanan değişimin yanı sıra, bize gelen insanların yoksullaştırdığını da görüyoruz. Çünkü crack, etkisini çok hızlı ve çok güçlü biçimde gösteren bir madde olmanın yanı sıra, aynı zamanda etkisi de hızlı biçimde azalıveren bir madde. Dolayısıyla bu maddeyi hızlı bir biçimde yeniden tüketme baskısı son derece yüksek. Tüketicilerin çok parası olmadığı için crack'i paylaşıyorlar, daha sonra 5 euroya birkaç taş daha alıyorlar ve ortak tüketiyorlar."
Almanya'da giderek daha büyük bir problem hâline gelen bir uyuşturucu çeşidi olan "crack", aslında son derece zararsız bir görünüm sergiliyor. Şekere benzeyen ve Türkçe'de "taş" adı da verilen crack'in adı, İngilizce "to crackle", yani çatırdamak kelimesinden geliyor. Bunun arka planında, madde 96 dereceye kadar ısıtıldığında, çatırdama sesleri çıkarması yatıyor.
Bir kokain, natron ve su karışımı olan crack, en geç 10 saniye sonra etkisini gösteriyor. Bu, crack'e en hızlı uyuşturucu madde unvanını kazandırıyor. Süratli bir coşku hissini, son derece yüksek derecede bir bağımlılık izliyor. Aşırı tüketimin ise doğrudan ölüme yol açtığı belirtiliyor.
20 yıldır uyuşturucu bağımlılarına destek veren bir sosyal yardım kuruluşu olan Düsseldorf Uyuşturucu Yardımı'nda çalışan Michael Harbaum, "İşin başında, insanların hayatta kalmasını sağlamak geliyor. Çünkü burada son derece büyük bir tehdit oluşturan bir durumdan bahsediyoruz. Söz konusu uyuşturucunun yarım saatlik aralıklarla tüketilebildiğini düşündüğünüzde, insanın kendine gelebilmesi için çok az zaman kalıyor. Beslenme, hijyen ve tıbbi bakım için geriye hiç zaman kalmıyor" diyrek tehlikeye dikkat çekiyor.
DW'ye yaptığı değerlendirmede, Harbaum, "Crack nihayetinde, kokainin sigara gibi içilebilir versiyonu ve uyarmak suretiyle canlandırıyor. Dolayısıyla bunu günler boyunca tükettiğinizde, psikotik durumlara yol açması sıklıkla karşılaştığımız bir durum" diye konuşuyor.
Crack tüketiminde ciddi artış
Sahada da çalışan sosyal pedagog Harbaum, 630 bin kişilik nüfusu olan Düsseldorf'un sokaklarında çok vaka gördüğünü söylüyor. Harbaum, deneyimleri ve gözlemleri doğrultusunda, crack'in bağımlılara etkisinin diğer uyuşturucu maddelere göre başka bir boyutta olduğunu kaydediyor. Harbaum'un aktardığına göre, Düsseldorf Uyuşturucu Yardımı kuruluşu, geçen yıl kentte 31 bini aşkın crack vakası kaydetti.
Harbaum, crack'i diğer uyuşturucu maddelerden ayıran özellikleri de şu sözlerle açıklıyor:
"Devasa bir artış yaşıyoruz. Buna bağlı olarak davranışta yaşanan değişimin yanı sıra, bize gelen insanların yoksullaştırdığını da görüyoruz. Çünkü crack, etkisini çok hızlı ve çok güçlü biçimde gösteren bir madde olmanın yanı sıra, aynı zamanda etkisi de hızlı biçimde azalıveren bir madde. Dolayısıyla bu maddeyi hızlı bir biçimde yeniden tüketme baskısı son derece yüksek. Tüketicilerin çok parası olmadığı için crack'i paylaşıyorlar, daha sonra 5 euroya birkaç taş daha alıyorlar ve ortak tüketiyorlar."
Crack'in alternatifi yok
Crack biçiminde tüketilen kokain de Almanya’nın büyükşehirlerinin uyuşturucu tüketilen noktalarına ulaşmaya başladı. Geçen yıl Köln'de sokak ortasında uyuşturucu tüketenleri gözlemleyen Deimel'in elde ettiği sonuçlar, durumu açıkça ortaya koyuyor: Neredeyse tüm tüketiciler, hayatlarında en az bir defa crack içtiklerini açıkça belirtiyor. Bu kimselerin çoğu, evsiz. Crack tüketimi kaynaklı olarak, bu kimseler, takip edildikleri yönünde halüsinasyona kadar varan ciddi psikolojik sorunlardan muzdarip olduklarını söylüyor.
Deimel'a göre en büyük sorun, bu kimselere yardım sağlanırken kullanılabilecek alternatif maddelerin yokluğunda yatıyor:
"Eroin bağımlılığı konusunda hâlihazırda geliştirilmiş olan çok iyi müdahale yöntemleri mevcut. Örneğin eroinin yerine kullanılan metadon maddesiyle tedavi gibi. Ancak crack bağımlılığıyla mücadele edebilmek için crack yerine kullanılabilecek hiçbir alternatif ilaç yok. Bu, bu noktada gerçekten daha fazla araştırma yürütülmesine ihtiyaç duyduğumuz anlamına geliyor. Aynı zamanda, 7/24 açık olan bir acil yardım merkezine de ihtiyaç var."
Sentetik opioid'ler de revaçta
Michael Harbaum ve ekibi, Düsseldorf'ta 11 bağımlı kişiyi şehir merkezinde bulunan, güvenlik personeli ve sosyal çalışanların da bulunduğu bir yurda yerleştirmeyi başardı. Hastalar, burada, kitlenebilen tek kişilik odalarda kalıyor. Uzmanlar, çeşitli uyuşturucu maddelerin revaçta olduğu bu kritik dönemde, söz konusu modelin yaygınlaştırılması gerektiğini dile getiriyor.
Zira crack'in yanı sıra fentanyl gibi sentetik opioidler de revaçta. Ölmek üzere olan veya kanser hastası kimselere verilen fentanil, eroinle karıştırılıyor. ABD'de her yıl yaklaşık 10 bin kişi aşırı doz opioid kullanımı nedeniyle hayatını kaybediyor. Alman sivil toplum kuruluşu Alman Aids Yardımı tarafından 6 ay boyunca ülkenin uyuşturucu tüketilen 17 bölgesinde yürütülen araştırması, verilen eroin numunelerinin yüzde 3,6'lık kısmının fentanil içerdiğini ortaya koymuştu.
"Bu sayının gelecek 12 ila 18 ay arasında yükseleceğinden yola çıkıyoruz" diyen Deimel, "Sentetik opioidler, eroinle karıştırılmak suretiyle pazara sürülüyor. Sorun, bu maddelerin çok daha güçlü, yani ölümcül dozda olması. Yalnızca 2 miligram Fentanil, ölüme yol açabiliyor. Bu, bir kurşun kalemin ucu kalınlığında" diyor.
Bağımlılıkla mücadelede yeni perspektif çağrısı
Geçen yıl, İrlanda'nın başkenti Dublin'de, sentetik bir opioid olan nitazen nedeniyle uyuşturucuyla bağlantılı 54 acil durum kayıt altına alındı. İngiltere'nin Birmingham kentinde, 2023 yazında, 30 kişi sentetik opioid içeren eroin kullanımı nedeniyle hayatını kaybetti. Kayıt altına alınan bu istatistikler ışığında, Alman hükümeti de sorunla mücadele etmenin en doğru yolunun arayışında.
Alman hükümetinin bağımlılık ve uyuşturucuyla mücadeleden sorumlu temsilcisi Burkhard Blienert, DW'ye yaptığı açıklamada, insanlara daha kolay ve etkili biçimde ulaşacak hizmet ve önlemlerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Blienert, "Uyuşturucu tüketim alanlarının yanı sıra bu alanlarda uyuşturucu taraması, hızlı testler ve mağdurların kendi kendilerine de alabildikleri acil durum ilacı naloxon kullanımının yaygınlaştırılması gerekiyor" diye konuştu.
Avrupa genelinde alınan etkili önlemlerin sayısının düşüklüğünen yakınan Blienert, "Crack ve sentetik opioidler çerçevesinde yaşanan gelişmeler ışığında, uyuşturucu tüketim alanları ve uyuşturucu taramasının doğru olup olmadığına ilişkin bir tartışmaya tahammülümüz yok" dedi.
DW