Almanya'da gazetecilerin istihbarat servisi BND'ye karşı hukuk zaferi
‘İSTİHBARAT SERVİSİ DEMOKRASİYİ AYAKLAR ALTINA ALAMAZ’
Alman Anayasa Mahkemesi, dış istihbarat servisi BND’nin iletişim araçlarını izlemesinin anayasaya aykırı olduğuna hükmetti. Dava, çok sayıda araştırmacı gazeteci tarafından açılmıştı.
Başvuru 2016 yılı sonunda yeniden düzenlenen BND yasasının Alman Anayasası ile çeliştiği iddiası üzerine yapılmıştı. Çok sayıda yabancı araştırmacı gazeteci, Alman istihbaratının telefon görüşmeleri ve elektronik postalarını izlemesinden endişe ederek davacı olmuştu.
Mevcut uygulamaya göre Alman istihbaratı somut gerekçe aranmaksızın Almanya dışındaki yabancıların telefonlarını dinleyebiliyor, elektronik postalarını inceleyebiliyordu. Ancak izleme faaliyetleri kişilerin temel hakları gözetilmek suretiyle yapılabiliyordu.
Kararda, uygulamanın bu haliyle geçerli olamayacağı vurgulandı. Anayasa Mahkemesi, BND’nin izleme faaliyetlerinin bağımsız ve özerk bir organ tarafından daha kapsamlı denetlenmesi gerektiği de belirtti.
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün yanı sıra birçok yabancı gazeteci, BND yasasında yer alan ve yurt dışındaki yabancıların haberleşmelerinin izlenmesine olanak tanıyan düzenlemeye itiraz ediyordu. Alman Özgürlük Hakları Cemiyeti (GFF) de itiraz eden kuruluşlar arasında.
‘İSTİHBARAT SERVİSİ DEMOKRASİYİ AYAKLAR ALTINA ALAMAZ’
Karar gazeteci meslek örgütlerini memnun etti. Alman Gazeteciler Birliği (DJV) Başkanı Frank Überall, kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek bu kararın basın özgürlüğü açısından bir zafer olduğunu ifade etti. BND yasasının şimdi anayasaya uygun hale getirilmesi gerektiğine işaret eden Überall, “Demokrasiyi koruması gereken bir istihbarat servisi, demokrasinin temel değerlerini ayaklar altına alamaz” şeklinde konuştu.
ALMANYA’DA MUHALEFET KARŞI ÇIKMIŞTI
BND yasasında 2017 yılında yapılan değişikliklerle Alman dış istihbaratına yurt dışındaki yabancı ülke vatandaşlarının iletişim araçlarının izlenmesi imkanı tanınmış, muhalefet partileri dayanak olmaksızın kitlesel izlemeye imkân tanıyacağı gerekçesiyle düzenlemeye karşı çıkmıştı.
Düzenlemenin anayasaya aykırı olduğuna ilişkin şikâyet ise 2017 yılı sonunda Anayasa Mahkemesi’ne yapılmıştı. (DW Türkçe)