Almanya’nın fendi ABD’yi yendi

Almanya projeden geri adım atmak da istemiyordu.

Almanya’nın fendi ABD’yi yendi




Almanya’nın fendi ABD’yi yendi

Uzun süredir aranan formül, Şansölye Angela Merkel’in, görevi bırakma arifesindeyken Washington’a yaptığı ziyarette bulundu. Kriz, Almanya’nın ABD’ye verdiği “Moskova’nın tehdidi altındaki Ukrayna’yı destekleme ve Rusya’nın ‘agresif politikasını kontrol altında tutma’ taahhütleriyle” aşıldı ve Washington’ın Almanya’ya yaptırım ihtimali şimdilik kalktı.

Anlaşmaya göre Almanya ne yapacak?

Rusya gazı silah olarak kullanırsa;

Moskova’ya yaptırım uygulayacak

Rusya’nın Avrupa’ya ihracat kapasitesini sınırlamak için çalışacak.

Rusya-Ukrayna gaz anlaşması;

2024’te dolacak anlaşmanın 10 yıl daha uzatılmasını sağlayacak,

Özel temsilci atayacak, çalışmalara 1 Eylül’den geç olmadan başlayacak.

Ukrayna’ya fon desteği;

İlk etapta Ukrayna’ya 150 milyon euro sağlayacak,

Fon desteğini her yıl sürdürecek.

Ukrayna ile ikili anlaşmalar;

Enerji güvenliği için Ukrayna Dayanıklılık Paketini başlatacak,

Rusya’nın gazı kesme ihtimaline karşı, Ukrayna’ya ters gaz akışı kapasitesini artıracak

Kuzey Akım 2 Projesi:

Başlangıç: 8 Kasım 2011

Hat uzunluğu: 1.200 km

Hedef: 55 milyar metreküp gaz/yıllık

(Rus gazı Baltık Denizi altından Almanya’ya gidecek)

Ortaklar: Gazprom, Shell, OMV, Engie, Uniper, Wintershall

Maliyet: 10 milyar euro

Almanya’nın fendi ABD’yi yendi

Sendrom bu kez Viyana’da!

Hastalığın adı “Havana sendromu.” İsmini, ilk kez görüldüğü yer olan Küba’nın başkenti Havana’dan alıyor. Bu hastalığı dünya gündemine getiren, 2016 yılında ülkede görevli ABD’li diplomat ve istihbarat yetkililerinde baş ağrısı, mide bulantısı, kaygı bozukluğu gibi ortak semptomların ortaya çıkmasıydı. Bu hafta da Avusturya’nın başkenti Viyana’da görev yapan diplomatlarda gizemli havana hastalığına benzer semptomlar görülmeye başlamasıyla konu yine gündemin ilk sıralarına çıktı.

Bu semptomlara yol açan sebepler bilinmiyor. Arkasında bir devlet istihbaratının bulunup bulunmadığına dair şüpheler de var. Hatta ABD’li yetkililer zaman zaman Rusya’yı ima eden açıklamalar yapıyor. Cevabı aranan soru şu: Rakip istihbarat örgütleri mikrodalga radyasyon cihazları üzerinden ABD’li yetkililerin bilgisayarlarına ve cep telefonlarına erişiyor ve kullanılan radyasyon beyinde hasar mı yaratıyor? Dikkat çeken bir başka boyut ise vakaların görüldüğü ülkeler

Havana sendromunun ilk olarak 2016’da Küba ile yumuşama sürecinde ülkeye giden ABD’li diplomatlarda çıkması kafalarda soru işareti yaratmıştı. Daha sonra Çin ve ABD’nin sorunlu olduğu ülkelerde çalışan diplomatlarda benzer semptomların çıkması kaygıları artırmıştı.

ABD, bu sendromdan muzdarip yetkililerinin sayılarının artmasıyla konuyu soruşturmaya başlamıştı. Vakalar bu kez Viyana’da. Viyana’nın önemi ise ABD ile İran arasındaki nükleer anlaşmaya ilişkin müzakerelerin yeniden başlayıp başlamayacağına ilişkin dolaylı görüşmelerin yürütüldüğü şehir olması.

Rusya ve CIA Direktörü

CIA Direktörü William Burns, ABD yayın kuruluşu NPR’ye (National Public Radio) verdiği röportajda “Bu hastalığın sebebini hala bilmiyoruz, en kuvvetli teori yönlendirilmiş enerji; ama bu sorunun cevabını bulmak için kararlıyım, sonuna kadar gideceğim” dedi. Burns, bu işin arkasında Rus bağlantısı olup olmadığı sorusuna “Olabilir ama kesin sonuçlar çıkana kadar böyle bir değerlendirmede bulunamam” yanıtını verdi. Moskova yönetiminden ise her seferinde “konuyla ilgimiz yok” açıklaması geliyor.

Almanya’nın fendi ABD’yi yendi

Havana Sendromu nedir?

Semptomlar: Baş dönmesi, baş ağrısı, yorgunluk, mide bulantısı, kaygı bozukluğu, hafıza kayıpları, beyinde hasar

2018’de Çin’de görev yapan diplomatlarda da görüldü. Rusya, Polonya, Gürcistan, Tayvan’da vakalar rapor edildi,

Bugüne kadar yaklaşık 100 CIA çalışanı ve ailesinde görüldü. Ancak toplam vaka sayısı birkaç yüz kişi olarak telaffuz ediliyor

Soğuk şaka

Tokyo Olimpiyatları’nın arifesinde bir skandal yaşandı. Açılış törenini düzenleyen komitenin kreatif direktörü Kentaro Kobayashi’nin 23 yıl önce Yahudi soykırımıyla ilgili yaptığı şaka önüne konuldu, o görüntüler sosyal medyada paylaşılınca direktör görevinden alındı. Yahudi Dernekleri, Kobayashi’yi “anti-semitik şakalar yaptığı” için kınadı. Direktörün ne söylediğini özetlediğimizde eminim “Ne alaka?” demekten kendinizi alamayacaksınız ve şakanın komik olmadığını, dahası yüzünüzde acı bir tebessüm bırakacak kadar kötü bir seviyesi olduğunu anlayacaksınız.

Kobayashi 25 yaşındayken, 1998’de bir çocuk tiyatrosunda oynadığı skeçte, çocuk izleyicilerden gelen “Oyun, 1 gibi geç bir saatte başlıyor, izleyemiyoruz” eleştirilerinin ardından, bir sonraki oyunda ne yapabilecekleri üzerine fikir yürütmeye başlıyor. Kağıttan yan yana kesilmiş insanlar yapmayı önerince, karşısındaki oyuncu da halihazırda bunun olduğunu söylüyor ve dolaptan çıkarıp getiriyor. Kobayashi de “Bunlar Yahudileri katletme oyunu oynayalım dediğimiz zamandan kalmış olmalı” diye bir cümle söylüyor.

Kobayashi o görüntülerin paylaşılmasından sonra “Kimseyi incitmeden güldürmeyi istemiştim... Bunun iyi bir şaka olmadığını o zaman da farketmiştim” diyerek özür diledi.

Deniz Kilislioğlu

MİLLİYET