Altılı masa "Tazminatları sorumlu hakim ve savcılara rücu ettireceğiz"

Yargıtay, geçmişte onadığı davaların benzerlerinde bozma kararı veriyor

Altılı masa "Tazminatları sorumlu hakim ve savcılara rücu ettireceğiz"


Altılı masa "Tazminatları sorumlu hakim ve savcılara rücu ettireceğiz" demişti... Yargıtay, geçmişte onadığı davaların benzerlerinde bozma kararı veriyor

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, geçmişte aynı kriterlerle yargılanan sanıklar hakkındaki cezaları onamıştı. Ancak son dönemde benzer suçlamalarla yargılanıp ceza alan kişiler hakkındaki kararlar bozuluyor

Görevini kötüye kullanmak suretiyle Anayasa Mahkemesi veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği hak ihlali kararına sebep olup devleti tazminata mahkûm ettiren ve zarara uğratan hakimlere ve savcılara bu tazminat ve zararın rücu ettirilmesi sağlanacaktır.

Bu ifadeler, 'Altılı Masa' olarak bilinen Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti'nin Ankara'da açıkladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Deklarasyonu'nun Yargı Sistemi ile Hakimlik ve Savcılık Mesleği bölümünde yer alıyor. 

26 Şubat'ta kamuoyuna duyurulan deklarasyonda yer alan bu ifadeler, muhalefet liderleri tarafından geçmişte de sık sık dile getiriliyordu.

Yargıda tazminat tedirginliği

Seçimlere 10 ay kala, bürokraside olduğu gibi yargıda da iktidar değişikliği halinde geçmişte verilen kararlarla ilgili tedirginlik yaşandığı ifade ediliyor. Çünkü, benzer davalarda geçmişte 'onama' kararları veriliyordu ancak aynı içerikteki davalarda 'bozma' kararları çıkmaya başladı.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) davalarının ağırlıkta olduğu Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nde temyiz edilen 4 karar karşılaştırıldığında, yargı mensuplarının benzer içerikteki davalarda Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'yle daha uyumlu kararlara imza attıkları görülüyor. 

ByLock iddiası var ama tespit tutanağı yok

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 28 Eylül 2021, 30 Kasım 2021 ve 6 Aralık 2021 tarihli kararlarında, FETÖ davalarında kriter olarak belirlenen ve örgütün haberleşme uygulaması ByLock kullanıcısı olduğu iddia edilen sanıklar hakkında verilen kararları onadı. 

Temyiz edilen dosyalarda, sanıklar haklarındaki "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"nın dosyaya gönderilmesinin beklenmediğini ve buna rağmen FETÖ mensubu oldukları gerekçesiyle cezalandırıldıklarını savundu. 

Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise, verdiği üç onama kararında, "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutunağı"nın dosyaya gönderilmesinin sonuca etkisi olmadığına hükmederek yerel mahkemenin kararlarını onadı.

Benzer davada tespit tutanağı bozma gerekçesi oldu

Aynı daire, 14 Aralık 2021 tarihindeki kararında ise, sanık hakkında ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı olmadan ceza verilmesini bozma gerekçesi yaptı.

"Bank Asya'da hesabı olması bankacılık işlemi" 

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, kararında ByLock'un yanı sıra, FETÖ davalarının kriterlerin biri olan ve sanığa da yöneltilen Bank Asya'da işlem yapma suçlamasıyla ilgili de 'sıradan bir bankacılık işlemi' dedi. 

"HTS kayıtları hiyerarşik yapıya katıldığına kesin delil değil"

Kararda ayrıca, sanığı örgüt mensuplarıyla HTS kayıtlarının olması örgütün hiyerarşik yapısına katıldığına kesin olarak kanıt olmayacağı belirtildi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin geçmişteki kararlarına aksi yönde verdiği 14 Aralık 2021 tarihli kararında şu ifadeler yer aldı:

ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin ayrıntılı tespit ve değerlendirme tutanağı temin edilemeyen ve Bank Asya nezdindeki bankacılık işlemlerinin mutat olduğu bilirkişi raporu ile belirlenen sanığın, müzahir kurumlarda çalışması içerik ve özelliği saptanamayan bir kısım örgüt mensubu olduğu iddia edilen şahıslarla HTS kayıtları bulunması; örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katıldığı ve süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik arz eden faaliyetlerde bulunduğunu kesin olarak kanıtlamayacağından müsnet suçtan beraati yerine, dosya kapsamı ile de örtüşmeyen yetersiz ve ilgisiz gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA...

The Independentturkish